KFC konkordatosunun ardından
KFC ve Pizza Hut’ın Türkiye franchise şirketi konkordato ilan ettiğini duyurarak 537 şubesini kapattı. 6 binin üzerinde çalışan ise işsiz kaldı. Onların aktardığına göre, kendilerine hiçbir açıklama yapılmadı, ocak ayı ücretleri ödenmediği gibi doğan alacaklarına ilişkin de ümit yok. Şimdi, KFC çalışanları, İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerde ve sosyal medyada seslerini duyurmaya çalışıyor.
***
Tedarik sorunları yaşandığı belirtilen süreçte jant fabrikası satın alındığı, kredilerin farklı amaçlarla kullanıldığına ilişkin birçok iddia da bulunuyor. Dile kolay, 6 bin çalışana ne olacak?
***
İş dünyasından sevindiren destekler geldi. Patronlar Dünyası’ndan Necla Dalan, Maydonoz Döner ve My Fried Chicken ‘in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Şeyhin, Tiffany&Tomato Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Yıldırım’ın KFC ve Pizza Hut çalışanlarına öncelik vereceklerini duyurduğu haberini verdi. Etiler Gıda ve Ticari Yatırım Sanayi Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Seyhan E. de durumu yakından takip ettiklerini ve çalışanlara destek olmayı bir sorumluluk olarak gördüklerini dile getirdi. Ancak bu gelişmeler maalesef 7 bin çalışana ne olacağı sorunun yanıtı için yeterli olmuyor.
***
Hukuk defterini açtığımızda, mevzuatta işçilerin, işverenin mali güçlüğe düşmesi nedeniyle ücret dahil haklarını almaları için bulunan tek düzenlemenin İŞKUR tarafından Ücret Garanti Fonundan yapılacak ödemeler olduğunu görüyoruz. Ama bu fondan ödeme yapılması için bin dereden su getirseniz de sınırlarla karşılaşıyorsunuz. Ödeme yalnızca işçilerin 3 aylık ücretleriyle kısıtlı ve kıdem, ihbar tazminatları buna dahil değil. Onun için de ayrı bir süreç yürüyor. 6 bin çalışanın muhatap aradığı bir günde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının gündeme acilen alması gereken bir konu.
***
Elbette işin bir de süslü tarafı var. Yıllarca “önce insan” sloganıyla bir “aile” olduklarına ilişkin eğitim veren, çeşitli sosyal sorumluluk projelerine imza atan bu şirket ne süreci şeffaflıkla yürüttü ne de gelinen noktada iletişime yanaşıyor. Bu nedenle, yazının sonunu KFC Restoran Genel Müdürlerinden Abdurrahim Seven’in Linkedin’de yaptığı paylaşımla bitiriyorum:
“Bugün İngiltere'deki RGM etkinliğinde, yöneticilerimizin ne kadar mutlu olduğunu gördük. Onlar adına sevindik, kendi adımıza kahrolduk. Peki ya biz? Bizler, bu markayı Türkiye'de temsil eden, bu markanın ekmeğini yiyen insanlar değil miyiz? Biz de insanız. Ama görüyoruz ki, ikinci sınıf insan muamelesi görüyoruz. Bizimle kimse muhatap olmuyor. Maaşlarımız ödenmiyor, restoranlarımız kapalı, tazminatlarımız verilmiyor. Bu kadar kolay mı vazgeçiyorsunuz değerlerinizden? Hani önce insandı?
İş Gıda firmasına biz vermedik Türkiye haklarını, siz verdiniz. Bize sormadınız, siz denetlediniz, siz müdahale edebilirdiniz. Son ana kadar etmediniz. 1989'dan beri Türkiye'de hizmet veren markamız ilk kez bu kadar rezil bir duruma düştü. Ama gel gör ki, koca Yum Brands parayı Türkiye'de kahrolan işçilerinden daha çok seviyor. Yaklaşık 6000 işçi kardeşimiz, aileleriyle birlikte 20.000'den fazla insanın sofrasındaki ekmeği elinden aldınız. Onları aç ve yoksul bıraktınız…”