Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 17°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye ve Almanya buluşmasında neler konuşuldu

Gönül Kenter

Gönül Kenter

Eski Yazar

A+ A-

Cuma günü Berlin’de Türk-Alman hükümetlerarası istişare toplantısının ilki gerçekleştirildi. Almanya’nın Fransa, Çin, Hindistan, Brezilya hükümetleriyle gerçekleştirdiği bu görüşmelere, Türkiye’yi de eklemesi, siyasi çevrelerce Ankara’nın, Berlin’e karşı yeniden siyasi önemlilik kazanmasının göstergesi olarak değerlendiriyor.
Dışişleri Bakanı Steinmeier toplantıdan önce: Türkiye kilit ülke.
Öyle, çünkü: Ortadoğu’da; müslüman coğrafyada uyguladıkları acımasız “parçacıklar” siyasetinin kazdırdığı hendeklerin içine kendileri feci düştüler. Çığ gibi büyüyen sığınmacı sorununun altında kalacaklarını, durumun bir türlü ortak çözümler üretemeyen Avrupa Birliği’ni temelden sarsacağını, hatta Sn. Merkel’in iktidar koltuğunu sallayacak kadar siyasi krize dönüşeceğini hesaba katmadılar. İhracat rekorları kıracağı (2015’te 1.2 trilyonluk ihracat geliri) açıklanan; ekonominin tıkırında gittiği Almanya’da sığınmacı sorununun toplumsal uzlaşmayı yerle bir edeceğini çıkaramadılar.
Kitlesel sığınmacı felaketlerinin nedeninin bir türlü köküne inmek istemeyen Almanya şimdi krizin önüne geçmek için, Türkiye’den stratejik sınır bekçiliği istiyor. Bölge ve Kuzey Afrika ülkelerine vize getirmesini bekliyor. Parasıyla değil mi? Geçen sene Kasım’da başlattıkları insanlık mazlumiyeti üstüne kurulu akçeli pazarlıkları dün itibariyle Berlin’de tekrar masa üstünde. Utanç verici ayrıntılar önümüzdeki günlerde ortaya dökülür.

TSK, ALMANYA’NIN GÖZÜNDE DİKEN
Türk-Alman istişarelerinde kilit noktanın “Kürt meselesi” olduğu artık bir gerçek. Bölgede oyun kurucu olmak isteyen Berlin sanırsınız Kürtlerin sözcüsü. Peşmergeleri silahlandırdığını, eğitip donattığını, Ayn el Arap sürecinde PKK’yı “tek seküler güç” olarak nasıl parlattığını bilmeyeniniz var mı? Aralık ayından itibaren PKK’ya karşı başarılı operasyonlar gerçekleştiren TSK, işte bu nedenle Almanya’nın gözünde diken. Ağızlarına terörle mücadele sözcüğünü zinhar almak istemeyen Alman siyasetçiler Sn. Merkel’i, “CB Erdoğan’ı Kürt politikalarını yeniden gözden geçirmesi” için baskıya zorluyor. Amaç: TSK’nın hareket yetisinin kısıtlanması.
Doğu illerinin PKK tarafından cephaneliğe dönüştürüldüğü dayatmacı açılım günlerini mi özlüyorlar? Kürt konusunda “çözümde” ısrarcı, Türkiye ile ayrıca “güvenlik diyalogu” oluşturulmasını talep eden iktidar partisi CDU’nun Dış Politika Sözcüsü Röttgen şöyle diyor: “Türkiye’nin, Batılıların (ABD ve AB) önceliklerini gözetmesi için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” Fazla söze ne hacet? Müstemleke; Türkiye’nin savunacağı kendi çıkarları olmamalı!

ALMAN SİLAHI KARABORSADA KAPANIN ELİNDE KALIYOR
Berlin istişareleri öncesi, Kürt meselesine aşırı ilgili 100 kadar Alman sanatçının Sn. Merkel’e Türkiye’yi “hizaya çekmesi” için sundukları bildiride Ermeni lobisinin faaliyetleri kapsamından tanıdık Fatih Akın gibi isimler de var. Ana akım Alman medyasında peş peşe açıklamalar yapan, T.C.’nin kendi vatandaşına “katliam yaptığına” dikkat çeken Yeşiller Partisi’nden Cem Özdemir de Berlin’in “Kürt çatışmasına” müdahale etmesini istemiş.
Dün gece ekranlara düşen kısa haberi “kuşatmacı” aydın ve siyasetçilerin dikkatine sunalım:
“Peşmergelerin, Alman ordusuna ait silahları Kürt bölgelerinde karaborsa sattıkları ortaya çıktı. Almanya, Peşmergeleri IŞİD’e karşı mücadele amaçlı silahlandırmıştı.”
Sevkedilen o silahların PKK veya IŞİD eliyle, dönüp hepimizi; Türk’ü vuracağını defalarca yazdık. Öyle de oldu. İşe bu gerçeklerden başlamaya ne dersiniz?
Afganistan, Irak, Libya, Suriye’den ders alınmak istenmedi. Bölge halkının sonsuz trajedisine; gözler kapatıldı, kulaklar tıkandı. Kan iklimi yaratırken, yerinden yurdundan edilen milyonlarca mazlumun Avrupa’ya akın edeceği akıllarının kıyısından bile geçmedi. Oburluk istilasının, sefaletin istilasını getireceğini hesaplayamadılar. Hala coğrafyayı istedikleri gibi şekillendirme hevesindeler. Sonuçlarına katlanmak zorunda bırakıldığımız yanlışların Diyarbakır’dan da acıyla döndüğü günleri yaşıyoruz.