08 Aralık 2024 Pazar
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ceyhan Mumcu'yla Tarihten Güncele: Lozan’ı savunacaksak NATO’ya dikkat edelim

Ceyhan Mumcu

Ceyhan Mumcu

Gazete Yazarı

A+ A-
Mustafa İlker Yücel

Lozan Anlaşmasının 100. yılını kutluyoruz. Bu haftaki söyleşimizi bugüne denk getirdik. Lozan’a giden Türkiye neler yaşadı?

İşgal yaşandı. İşgal edildik. Lozan hakkında ileri geri konuşanlar, Türk delegasyonuna haksızlık yapanlar evvela bunu göz önünde bulundurmalı. Lozan’a silahlı mücadelemizin başarısıyla gittik. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti’ne, Sadrazam’a sözde barış anlaşması imzalattılar. Vahdettin’in sonra otorite kurmasını sağlamak için onun imzasını almadılar. Vahdettin de Meclis’in onayını bekledi. Ki o Meclis Misakı Milli’yi kabul eden, millicilerin bulunduğu Meclis. İngilizler sonra Meclisimizi bastı. Nöbetteki askerlerimizi şehit ettiler. Malta sürgün günleri başladı. Ne mutlu ki Türk milleti Atatürk önderliğinde birleşerek Ankara’da devrimci bir hükümet kurdu ve Kurtuluş Savaşı’ndan başarıyla çıktık. Lozan işte bu mücadelenin gücüyle imzalandı. Churchill gibi isimler karşılarında başı dik, mücadeleci Türk heyetini görünce şaşırdı. O dönem İngiltere’yle eşit düzeyde kavga vermek büyük bir olaydı. Bu yüzden bizim mücadelemiz dünyadaki diğer sömürge ulusları cesaretlendirdi. Churchill zaten Çanakkale Savaşları’nı planlayan kişiydi.

Churchill anılarında Çanakkale Savaşı için ‘Savaşın en ızdırap verici dönemiydi’ diyor.

Planı başarısız oldu çünkü. Batı’nın insancıl özelliklerini tamamen kaybettiği ve emperyalist zorbalığını silahla uygulamaya çalıştığı bir dönemdi. Batı madem modern, madem ileri, o kadar insanın ölümüne yol açtılar. Yargılasaydılar o zaman bu yöneticilerini. Demokrasi derler, darbe yaparlar. İngiltere’nin devlet adamları savaş suçlusudur!

İsmet Paşa neden görevlendirildi?

Kurtuluş Savaşı’nın liderlerinden biri olduğu için. Lozan öyle kağıt kalem işi değildi. Cephede İngiliz piyonlarını pataklayan bir askeri, İngilizlerin karşısına çıkarmak psikolojik bir darbedir. Mudanya’daki faaliyetleriyle de dikkat çekmişti.

İsmet Paşa’yı tercih etmek doğru değildi diye yazanlar var.

Kimi tercih edecektik? Seçenekler nelerdi? İngilizci Rıza Nur mu? Hasan Saka mı? Bekir Sami Bey vardı belki üzerinde tartışılabilir… Ali İhsan Sabis’i öne çıkarmak isteyenler oldu. Yakup Şevki Paşa vardı mesela yanlış hatırlamıyorsam Büyük Taarruz planlarına itirazları olmuştu ama sonra o savaşın uygulayıcılarından biri oldu. İnönü o dönem dirayetli tutumuyla öne çıktı. Lozan’da da göğüs göğüse mücadele etti. Milletimizi temsil etti. Hakkını teslim edelim.

Okurlarımıza özellikle önereceğiniz bir eser var mı?

Seha Meray’ın çalışması çok iyi. Lozan’la ilgili her soruya yanıt var yayınladığı belgelerde. Tutanakları, komisyon kararlarını yayınladı. Ali Naci Karacan’ın Lozan eseri de zihnimde kalmış.

Lozan’daki gizli anlaşmalar var mı bu eserlerde?

(Kahkaha atıyor) Yahu bu anlaşma Meclis’e geliyor, onaylanıyor. Gizli anlaşma olsa Meclis’te görüşülür. Meclis’te madde madde ele alındı. Mebuslar söz aldılar itirazlar da oldu. Sonuç itibariyle Lozan’da bağımsızlığımız konusunda sağlam durduk. Sınır tavizi oldu ama sonuçta Türk milleti Sevr’i çöpe atmanın gururunu yaşadı. Sağ kesimin en Cumhuriyet’e takıntılı isimleri İnönü’nün Hilafet konusunda İngilizlere taviz verdiğini iddia edip durdu. Belgesiz, bilgisiz, cahilce…

Adalar konusu bir de gündemde tutuluyor.

Donanması olmayan bir devlet orada ısrarcı olsa başka şeyi taviz vermek zorunda kalırdı. Ne kadar gücümüz varsa o kadarını aldık. Abdülhamit’in donanmayı çürüten tavrını savunanlar 15 -16 yıl sonra donanma yokken adaları alsaydık diyor!?

Bu haftaki son mesajınızı alalım

Lozan’ı koruyacaksak NATO’ya dikkat edelim. Sözde müttefiklerimizin gözü Lozan’da kazandığımız haklarda!

NATO Osmanlı Atatürk Ankara