15 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gıda fiyatları ve çözüm önerileri

Erkan Rehber

Erkan Rehber

Eski Yazar

A+ A-

Gümrük ve Ticaret Bakanımızın, üreticinin eline geçen fiyatla tüketicinin ödediği fiyat arasındaki makasın açıklığından söz ederek “sistemin şeffaflaştırılacağı, hal yasasının yenileneceği, bu uygulamayla fiyatlarda yüzde 30’luk bir düşüş olabileceği” müjdesi basında yer almıştır. 28 Eylül 2016 tarihinde yapılan “Gıda Enflasyonu” konferansında da benzer konular dile getirilmiştir. Bildiğimiz kadarıyla bu konu Türkiye’nin hep gündeminde olmuştur. Konu edilen Yaş Meyve ve Sebze Halleri Yasası’nın çok kez değiştirilmesine karşın, sistem değişmemiştir.

***

Sanayi hammaddesi ve dış ticarete konu olan ürünlerin pazar yapıları oldukça farklıdır. Makale konusu olan işlenmemiş gıdaların, kısaca haller kapsamına giren yaş sebze ve meyvelerin üreticiden son tüketiciye ulaştığı zincir içinde aracıların kaçınılmaz varlığı ve bunların hizmetleri karşılığında paylarını aldıkları yaşamın bir gerçeğidir. Oldukça karmaşık olan bu sistemi ana hatlarıyla ele alıp, fiyatının nasıl oluştuğunu açıklamaya çalışalım.

Açıktır ki sistemin bir ucunda üretici ve bir ucunda da tüketici vardır. Bu iki temel aktör arasında sistemi kontrol eden hal sisteminden bağımsız ve/veya bu sistemle ilişki içinde olan tüccarlar, komisyoncular, perakendeci pazarcılar, marketler ve son yıllarda haller yanında doğrudan üreticiden ürün alabilen perakende zincirleri yer almaktadır.

Serbest piyasa düzeni içinde üretici ve tüketicilerin temel nitelikleri, üreticilerin ürünlerini arz ettikleri, tüketicilerin de ihtiyaçlarını karşıladıkları piyasalarda fiyat düzeyinin saptanmasında etkili olamayacak kadar çok sayıda olmalarıdır.

Bu yapıda bir çiftçi, pazar fiyatı benim maliyetimin altında, ben ürünümü satmıyorum diyemez. İstemezse satmaz düşüncesi doğrudur. Ancak bu davranış piyasa fiyatını etkilemez. Benzer değerlendirme tüketiciler için de yapılabilir. Yani bir tüketicinin mahallesindeki perakendeciden fiyat yüksek diyerek ürün almaktan vazgeçmesi fiyatı etkilemez. Çünkü perakendeci kendi çevresindeki satıcı sayısı dikkate alındığında, görece tekel durumundadır.

***

Bu iki temel aktör arasındaki aracılar doğrudan alış fiyatlarını etkileyemese bile satış fiyatlarını maliyetler yanında, yaşadıkları hayat pahalılığını da dikkate alarak ayarlayabilmektedirler. Buradan da anlaşılacağı gibi, çiftçiler maliyet artışlarını satış fiyatlarına yansıtamadığı gibi, tüketiciler de gıdaların zorunlu tüketim maddesi olması nedeniyle alımlarını kısarak fiyatları önemli ölçüde düşürme davranışı sergileyemezler. Hal sistemi içinde komisyoncunun durumu daha da farklıdır. Komisyoncu ürünün sahibi olmadığından pazardaki fiyat düzeyi, onun için sadece alacağı komisyon açısından önemlidir.

Çok genel bakıldığında bu yapı piyasa ekonomisi olan tüm ülkelerde benzerlik gösterir. Ancak, gelişmiş ülkelerde bu yapının işleyişinde önemli farklılıklar vardır. Özellikle tarımsal üretimin vazgeçilmez aktörleri olan çiftçilerin pazar fiyatını kabul eden özellikleri, örgütlenerek aşılmaya çalışılmaktadır. Bu amaçla başta kooperatifler olmak üzere üretici örgütleri piyasaya hakim durumdadırlar. Kamu politikaları da üretici örgütlerini destekleme yönündedir. Bu konuda benzer uygulamalar kâğıt üzerinde Türkiye’de de varsa da uygulamada etkin değildir. Son 30 yıldır, kamu politikalarının üretici örgütlenmesini desteklediği konusunda iyi işaretler yoktur. Örneğin, daha çok hal kapsamı dışında kalan tarım ürünleri pazarlanmasında, yıllardır piyasayı düzenlemede çok önemli görevler yapan tarım satış kooperatiflerine kamu destekleri önemli ölçüde azalmıştır. Diğer ürünler için de Batı’da olduğu gibi pazarlık fonksiyonları öne çıkan kooperatifler yerine, üretici birlikleri gibi alternatif bir yapılanmanın yaratılmaya çalışılması çok anlamlı değildir. Gelişmiş ülkelerde, sistemin diğer ucundaki tüketicilerin pazar fiyatının saptanmasındaki durumlarını güçlendirmek için, tarım üreticilerine benzer şekilde tüketim kooperatifleri altında örgütlendikleri bir gerçektir.

***

Konuyla ilgili önerilerimizi de kısaca yazalım. Konu tarımsal ürünler olduğuna göre bu alanda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yanında üretici ve tüketici örgütlerinin ilgili ve sorumlu olması gerekir. Denetleme, kontrol ve şeffaflaşma önemli olmakla birlikte temel sorun kayıt dışılıktır. Günümüz elektronik çağında, alım satımların belgelenmesi şarttır. Herkes kazancının vergisini ödemelidir. Bilmem kaç defa değişen, fakat özü değişmeyen haller yasasında ise gerekli en önemli değişim komisyoncuların tüccar olmalarıdır. Zaten tüccar ifadesi var olduğuna göre, yasada 26 kez geçen komisyoncu ifadesi kaldırılmalıdır. Konuyu hallerle sınırlı tuttuk, ama konuyla yakın ilgisi açısından birkaç soruyu ilgili ve siyasilerin dikkatlerine sunarak yazımızı tamamlayalım. Ticaret borsaları günümüzdeki yapıları ile hakim oldukları tarımsal ürünler konusunda üretici ve tüketicilere hangi hizmetleri sunmaktadırlar? Aldıklarının karşılığını veriyorlar mı? Bu kurumlar gerekli ise bunları, aşağıdan yukarı demokratik olarak yeniden yapılandırılan Ziraat Odaları ile birlikte, “Ziraat Odaları ve Borsaları Birliği” şemsiyesi altında örgütlesek, nasıl olur?