05 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İsrail sorununun bölge ve dünya ekonomisine etkisi büyük olacak

Serhat Latifoğlu

Serhat Latifoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Siyonist İsrail devletinin Gazze’de yaptığı soykırım bugün itibarıyla 21. gününe girdi. 3 hafta içinde binlerce çocuk, binlerce kadın, yaşlı ve erkek şehit oldu, on binlerce yaralı var. Gazze büyük bir kuşatma ve saldırı altında, Filistin halkı kararlılıkla zulme karşı direniyor. İsrail’in zulmünü, şiddetini artırması İkinci Dünya Savaşı sonlarına yaklaşılırken Nazilerin çaresizlik ve korkudan şiddeti tırmandırmasına benziyor. Siyonizm ile Nazizm ortak damardan besleniyor, Nazizm varlığını Siyonizm ve emperyalizm himayesinde sürdürüyor. İsrail ordusu Gazze’ye adım atmadan önce tıpkı korkak Nazi ordularının yaptığı gibi yoğun bombardımanla işgali kolaylaştırmaya çalışıyor. Ama kendileri de biliyor ki Gazze yeni bir Stalingrad olabilir. Stalingrad direnişi Nazilerin ilk büyük mağlubiyeti ve İkinci Dünya Savaşı’nın dönüm noktası olmuştu. Naziler ‘yenilmezlik’ iddiasını kaybetmiş, bu direnişten sonra tüm cephelerde yenilmiş ve Berlin’e kadar sürülmüş, yok edilmişti. İsrail benzer bir kaderi paylaşmanın eşiğindedir. Kara operasyonu yapılsa da yapılmasa da Batı Asya asla eskisi gibi olmayacak, emperyalizm ve Siyonizm coğrafyadan kovulacaktır.

SAVAŞLARIN EKONOMİYE ETKİSİ YIKICI OLUR

Bölgede savaşın yayılmasının Türkiye ve dünya ekonomisine olası etkilerine bakalım. Savaş, salgın, doğal afet gibi olağanüstü gelişmelere karşı portföy yatırımları çok hassastır ve hızla ‘güvenli liman’ olarak nitelendirdikleri yatırım araçlarına yönelirler. Ekonomilerde üretim ve tüketim yavaşlar, küçülme başlar yüksek enflasyon, devalüasyon, karaborsa gibi olgularla karşılaşılır. İsrail sorunu bölgeye ve dünyaya henüz yayılmadı fakat yayılma potansiyeli çok yüksektir.

ALTIN GÜVENLİ LİMAN

Hamas’ın operasyonunun başlamasıyla birlikte savaşlarda değişmez güvenli liman olarak bilinen ons altın, yüzde 10’a yakın değer kazanarak 2000 dolara yaklaştı. Petrol fiyatları altın fiyatlarına paralel olarak 85 dolardan 95 dolara ulaştı. Piyasalarda yaşanan bu artışlar şimdilik kısa vadeli refleks hareketleridir. Şimdi finansal piyasaların büyük aktörleri ve yatırımcılar bölgeden gelecek haberlere kilitlenmiş durumdadır. Yani savaşın olası maliyetleri ve yıkımı henüz fiyatlanmamış bulunuyor. Savaşın yayılması halinde kısa vadede altının 3500 dolar, Brent petrolün 150 dolara yükselmesi bekleniyor. Böyle bir senaryoda dünya ekonomisi çok ciddi bir sarsıntı geçirir.

OPEC AMBARGOSU KAPIDA

Savaşa bölge ülkelerinin dahil olması 1973 Arap-İsrail savaşına benzer bir süreci başlatabilir: Başta İran ve Suudi Arabistan olmak üzere OPEC üyeleri Batıya ambargo uygulayabilir. Böyle bir durumda İran Hürmüz Boğazı’nı kapatarak petrol arzını durdurabilir. Dünya petrol arzının yüzde 20’si Hürmüz Boğazı’ndan geçtiğini hatırlatırım. Arzın kesilmesiyle birlikte zaten sınırlı üretim yapılan petrol piyasasında fiyatlar yeni rekor fiyat seviyelerine yükselebilir. Batının böyle koşullarda uygulayacağı karşı ambargo ticaretin yavaşlaması ve tedarik zincirinde kopmalara neden olabilir. Bloomberg Economics araştırma bölümünün yaptığı hesaplamalara göre kötü senaryoda petrol fiyatları 150 dolara ulaşabilir, dünya ekonomisi en az yüzde 1,7 oranında küçülebilir. Bu küçülmenin boyutu 1 trilyon dolara tekabül ediyor. Altını çizmekte yarar var; Bloomberg Economics’in tahminlerinin iyimser kalması ihtimali yüksektir.

ENFLASYON YENİDEN YÜKSELEBİLİR

Bugün dünya ekonomisinin hızla yavaşladığı koşullarda önce Kovid 19 salgını sonra da Rusya – Ukrayna savaşının etkisiyle yaşanan enflasyonist süreç yeniden başlayabilir. ABD ve AB merkez bankaları enflasyonu düşürmek amacıyla hızla faiz artışlarına başlamıştı. Ancak aynı dönemde petrol fiyatlarının 140 dolardan 70 dolara kadar gerilemesi ve ekonominin yavaşlamasının da etkisiyle manşet enflasyon geriledi. Şimdi enerji fiyatlarının yeniden yükselmeye başlaması süreci tersine çevirebilir. Böyle bir durumda dünya ekonomisi başta Batı ülkeleri olmak üzere durgunluk ve yüksek enflasyonla karşılaşabilir.

DÜNYA EKONOMİSİ STAGLFLASYONA GİDİYOR

IMF, petrol fiyatlarında yüzde 10’luk bir artışın 2024 yılında küresel büyümeyi yüzde 0,15 oranında azaltabileceğini tahmin ediyor. Kovid 19 salgını ve 2008 krizi hariç, bu son otuz yılın en zayıf büyümesi olabilir. IMF Başkanı Kristalina Georgieva’ya göre savaştan dolayı sigorta maliyetleri artabilir ve turizm geliri yüksek olan bölge ülkeleri olumsuz etkilenebilir. Daha yüksek petrol fiyatları da küresel enflasyona yaklaşık yüzde 0,2 puan katacak. Bu durum dünya enflasyon oranını yüzde 6’nın üstünde tutacak ve merkez bankalarının sıkı para politikasını sürdürmesinde etken olacak. Bu da büyümeyi vuran başka bir etken olacak.

BATININ ŞIMARIK ÇOCUĞU İSRAİL’İN NOTU TORPİLLİ

İsrail’e bol keseden not veren derecelendirme kuruluşlarından birisi olan Standard & Poor’s İsrail’in notunu AA- olarak tutarken, görünümünü ‘durağan’dan ‘negatif’e düşürdü. Kovid 19 salgını ve Ukrayna’daki savaşın yol açtığı enflasyonist baskılardan dolayı hızla faiz artışı yapıldığı için zaten kırılgan olan küresel ekonominin istikrarının tehdit altında olduğunu açıkladı. Standard & Poor’s, Orta Doğu’daki çatışmaların tırmanmasıyla tetiklenen enerji fiyatlarındaki artışın "enflasyonu destekleyebileceği ve ekonomik faaliyetleri yavaşlatacağı" konusunda uyardı.

SAVAŞIN YAYILMASI TÜRKİYE EKONOMİSİNİ VURABİLİR

Enerjide dışa bağımlılığı yüksek olan Türkiye 2022 yılında 96,5 milyar dolar olmuştu. 2023 yılında enerji ithalatının yüzde 25 civarında gerilemesi bekleniyordu. Ancak enerji fiyatlarının yükselmeye başlaması halinde beklenin aksine ithalat bedeli yükselebilir. Dolayısıyla daha yüksek cari açık ve daha yüksek enflasyon gündeme gelebilir. Bu durumda Orta Vadeli Program’da beklenen enflasyon, kur, cari açık gibi hedeflerin hepsinde önemli oranda sapma olması muhtemeldir. Sonuç olarak dünya ekonomisinde yaşanan durgunluk, staglflasyon ve enflasyon Türkiye ekonomisini de vurabilir. Böyle bir senaryoda ekonomi yönetiminin tüm programını gözden geçirmesi, planlı ve kamucu bir modele geçiş yapması gerekecektir. Batı Asya’nın en önemli aktörlerden biri olan Türkiye’nin ortodoks deneyler yapma, ‘Godot’yu bekler gibi’ yabancıları bekleme lüksü yoktur. Unutulmamalıdır ki ekonomi bir ‘milli güvenlik sorunudur’.

Kaynakça;

https://www.aljazeera.com/news/2023/10/25/israel-hamas-war-already-affecting-regional-economies-imf-head

https://www.imf.org/en/Publications/WEO/Issues/2022/10/11/world-economic-outlook-october-2022

İsrail Enflasyon Altın Petrol