İşçilerin kâbusu: Vergi dilimleri

İşçilerin toplu sözleşmeleri…
İyi zam almışlardı.
Ama kısa sürede eridi.
Yüksek enflasyon yedi, bitirdi.
Yapılan sözleşme 2 yıllık.
Ancak 6 ay bile dayanmadı.

VERGİ DİLİMİ

Ciddi bir sorunları daha var.
Vergi dilimleri…
110 000 liraya kadar yüzde 15.
110 001-230 000 lira arası yüzde 20.
230 001-870 000 lira arası yüzde 27.
870 001- 3.000 000 lira arası yüzde 35.
3 000 000 liradan sonrası yüzde 40.
“İşçi bu kadar maaş mı alıyor?” demeyin.
Vergide ele geçen para baz alınmıyor.
Brüt maaş üzerinden hesaplanıyor.

İKİ AY SONRA

33 bin lira maaş alan bir işçi…
Brüt maaşı yaklaşık 46 bin lira.
Üç ay sonra 2. vergi dilimine giriyor.
Maaşı düşmeye başlıyor.
6 ay sonra yeni vergi dilimi…
Maaş yüzde 7 daha eksiliyor.
8-9 ay sonra yüzde 8 daha…

1999’DA 25 ASGARİ ÜCRET 2023’TE 5 ASGARİ ÜCRET

Harb-İş bir araştırma yapmış.
Yıllar itibariyle asgari ücretleri…
İlk gelir vergisi dilimini karşılaştırmış.
Ortaya çıkan manzara şu:
1999 yılı: Asgari ücretin 25 katı.
2000 yılı: Asgari ücretin 21 katı.
2005 yılı: Asgari ücretin13 katı.
2010 yılı: Asgari ücretin 11 katı
2015 yılı: Asgari ücretin 9 katı.
2020 yılı: Asgari ücretin 7 katı.
2023 yılı: Asgari ücretin 5 katı.

SENDİKACILAR

Sendikacılar bu duruma itiraz ediyor.
Görüşleri ve önerileri şöyle:
“Vergi dilimleri enflasyonla paralel artmıyor.
İlk vergi dilimi miktarı…
24 yılda 25’ten 5 asgari ücrete düşmüş.
Bu kabul edilemez.
Kaybeden emekçiler oldu.
Vergi dilimleri hesabı…
Brüt değil, net ücrete göre belirlensin.
Matrah enflasyon oranında arttırılsın.”

KÂBUS GİBİ

İşçilerle de görüştüm.
Hem enflasyondan şikayetçiler…
Hem vergi dilimlerinden…
“İyi zam aldığımızı düşünmüştük.
Ama kısa sürede yanıldığımızı anladık.
Yapılan zamlar…
Enflasyonla uçup gitti.
Bu yetmezmiş gibi bir de vergi derdimiz var.
Maaşlarımız sürekli düşüyor.
Yıl sonuna gelirken iyice azalıyor.
Ne yapacağımızı şaşırdık” dediler.

EK ZAM TALEBİ

İşçiler ek zam talep ediyor.
Gerekçelerini de şöyle açıklıyorlar:
“Biz çalışıyoruz.
Üzerimize düşeni yapıyoruz.
Ama ekonomi iyi yönetilmiyor.
Üretenler değil, parası olanlar kazanıyor.
Toplu sözleşmeler 2 yıllık.
Normal duruma göre hesap yaptık.
Ancak ülkede işler anormal.
Yanlışların faturasını niye biz ödeyelim.
Çalışanlara ek zam verilsin.
Zararlarımız karşılansın.”

1 NİSAN GERİLİMİ

İşçilerde bir de 1 Nisan gerilimi yaşıyor.
Nedenini de şöyle anlattılar:
“Ekonomide işler iyi gitmiyor.
Aldığımız ürünlerin fiyatı sürekli artıyor.
31 Mart’ta seçim yapılacak.
Bu nedenle fiyatlara baskı da var.
Ama seçim sonrası ne olacağını bilmiyoruz.
14-28 Mayıs seçimi.
29 Mayıs’ta bardaktan boşalırcasına zam yağdı.
Aynı durumdan endişeliyiz.
O zaman ne yapacağız?
Herkes gerilim içinde.
Ev sahibi ne diyecek?
Kredi kartlarımız patlamak üzere…
Bir de taksitler kesilirse…
Bankaların kölesi oluruz.
En fazla birkaç ay dayanabiliriz.”
Durum özetle böyle…
İlgililere duyurulur!