06 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kemal Bey’in dipsiz karanlığı

Gaffar Yakınca

Gaffar Yakınca

Gazete Yazarı

A+ A-

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikinci tur kampanyası pek talihsiz başladı. Önce masayı tokatladı, sonra da gençlere yönelik bir mesaj yayınladı. Kelimesi kelimesine alıntılıyorum:

“Yaşama sevinciniz çalındı. Şimdi bir bakalım, günün sonunda elimizde ne var?  Dipsiz bir karanlık… Farkında mısınız? Gençliğiniz bir daha gelmeyecek. 12 günümüz var, bu karanlık tünelden çıktık çıktık…”

Baştan ayağa hezeyan dolu bu sözlerin sahibi bir psikopat, bir ruh hastası değil, CHP’nin genel başkanı ve Türkiye’nin cumhurbaşkanı adayı. Yenilginin insanlar üzerinde bazı sarsıcı etkileri olur, kabul. Ama Kılıçdaroğlu’nun bu noktaya kadar savrulması akıl alır gibi değil.

Yaşadıkları ülkeyi DİPSİZ KARANLIK olarak nitelemek, genç insanlara yapılabilecek en büyük kötülük. Türkiye’deki gençlerin pek çok sorunu var. Ama bu sorunlar dünyadaki başka gençlerin sorunlarından çok da farklı değil ve dünya üzerinde hiçbir siyasetçi gençlerin oyunu almak için çıkıp “Bana oy vermezseniz sonunuz karanlık, hepiniz mahvoldunuz.” diye korku salmıyor.

İlk turda Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na 2,5 milyon oy fark attı. Şimdiden ikinci turun galibi olarak görülüyor. İkinci turu da Erdoğan aldığında Kılıçdaroğlu’nun gençlere tavsiyesi ne olacak merak ediyorum. Ülkeyi terk edin mi diyecek? Sokaklara çıkın, kırıp dökün mü diyecek? Toplu intihara mı teşvik edecek?

Yazık, gerçekten yazık. Kendi insanına bu kadar düşman, iki tane oy için yaşama umuduna savaş açan böyle karanlık bir zihniyet pek az görülmüştür.

KEMAL BEY GENÇLERDEN NEFRET ETMİŞ

Türkiye’deki gençlerin sorunları dünyanın geri kalanındaki yaşıtlarından pek de farklı değil dedik ya hani… Dünyadaki genç nesil, geçim sıkıntısı, nitelikli eğitime erişim ve işsizlik gibi sorunlarla karşı karşıya. Bizim gençlerimiz de benzer kaygıları taşıyorlar. Bu kaygılarla oy tercihi yapmaları, hükümetin yaptıklarını/yapamadıklarını değerlendirmeleri gayet doğal.

İlk tur sonuçları, gençlerin ülkenin geri kalanından pek de farklı düşünmediğini, çözüm için Kılıçdaroğlu’nu değil Erdoğan’ı tercih ettiğini gösterdi.

Kemal Bey’i bu korkunç sözleri etmeye iten gençlere yönelik gizli nefretinin sebebi de bu olabilir.

GENÇLER APTAL MI?

Öte yandan sadece Türkiye’deki gençlere mahsus olan, dünyadaki başka gençlerin yaşamadığı bazı sorunlar da var. Misal, terör sorunu.

Güvenpark’ta bomba ile öldürülen onlarca genç insanın katili YPG, Kılıçdaroğlu tarafından terör örgütü olarak görülmüyor. Kendisinin açık sözleri var, “YPG’ye terör örgütü diyemem.” diyor.

Kılıçdaroğlu’nun seçim vaatlerinden biri Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması. Demirtaş kim? Verdiği talimatlarda genç insanların ölümüne yol açan bir terör hükümlüsü.

Kılıçdaroğlu’na tam destek veren PKK, daha bugün Şırnak’ta üç gencimizi şehit etti. Kılıçdaroğlu ise bu olayı kınarken her zaman yaptığını yaptı, PKK’nın adını bile anmadı.

Diyarbakır HDP binası önünde bekleyen anneler, gencecik evlatlarını dağa kaçıran HDP’den hesap soruyor. HDP kim? Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim ortağı!

Kemal Bey, gençleri aptal mı sanıyor? Tek derdi gezip tozmak olan, siyaset konusunda fikri olmayan ahmaklar olarak mı görüyor? Şayet öyle ise bir an önce yüzüne biraz su serpip ayılmasını tavsiye ederim.

Çünkü gençler, ülkenin ve dünyanın koşullarını gayet iyi okuyor. Kimin kiminle iş tuttuğunu, kimin doğru kimin yalan söylediğini görüyor. Felaket senaryoları uyduran, çağın gerisinde kalmış emmilere değil, gelecek güzel günlere inanıyor.