28 Nisan 2024 Pazar
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ayrı devlet tezi ve Rauf Denktaş

Oktay Ekşi

Oktay Ekşi

Eski Yazar

A+ A-
MUSTAFA İLKER YÜCEL
  • Bugün KKTC'de seçim günü. Nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Kuzey Kıbrıs’ta bugün yapılan seçimlere 11 Cumhurbaşkanı adayının katıldığı bunlar arasında seçime “bağımsız aday” olarak katılan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Ulusal Birlik Partisi adayı olarak katılan Başbakan Ersin Tatar’ın -belki eski Başbakan demek daha doğru olur çünkü koalisyon ortağı Halk Partisi lideri ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay istifa ederek koalisyonu bozduğunu ilan etti- ve eski Başbakan Tufan Erhürman’ın isimleri ön plana çıkmış gibi görünüyor. Seçim öncesi yapılan anketler ne kadar güvenilir bilinmiyor ama Tatar’dan yana olan araştırmacıların Tatar’ın İkinci Turda seçileceğini söylediği görülüyor.

Bunlar KKTC seçimleri için herkesin bildiği hususlar.

Ancak adayların kimliklerinin hem KKTC’nin geleceğini hem de KKTC Türkiye ilişkilerini ciddi şekilde etkileyeceğini söyleyebiliriz. Çünkü adaylardan Mustafa Akıncı ile Tufan Erhürman’ın “Rumlarla görüşerek bir Federasyon kurma” konusunda istekli oldukları, buna karşılık Ersin Tatar’ın “Çözüm bir Federasyon kurmada değil, KKTC’nin bağımsız bir devlet olmasında ve Rumlarla iki ayrı devletin kuracağı bir yapıya (buna Konfederasyon diyorlar) ortak olmasından yana olduğu biliniyor. O nedenle sonuçlar KKTC halkı kadar Türkiye halkını -ve hükümetini- de yakından ilgilendiriyor.

Yeri gelmişken belirtelim ki KKTC’nin “ayrı bir devlet” olması tezini merhum -bence son Türk Milli Kahramanı- Rauf Denktaş’a aittir. Denktaş “Ancak ayrı bir devlet olursak Rumlar ortaklığı bozduğu taktirde bile Türkler kendi devletleriyle ayakta kalabilirler oysa ayrı devlet sahibi olmadan kurulacak bir Federasyon, Türklerin Rum çoğunluğu tarafından eritilmesine ve KKTC’nin bitmesine yol açar” tezini savunmaktaydı.

Denktaş’ın bu görüşü anımsanacağı gibi başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP iktidarı tarafından önceleri (belki tam olarak Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçildiği 2015’e kadar demek daha doğru olur) benimsenmemiş, Denktaş desteksiz bırakılmıştı.

Ne var ki Rumların Türklerle yaptığı görüşmelerde ileride Türkleri eritmelerine engel olan “Türkiye’nin garantörlüğünü” kaldırmakta ısrar etmeleri, AKP’nin ayılmasına sebep oldu.

Buna rağmen Akıncı’nın temsil ettiği “Rumlarla anlaşalım, Federasyon tezini kabul edelim” diyen Kıbrıs’lı Türk sayısının da az olmadığını, özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC içişlerine fazlasıyla burnunu sokmasından rahatsızlık duyanların giderek daha çoğaldığını da görmek lazım.

Burada hem Türkiye’nin hem de Türk müdahalesine tepki gösteren KKTC’lilerin haklı oldukları taraflar var.

Türkiye hem stratejik önemi hem de her yıl Türkiye’deki hiçbir il’e yapılmayan ve yapılması düşünülmeyen miktarda maddi kaynağı KKTC’ye aktarması yüzünden burayla çok yakından ilgilenmekte kendisini haklı görüyor. Buna karşılık KKTC halkının önemli bir kısmı “Biz Kıbrıs’lıyız. Bize karışmasınlar” diyerek daha bağımsız olmayı istiyor.

Tüm bu tartışmalardan hangi tarafın galip çıkacağını hep birlikte bu satırlar yayınlandığı dakikalarda göreceğiz.

  • İki gün sonra, Ankara'nın başkent oluşunun 97. yıldönümünü kutlayacağız. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün küçücük bir kasabayı "Başkent" yapma sebeplerini yeni kuşaklar için aktarmanızı rica edeceğim.

İstanbul’dan yeni Cumhuriyetin başkenti sıfatını Ankara’ya taşımak Atatürk’ün gerçekleştirdiği devrimlerden biridir. Bunda Atatürk’ün Milli Mücadeleyi en kolay ve en güvenli şekilde Ankara’dan yönetmesinin etkisi büyüktür. Çünkü Ankara’lılar başta Ankara Vali Vekili Yahya Galip Bey olmak üzere, Seymenlerle ve binlerce Ankara’lıyla Mustafa Kemal Paşa’yı bağrına basmıştır.

Yeri gelmişken ifade edeyim: Atatürk, Milli Mücadele yıllarında İstanbul halkının büyük çoğunluğunun bu savaşa duyduğu ilgisizliğe olan kızgınlığını göstermek için 1919’da ayrıldığı İstanbul’a 1927’ye kadar gitmemiştir.

Atatürk’ün Ankara’yı önce “merkez” sonra “Başkent” seçmesinin gerisinde Ankara halkının Padişahçı Vali Muhittin Paşa’ya isyan edip tutuklaması ve İstanbul’a telgraf çekerek Vali vekilliğine Defterdar Yahya Galip Bey'i seçtiğini bildirmesi olayı da yer almaktadır. Olayın bu tarafı nedense kamuoyumuzca pek bilinmemektedir.

Ankara’nın Başkent seçilmesinin nedenleri daha çoktur ama yerim kalmış değildir.

  • CHP lideri Kılıçdaroğlu Deva Partisi'ni ziyaretinde Ali Babacan'ı "Siyasetin yeni yıldızı" olarak adlandırdı. Nitelemeyi nasıl buldunuz?

Kılıçdaroğlu Sayın Babacan’ı değil, başında olduğu DEVA Partisini “Siyasetin yeni yıldızı” olarak nitelemiştir. O nedenle bu soruya yanıt vermem mümkün değildir.