15 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Alex’den Angel’a... vedayı becerememek...

Çetin Susan

Çetin Susan

Eski Yazar

A+ A-

Haberin başlığı şöyle: “Fenerbahçe kadın basketbol takımıyla, ABD’li oyuncu Mc Coughtry’nin yolları ayrıldı.” Önce 5 yıldır Fenerbahçe’de oynayan Angel Lajuane Mc Coughtry’nin kim olduğuna bir bakalım.

Eylül 1986 doğumlu ABD’li forvet, çok parlak Kolej Ligleri kariyerinin ardından, 2009’da Kadınlar NBA serüvenine başladı. Burada da, “Yılın Çaylağı”, “Sayı Kraliçesi”, “Top Çalma Kraliçesi”, “En İyi 5”, “En İyi Savunma 5’i” , “All Star” gibi ünvanlara sahip oldu. İlk kez 21 yaşında giydiği ABD Milli Takım formasıyla, 2010’da Dünya, 2012’de Olimpiyat Şampiyonluğu yaşadı.

Fenerbahçe’de bu sezon; 27 dakika 40 saniye ortalama süre alırken, 19 sayı, 6 ribaund, 2,5 asist, yüzde 86 serbest atış ortalaması tutturdu. Yaşanan son 3 Lig Şampiyonluğu ve geçen sezon Avrupa’da oynanan finale büyük katkısı oldu.

5 Şubat’ta Fransa’da, Bourges ile oynanan Avrupa Ligi maçında koç Winnicki ile tartışınca takımla birlikte İstanbul’a dönmeyen Angel, sözleşmesini, sürekli ihlal edildiği gerekçesiyle feshettiğini açıkladı.

Fenerbahçe de yaptığı açıklamayla, oyuncusunun tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini doğruladı. Ancak kulübün Kadın Basketbol şubesinden sorumlu olan yöneticisi İsfendiyar Zülfikari, “Angel formayı hak etmediği için gitti” dedi.

Size inandırıcı geliyor mu? Formayı hak etmediği söylenenin, kariyeri de, performansı da ortada... Mesele saha dışındaysa, 5 yıl nasıl dayandınız bu kişiliğe?.. Zaten Mc Coghtry de Twitter’dan verdiği cevabında, “İsfendiyar Zülfikari’nin sözlerinden dolayı gerçekten çok üzgünüm. Bu, kulüpte bana nasıl davranıldığının kanıtı... Tanrı’nın gerçekleri yüreğinizde göstermesini dilerim” sözleriyle tepkisini göstermiş.

Bir yanlışlık var, taşlar yerine oturmuyor; öncelikle formayı hak etmeyen, gitmez gönderilir. Dahası, yeterli gerekçesi, dayanağı olmayan üst düzey bir sporcu, neden başına dert açabilecek bir yola girsin?

Peki, Zülfikari kim?.. Azeri kökenli, 38 yaşında bir işadamı. Çoğunlukla adının başına, “Dolar milyarderi” ifadesini ekliyorlar medyada. En zenginler listesinin 60’lı basamaklarında gözükmüş bir şahsiyet. İştigal konuları arasında, “dereleri kurutmak” da var! Rize, Kastamonu ve Sinop’ta hidroelektrik santralleri yapıyor şirketi. Başka?.. Benim “modern tefecilik” dediğim, factoring, petrol, kimya, lojistik işleri...

İsfendiyar Zülfikari üzerinden bir tekil örneği ele almış görünsek de, durum öyle değil... Bahse konu “tekil”ler öyle çok ve tek tip ki, “çoğul” olup, kategorize edilebilir hale geliyorlar. Bu yönetici kategorisinin üyesi İsfendiyar Bey’in, “Ben yapmadım, o yaptı” yaklaşımı, toplumda karşılık bulmuyor doğal olarak. Sosyal medyadaki yorumlar, öyle söylüyor. “Batırdınız güzelim takımı” diyenlerin sayısı azımsanmayacak ölçüde. Taraftarlar, “Seni unutmayacağız Angel” diyorlar da, “Helal olsun İsfendiyar” demiyorlar.

Bana Alex’in gidişini hatırlattı bu olay. “Anlat Samet” günlerine döndüm. Kaldı ki, Alex’in hatalarını yazmıştım o günlerde. Garip olan, yıllarca yükü çeken, el üstünde tutulanların birden “tu kaka” oluvermesi. Spor yöneticilerinde olması gereken “farklı oyunculara, özel tolerans” yaklaşımı, Volkan’a, Emre’ye işlediği gibi işlemiyor Alex’e, Angel’a...

Aslında bindikleri dalı kesmiş oluyorlar, uygarca vedalaşmayı beceremedikleri zaman. Yok yere yaratılan olumsuz referanslar, bumerang misali dönüp, gelecekteki başka ilişkileri vuruyor. Bir yanda işvereni temsil eden Zülfikari, diğer yanda emeğin temsilcisi Angel. Benim nezdimde, işini layığıyla yapan, yapmaya çabalayan her emekçi, 1-0 galip başlar bu mücadeleye. Eşitlik halinde, “deplasman takımı” muamelesi görür ve 1’i, 2 sayılır!