Sanat/sanatçılar Salim Okumuş, fotoğraf/müzik

Bu toplum artık sanat istiyor. Değerli şeyler izlemek dinlemek istiyor. Değerli kitaplardan söz edenleri önemsiyor, gerçek müziği arzuluyor. Bu toplum artık klasik müzik dinlemek istiyor. Benim yazılarımın ilgi görmesi fotoğrafçılar röportajlarımın çok okunmasının nedeni bu. Bu toplum gelişti sanatsal açıdan bilinçlendi. Bugün Salim Okumuş röportajım var. Hem fotoğraf için çalışmış, yoğun biçimde müzikle de uğraşmış. Salim Okumuş Çamlıhemşinlidir. Memleketinden yaylalardan önemli fotoğraflar var. Çocuklar, “güneş duasına” gidiyor, ilginç bir an. Galata köprüsünde 1980 yılında çektiği fotoğraf da çok özel. “Fotoğrafçılar Röportajları” sona eriyor. Çok az sayıda röportaj kaldı. Sonrasında sanat haberlerine, kitaplara daha çok yer vereceğim. Artık kitaplarla, sanat haberleriyle yoğrulan programlar daha çok izleniyor. Anladım ki toplumun ihtiyacı var. Toplum gelişmeyi, iyi şeyler izlemeyi arzu ediyor. O bilinç bunca görselin ve programın izlenmesiyle oluştu. Aydınlar bunu değerlendirmeli. Değerli Salim Okumuş’a sordum, işte cevapları:

Trabzon’da doğmuşsunuz, çocukluğunuzu yaşadığınız mekânları ilk ve ortaokul eğitim yıllarınızı anlatır mısınız?

Trabzon’da 29 Aralık 1951’de, bir balıkçı mahallesi olan İncirlik’te, mahallenin fırıncısının torunu olarak doğmuşum. Çamlıhemşin, annemin babamın ve atalarımın doğduğu yer. Çocukluğumda ve sonraları genellikle yaz aylarında ziyaret ettiğim memleketim. İlkokula Trabzon’da başlayıp, Ankara da üç ilkokul değiştirerek Mimar Kemal İlkokulu’nu bitirmiş, sonra yine Ankara, Trabzon ve 1965’de İstanbul Davutpaşa Ortaokulunda okuyup mezun olmuştum. Askerden sonra da İstanbul Akşam Ticaret Lisesi’ne yazılıp 1978 yılında da oradan mezun olmuştum.

Fotoğrafa ne zaman başladınız, ilk önce neler çekerdiniz?

İlk fotoğrafımı, basit bir makineyle 1973 yılında askerliğim sırasında çekmiştim. O kareler içinde Cumhurbaşkanımız Fahri Korutürk’ün Hava Kuvvetleri Komutanlığını ziyaret ederken ve Boğaziçi Köprüsü, bir günlükken çektiğim kareler, kaliteli olmamakla birlikte benim için değerlidir.

Fotoğrafçılık hayatınızın ilk dönemlerinden ve ilk ödüllerinizden bahseder misiniz?

Lisede okurken, 1975 yılında Ses dergisinin açtığı Türkiye liseler arası fotoğraf yarışmasında ikincilik ilk ödülüm olmuştu. Sonra 1977’de Yeni Fotoğraf dergisinin ulusal yarışmasında 3 büyük ödülden biri olan saydam bölümünde birincisi oldum. Sonraki yıllarda da aldığım ödüller olmuştur.

İFSAK yıllarını anlatır mısınız? Kimler vardı sizin döneminizde neler yaptınız?

Aynı yılın sonlarına doğru İFSAK’a üye oldum. İFSAK’ta 1986 yılına dek sevgili başkanımız Prof. Dr. Mehmet Bayhan’ın başkanlığında, yönetim ve diğer kurullarda görevler aldım. İlk uluslararası fotoğraf yarışması ve ilk kısa film yarışmaları dönemimizde yapıldı. Yurt içi, yurt dışı sergiler ve bienallerde çalışmalarım sergilendi. 2012 yılında, 35 yıllık üyeliğim onursala çevrildi.

FOTOĞRAF: YAŞAMDAN KESİTLER

Fotoğrafçı olarak yaptığınız önemli çalışmalarınız da var...

1977 yılında Hayat dergisinde röportajım, Gösteri, Atlas, Doğa, Karadeniz gibi dergilerinde vs. yazılarım ve fotoğraflarım, kimi kitaplarda salt fotoğraflarım yayımlandı. Albüm kapağı ve takvim çalışmam oldu. Çok sayıda saydam gösterisi yaptım/yapıyorum.

Müziğe ilginiz ne zaman başladı, yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

1975-76 Türk Folklor Kurumu’nda Türk halk müziği repertuar çalışmaları, Sn. Arif Sağ, Mustafa Hisarlı, Ömer Şan ve Mehmet Özbek hocalarımızdan dersler aldım. 1981 yılında, Yavuz Top hocamızdan da bağlama dersleri aldım. Amatörce çalmaya çalışırım.

2007-2009 İSMEK Hasanpaşa Müzik İhtisas Merkezinde, Sn. İlknur Yutman’dan Şan dersleri aldım ve yıl sonlarında solist olarak görev yaptım.

Müzik ile olan hikâyenizden ve sevdiğiniz yazarlardan bahseder misiniz?

Müzik kayıtlarımı ev stüdyomda yapmaktayım. 2005’ten bu yana ses mühendisliğiyle ilgiliyim. Okuduğum sevdiğim yazarlar, ozanlar; Türkiye de gerçekçi yazarlar, dünyada klasikler.

Fotoğrafla ilgili düşüncelerinizi de anlatır mısın?

Benim için fotoğraf, özet olarak yıllar önce Gösteri dergisinde de yazdığım gibi “Yaşamdan kesitler”dir. Fotoğraf, sanatsal olarak; özgün özellikleriyle (kompozisyon, renk dengesi, leke, ışık vs.) birlikte; içinde, kimi zaman devinimin, eylemin kimi zaman da durağanlığın, yalınlığın olduğu anlardır. İyi bir içeriği olmalıdır ve mutlaka düşündürmelidir.