Soykırım suçları kabul edilemez' derken..?

Yazar: Siyonist katliamcılar soykırım yapıyor, peki geri kalan dünya ne yapıyor?
Çizer: Bir zamanlar sokak arası şakalar vardı; eleman kırıtarak “ kahrol düşman al sana bomba” diyerek sulandırırdı muhabbeti. Şimdi de şu Birleşememiş Milletler, Avrupa Güya İnsan Hakları Mahkemesi, Uluslararası Görmezden Gelen Ceza Mahkemesi vb.. sulandırıp duruyor insanlık utancını. Kafaları kuma sokmuşlar..”Başka bi’şeye sokmuş” diyecektim edebimi bozmayayım dedim. Siz anladınız onu hocam..
Yazar: Şu lanet olasıcalar, kendi halkına yapılmışının yıllarca maduriyetini oynayıp; aynısının bin beterini Filistin’e yaşatarak, onu bunu kazıklayarak elde ettikleri kanlı kara paralarıyla rezilce dünyayı utandırıyorlar!
Çizer: İşte tam da burada biz de elimiz masaya vurup” Hop! yeter ulan bre gafiller...” diyememenin ülkece psikolojisi çok berbat bi’şey. Hep içe ata, ata içimiz aşiyan mezarlığı gibi.
Yazar: Bu utanmaz simsarlar; bin yıldır tefecilikle, savaş ticaretiyle onun bunun ah’ıyla gömdükleri paralarla yaptıkları katliama alet olan kuklaların hiç mi suçu yok sanki?
Çizer: “ Hocam adamların ödü kopuyor dolar yerine başka paralar dünya ticaretinde dönecek diye! Kaddafi, Musaddık, Saddam.. git gidebildiğin yere kadar, hep doların kraliyeti için ortadan kaldırıldılar
Yazar: Karikatüre gelecek olursak, anlattığım mevzuu hakkında ne diyorsun, çizerken neler yaşadın anlatsana?
Çizer: Hocam ilk başta tam anlamadım, psikolog koltuğunda uzanan eleman kimdir, nedir, necidir diye? Sonra dedim ki; “bu tip sadece dış işlerini değil topyekün hükümet politikasını sembolize etmeli”
Yazar: Hmm..İyi de etmişsin. Lakin koskoca kallavi yapıyı, patlıcan burunlu topitik bir bürokratla anlatman da komik olmuş. Net biri olmaması iyi. Biliyorsun çok alıngan ve hassas yapımız var.
Çizer: O kadar da değildir yani! “Gerçek eleştirileri dost yapar, sonra kutlamak için acılı adana söyler” demişler.
Yazar: Hadi oradan öyle bir laf yok!.. Belli ki bu saatte ( 23.29) acıkmışsın tamam ama.. Yenmez bu saatte, kilo yapar zaten fıtığın var bir de bel simidi taşıyamazsın sen..
Çizer: Sırf “ Aç ayı oynamaz” daki dostumuzla mukayese edilmeyeyim diye, var gücümle ve parmaklarımın son tık’ına kadar aç biilaç mücadeleme devam kararı almışım benn!
Yazar: E iyi o zaman ben de geçen senden öğrendiğim ata sözüyle finalimi yapayım; “ Yiğit at , yemini artırır!”
Çizer: Sustum ben, bu topa girmeyeceğim, aleni kışkırtma var. Söz okurun artık.