05 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Olağanüstü Genel Kongresi

Yaşar Arslan

Yaşar Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Sayın Aydınlık okurları ve sporsever kardeşlerim... Sporda bir yenersin, sevinir ve birçok taraftarı da sevindirirsin. İkinci kez kazanırsın, hem kulüp camiası hem de sen biraz gevşeyerek ardından gelecek karşılaşmalara “Kazandık ya da bir şekilde kazanırız.” rahatlığıyla bakar, hazırlık temponu ona göre tutarsın.

BULUTLARIN ÜZERİNDE DOLAŞMAYA BAŞLAYINCA...

Ses getiren bir başarı elde ettiğinde, parası bol şirketlerin cazibesine takılıp televizyon kanalları ve gazetelerde boy boy reklamlarla “şöhret olduğunu” gösterirsin. Paranın getirdiği hava ile daha da gevşer ve bulutların üzerinde dolaşmaya başlarsın. İşte o zaman sahte mutluluğun getirdiği neşe ile ayaklar yerden kesilmiş olur. Kendini hep kazanacak bir robot gibi gördüğünden, rakibin gücünü pek dert etmez, düşünmezsin. Haliyle, gerçekle bağların zayıflar.

Başarıya giden yolun çok zorlu engeller barındırdığını, başarılı olmak için her ayrıntıya dikkat etmek gerektiğini unutan, gerçeklerden kopan ve havalara giren birçok sporcu ve takım oldu yakın geçmişimizde. Örneğin, iki sezon önce şampiyon olan Beşiktaş, 2021-2022 sezonunun daha ilk yarısı bitmeden şampiyonluk yarışına havlu attı. Geçen sezonun açık ara şampiyonu Trabzonspor, bu sezona rehavet içerisinde girdi. Neyse ki, bordo-mavililer son Avrupa maçında Monaco'yu 4-0 yenerek bir nebze esas kimliğine döndü.

Yine aklıma gelen bir başka örnek... Geçen sezon başında kulüp üyelerinin oylarıyla göreve seçilen Burak Elmas başkanlığındaki Galatasaray yönetiminin “Fatih Terim'den daha iyisini buluruz.” düşüncesiyle tecrübeli çalıştırıcıyı kulüpten koparması...

ŞİMDİ DE FİLENİN SULTANLARI...

Son örnek ise yukarıda belirttiklerime benzer bir süreç yaşayarak, 2022 FIVB Dünya Şampiyonası'nda önce “Gruptan çıktık” düşüncesi etkisinde ABD ve Sırbistan'a mağlup olan, çeyrek finalde de ABD karşısında varlık gösteremeyerek 3-0 yenilen ve turnuvaya nokta koyan A Milli Kadın Voleybol Takımımız...

Ben bu vedaya “sağlık olsun” diyemem sayın okurlarım. Benim eleştirilerim yanlış anlaşılmasın lütfen. Sporda uzun bir yol almış bir spor adamı olarak önerilerimi ve düşündüklerimi yazıyorum sadece. Başarısızlıktan ders çıkararak yola devam edilmesini, ayakların yere basmasını öneririm.

BAŞARILI BİR ÖRNEĞİMİZ VAR

Özellikle milli takımlar düzeyinde örnek olarak Ampute Milli Futbol Takımımızı göstermek isterim. Uzun yıllar önce verilen, “Biz dünya şampiyonu olacağız!” sözünü yerine getiren, dünya şampiyonu olarak Türk milletiyle sevinç yumağı oluşturan futbolcularımızı aylarca değil, senelerce unutmayacağız.

Yazımın sonunda, gazetemizin değerli spor yazarı Savaş Eskigülek kardeşimin arkadaşı menajer Tunç'un, “Türkiye'de 80 milyon antrenör var.” sitemini ben şöyle değerlendirmek isterim. Sayın Tunç kardeşim, güzel Türkiyemizde birçok voleybolsever insanımız var, haklı olarak eleştirilerini sunan. Şunu da unutmayalım, ülkemizde birçok yenilgiden bıkıp uzanmış, 80 milyon üzülen insanımız var.

Kalın sağlıcakla sayın sporsever kardeşlerim...

Avrupa