06 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Metin Erksan ve Atatürk filmi

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD merkezli dizi/film platformu olan Disney Plus’ın duyurusunu yaptığı Atatürk dizisini yayınlamama kararı alması ve bunun Ermeni diasporasının etkisiyle gerçekleşmesi üzerine haklı bir tepki oluştu. Devlet yetkilileri ve siyasilerin sert açıklamalarına, abonelik iptalleri eklendi, Disney de tepkileri biraz olsun yumuşatmak için iki bölümlük dizinin, nasıl olacaksa, televizyonda ve sinemalarda yayınlanacağını duyurdu.

Yerli ya da yabancı, Atatürk’le ilgili her film ve dizinin tartışma yaratması, kamuoyunda değerlendirmeye açılması gayet doğal. Disney’in dizisini de bir şekilde seyredeceğimiz anlaşılıyor ve şimdiden söyleyebilirim ki asıl tartışma da o zaman kopacak. Burada garip olan, Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye’den herhangi bir şirket ya da kurumun, örneğin TRT’nin, Kültür Bakanlığı’nın vb. böyle bir işe soyunmamış olması. Şimdiye dek bu yönde bir hazırlığa dair herhangi bir şey duymadık, bir son dakika sürprizi olacağını da sanmıyorum.

Bu, işin biçimsel yönü.

ERKSAN: ATATÜRK FİLMİ YAPILMASIN

İçerik açısından ise Atatürk filmi tartışmaları çok eskilere uzanır ve bu konuda hayli ilginç tutum alanların başında da ünlü yönetmen Metin Erksan gelir. Erksan’ın 1989’un Mayıs ayında yayımlanan “Atatürk Filmi” (Hil Yay.) adlı kitabı, 3 Kasım 1988’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Ankara’da düzenlediği “Atatürk Filmi Paneli”ne dayanır ve sonra Milliyet gazetesinde yayımlanan yazılarını içerir. Erksan’ın bu konudaki tavrı, filmleri gibi ilginç ve şaşırtıcıdır. 

Panelde yaptığı konuşmada, bir Atatürk filmine gereksinme olmadığını ve yapılmaması gerektiğini ısrarla belirten Erksan bunun gerekçelerini şöyle açıklar:

“Türk veya yabancı, her insanın düşüncesinde ve hayalinde ayrı bir Atatürk görüntüsü, ayrı bir Atatürk kavramı vardır. Bundan böyle Atatürk’ü somut bir biçime getirmek, tehlikeli ve olanaksız bir tartışma ortamını gündeme getirmek olacaktır. Atatürk Filmi ne kadar mükemmel, ne kadar yetkin, ne kadar kusursuz, ne kadar eksiksiz olursa olsun, milyonlarca Türk’ü ve yabancının kafasında, milyonlarca Atatürk görüntüsünü ve kavramını tekdüze bir doğrultuda yönlendirecektir.”

ERKSAN: ATATÜRK FİLMİ MUTLAKA YAPILSIN

Erksan, 21 Kasım 1988’de Milliyet’te yazdığı yazıda ise fikrini değiştirdiğini ilan eder. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz’in paneldeki özgün ve bilinçli konuşmalarından çok etkilendiğini, aydınlandığını belirterek, Atatürk Filmi’nin yapılmasının şart olduğunu vurgular:

“Ölümünden elli yıl sonra Atatürk, bir kez daha devrimci ve çağdaş kişiliği ile Atatürk Filmi’nde yaşayıp, büyük Türk milletine önderlik etmelidir. Böyle bir atılım ve yeniden düşünme için Atatürk Filmi en uygun davranış ve araç olacaktır. Sinema sanatının büyük gücü, televizyonun olağanüstü etkinliği, Atatürk Filmi’nin amacını kesinlikle gerçekleştirecektir.”

Usta yönetmenin Evren ve Tınaz’ın konuşmalarından nasıl bu kadar derinden etkilendiği, fikirlerinin 180 derecelik radikal bir değişime nasıl uğradığı bir muamma. “Atatürk Filmi, Atatürk’ün devrimci ve çağdaş bir düşünceyle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde, durağan bir olgu haline gelmiş olan Atatürk İlkeleri’nin, devingen bir niteliğe dönüşmesi için yapılmalıdır” demeye başlayan Erksan’ın yazdıklarında en ilginç nokta ise yapılması gereken bu filmin Türkiye’nin Avrupa Topluluğu’na (AB) girme isteği yönünde sağlam bir adım olacağı kanaatidir:

“Avrupa topluluğuna girmek isteğinin, hatta tutkusunun temel bir devlet politikası haline geldiği bugünlerde Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, her konuda olduğu gibi bu konuda da Atatürk’e bir kez daha gereksinmesi vardır. Böyle bir işlevi de en başarılı ve en yetkin bir biçimde Atatürk Filmi yapar.”

Metin Erksan’ın Avrupa Topluluğu meselesine hayli kafa yormuş olduğunu, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Avrupa Topluluğu Üyesi Olmak Hakkı ve İsteğinin Tarihsel Kaynakları” (Hil Yay., 1991) diye bir kitabı olduğunu da yeri gelmişken not düşeyim.

O panellerden, konuşmalardan, tartışmalardan bir sonuç çıkmadı, Atatürk Filmi yapılamadı. Malum, aradan 35 yıl geçti, Türkiye de halen Avrupa kapısına bağlanmış durumda bekliyor, ne içeri girebiliyor, ne dışarı çıkabiliyor. Öyleyse önümüzdeki tartışmalara bakalım.