Yandex
27 Mart 2025 Perşembe
İstanbul 20°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Pekin Büyükelçimiz: Çin’le daha da yakınlaşacağız!

Adnan Akfırat

Adnan Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu hafta köşemizi, Pekin’deki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Sayın Dr. İsmail Hakkı Musa’nın 21 Şubat’ta Urumçi’de Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme Şirketi’mizin açılış toplantısında yaptığı konuşmaya ayırdık. Sayın Büyükelçi’ye verdiği izin için teşekkür ederiz. Ara başlıklar tarafımızdan konuldu. Değerli Büyükelçimizin konuşması, Türkiye’nin Çin politikasını özetliyor.

Bugün, Bakan Yardımcısı Sayın Mahmut Gürcan ve Türk iş dünyasından değerli iş insanlarıyla birlikte, Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme A.Ş.’nin açılışına katılmaktan mutluluk duyuyorum.

Bu girişim, Türk-Çin dostluğunun ve ortaklığının güzide bir örneğini teşkil etmektedir. Sözkonusu şirketin, Türkiye ile Sincan Uygur Özerk Bölgesi (SUÖB) ve Çin arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin dengeli bir şekilde geliştirilmesi amacına somut katkılar sunacağını umuyorum.

URUMÇİ’YE DÖRDÜNCÜ ZİYARETİM

Pekin’deki görevime başladıktan sonra bu güzel bölgeyi 4. kez ziyaret etmekteyim. Son olarak Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan’ın Çin ziyareti sırasında Urumçi ve Kaşgar’da temas ve incelemelerde bulunmuştuk. Bunu takiben Çin’le Türkiye arasında Hükümetlerarası İşbirliği Mekanizması’nın ikinci toplantısını geçtiğimiz yıl Kasım ayında yapmıştık. Ülkelerimiz arasında son dönemde ekonomik, ticari, enerji vb. alanlarda pek çok heyet teatisi gerçekleştirildi. Tüm bu üst düzey temas trafiğinin Çin ile Türkiye arasındaki mevcut stratejik işbirliği ilişkisini daha da derinleştirdiğini memnuniyetle ifade etmek isterim.

Bu işbirliğimizi siyasi, ticari, ekonomik, kültürel, akademik, tüm alanlarda Çin’in bütün bölgeleriyle olduğu gibi SUÖB’le de geliştirmek istiyoruz. Bu bölgenin coğrafi konumu ve sahip olduğu imkanlar itibariyle ilişkilerimizin daha da geliştirilebilmesi için bize önemli fırsatlar sunduğu kanaatindeyim.

KUŞAK VE YOL GİRİŞİMİ’Nİ BAŞINDAN BERİ DESTEKLİYORUZ

Nitekim, SUÖB, tarihi İpek Yolu’nun olduğu gibi Kuşak ve Yol Girişimi’nin (KYG) de önemli bir ayağıdır. Kuşak ve Yol Girişimi, bu bölge üzerinden karayoluyla Orta Asya ve Avrupa’ya ulaşmaktadır. Biz Türkiye olarak, Kuşak ve Yol Girişimi’ni başından itibaren destekledik. Desteklemeye de devam ediyoruz.

Bu anlayışımızın bir yansıması olarak 2015 yılında Çin ile Kuşak ve Yol ile Türkiye’nin öncülüğünü yaptığı Hazar geçişli Orta Koridor Projesi’nin uyumlaştırılmasına dönük bir protokol imzaladık. Bu protokolün öngördüğü çalışma grubu toplantısını da geçtiğimiz Kasım ayında Pekin’de yaptık. Bu toplantı sırasında, KYG ile Orta Koridor’un uyumlaştırılması ve Türkiye’deki altyapı projelerine Çin yatırımlarının artırılması konularında kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk.

Hatırlayacağınız üzere, Ocak 2024 sonu itibariyle Türk iş dünyasının temsilcileriyle Bölge’yi ziyaret etmiştik. Bu kez, Kuşak ve Yol’un önemli bir ayağı olan Urumçi’de ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesine önemli katkıları olacağını düşündüğüm açılışın yapılması bir hayli anlamlıdır. Devamının gelmesini arzu ediyoruz.

Bu anlayışla bugünkü açılışın yapılmasına öncülük eden Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme A.Ş.’ye; ayrıca, bu faaliyeti kolaylaştırdıkları için Sincan bölgesi yöneticilerine tekrar içten teşekkür etmek isterim.

Xİ VE ERDOĞAN’IN ÇİZDİĞİ ÇERÇEVE

Türkiye ve Çin, sahip oldukları siyasi istikrarla birlikte, refah ve kalkınma yolunda ilerleyen sayılı ülkeler arasındadır. Aramızdaki dostane bağlar uzun bir geçmişe dayanıyor. Bu bağları Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Çin Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping’in dirayetli liderliklerinde ve çizdikleri çerçevede daha da ilerletme azmindeyiz.

Ekonomik ve ticari faaliyetler ise köklü ilişkilerimizin önemli bir boyutunu teşkil ediyor. Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping tarafından ortaya atılan Kuşak ve Yol Girişimi’nin ilham aldığı tarihi İpek Yolu, yüzyıllar boyunca Osmanlı ve Çin İmparatorluları arasındaki ticari ilişkilerin eksenini oluşturmuştur. Ülkelerimiz arasındaki ilk münasebetleri ticari kervanların tesis ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bu kervanlar, Osmanlı İmparatorluğu ile Çin İmparatorluğu arasındaki ilk temasları da sağlamıştır. Bu şekilde Çin İmparatorlarının Osmanlı Sultanlarına hediye olarak gönderdikleri porselenlerin bugün hala Topkapı Sarayı müzesinde, dünyanın en büyük ikinci porselen koleksiyonu olarak muhafaza edildiğini hatırlatmak isterim. Çinli dostlarımızın bu hazineyi ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.

İHRACAT, ÇİN YATIRIMI, TURİZM ARTMALI

Türkiye ile Çin, tarihte olduğu gibi bugün de ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirerek sürdürmektedir. Halihazırda Çin, Asya’daki en büyük, dünyada ise üçüncü en büyük ticaret ortağımızdır. İki ülke arasındaki ticaret hacmi son 20 yılda, 40 kat artarak 2024 yılında yaklaşık 50 milyar Dolara ulaşmıştır. Bu rakamlar, iki ülkenin ne denli güçlü ortaklar olduklarını ve ticari ve ekonomik ilişkilerimizin barındırdığı yüksek potansiyeli göstermektedir.

Bununla birlikte, ticaretin dengeli bir yapıya kavuşturulması, sürdürülebilirlik bakımından önem arzetmektedir. Bunun için elimizde ihracatımızın artırılması, Çin’den Türkiye’ye doğrudan yatırımların teşvik edilmesi ve turizm faaliyetlerinin önünün açılması gibi araçlar mevcut.

Bildiğiniz gibi, artık bu bölgeden Türkiye’ye seyahat etmek eskisine göre daha kolay. Nitekim China Southern Havayolları, Urumçi-İstanbul seferlerine geçtiğimiz yaz başladı. Bu faaliyetin gerçekleştirilmesi için sağladığı destek nedeniyle Parti Sekreteri Sayın Ma Xingrui’ye tekrar teşekkür etmek isterim.

ÇİN’İ KUŞATMA POLİTİKASINA KARŞIYIZ

Türkiye, bugün bazı ülkelerin Çin’i çevrelemek amacıyla “de-coupling”, “de-risking” gibi kavramlarla oluşturdukları politikaları benimsememektedir. Tam tersine Çin’le daha da yakınlaşmayı istemektedir.

Bunun için, bir yandan ülkemizden Çin’e ihracatımızın artırılması bir yandan da Çin’den ülkemize yatırımların daha da artırılması yönünde çalışıyoruz. Bu yaklaşım, Türkiye ve Çin’in ortak anlayışı olan kazan-kazan işbirliğine de uygundur.

TÜRK ÜRÜNLERİ % 20 DAHA UCUZ

Nitekim, Büyükelçiliğimiz Ticaret Müşavirliği tarafından yapılan bir çalışma, Çin’in üçüncü ülkelerden halihazırda ithal ettiği 1.781 ürün kategorisinde, Türkiye’den daha düşük fiyat ve daha yüksek kalitede ürün tedarik edebileceğini ortaya koymaktadır. Çin’in toplam ithalatının %27’sine tekabül eden bu ürünlerde Türkiye, yaklaşık %20 oranında kalite ve fiyat avantajına sahiptir.

Aynı çalışma, benzer bir tablonun SUÖB için de geçerli olduğunu göstermektedir. SUÖB’ün toplam ithalatının %25’ini oluşturan 175 ürün kategorisinde Türkiye’nin üstün kaliteli ürünlerinin çok daha uygun fiyatlara tedarik edebileceği görülmektedir.

2024 yılında Türkiye ile SUÖB arasındaki ticaret hacminin %60 artışla 164 milyon Dolara ulaşması olumlu bir gelişmedir. Ancak, Türkiye’nin SUÖB’ün ithalatında %0,05 gibi cüzi bir paya sahip olması iki dost ülke için tatminkar değildir. Çin’de ve özellikle SUÖB’deki ithalatçıların Türkiye’nin bu fiyat avantajından yararlanacağını düşünüyorum.

Türk ürünlerinin Sincan’da tanıtılması amacını güden Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme A.Ş.’nin de sözkonusu çalışmadan istifa ederek, kazan-kazan anlayışıyla Türkiye’den bölgeye ihracatın artırılmasına somut katkı sunmasını umuyorum.

TÜRKİYE ÇİN’İN ÜRETİM VE DAĞITIM ÜSSÜ OLMALI

Türkiye; stratejik konumu, üretim potansiyeli, lojistik imkânları ve tedarik/üretim kapasitesiyle, bölgesinde ve küresel düzeyde önemli bir ülke olarak öne çıkmaktadır. Türkiye’nin Avrupa, Asya ve Afrika'nın kesiştiği noktada bulunan, coğrafi konumu ve AB ile mevcut Gümrük Birliği’nin yanısıra çok sayıda ülkeyle imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları sayesinde yaklaşık 1,5 milyarlık nüfusa gümrüksüz erişim imkanı bulunmaktadır. Çin’in de avantajlı ve stratejik bir yatırım ülkesi olan Türkiye’yi küresel pazarlara ulaşmak açısından önemli bir üs/merkez olarak görmesini arzu ediyoruz.

UYGUR ÖZERK BÖLGESİ’YLE İLİŞKİLERİMİZİ ÇOK GÜÇLÜ GELİŞTİRECEĞİZ

Biz, Çin’in tamamıyla olduğu gibi SUÖB ile de ilişkilerimizi hem karşılıklı yatırım hem de ticaret alanında çok güçlü bir şekilde geliştirme arzusundayız. Bunun için sizlerle yakın temas ve işbirliği içinde çalışarak ikili ticari ve ekonomik ilişkilerimizi potansiyel seviyesine taşımaya hazırız.

Bu vesileyle, Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme A.Ş.’nin kıymetli ortaklarını bu önemli girişimlerinden ötürü tebrik ediyorum. Bu şirketin Türkiye ile SUÖB arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesini teminen diğer girişimciler için de cesaretlendirici bir örnek olmasını diliyorum. Hayırlı olsun dileklerimle teşekkürlerimi sunuyorum.

Büyükelçimizin Özgeçmişi: Büyükelçi Dr. İsmail Hakkı Musa, 1 Nisan 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nin Pekin Büyükelçisi olarak göreve başlamıştır. Daha önce Türkiye Dışişleri Bakanlığı Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar ve Eğitimden sorumlu Genel Müdür olarak çalışmış ve Temmuz-Aralık 2022 tarihleri arasında AGİT Dönem Başkanlığı’nın “Müslümanlara Karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıktan Sorumlu Özel Temsilcisi” olarak görev yapmıştır. Yaklaşık kırk yıllık diplomatik tecrübesiyle, çağdaş uluslararası ve küresel meselelere ilişkin çok çeşitli konuları ele almıştır. Dışişleri Bakanlığındaki görevlerinin yanı sıra 2012-2016 yılları arasında Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulunmuştur. Büyükelçi Musa'nın diplomatik görevleri arasında Lyon ile Kazan Başkonsolosluğu, Belçika ve Fransa Büyükelçiliği bulunmaktadır. Fransa'da Nancy II Üniversitesi Hukuk-İktisat Fakültesi'nden (1987) mezun olmuş ve aynı fakültede Siyasi Ekonomi alanında yüksek lisans yapmıştır (1988). Büyükelçi Musa, Kamu Hukuku / Avrupa Topluluğu Hukuku alanında doktora sahibidir.

Çin Türkiye Ticaret