Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 16°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Viva La Repubblica Bolivariana de Venezuela!

Gönül Kenter

Gönül Kenter

Eski Yazar

A+ A-

Darbe destekleyicisi Avrupa devletleri evvelsi gün Avrupa Parlamentosu’nda uluslararası yasaları iptal eden Kırk Haramilere takla attıracak öyle bir karara imza attılar ki; bir korsanı, Juan Guaido’yu Venezuela’nın Başkanı olarak tanıdılar. İkiyüzlülükte tarih yazdılar.
Atlantik’in iki ucundaki çürümüşlük bir kez daha kirli, küstah, zorba yüzüyle göründü.

Venezuela
Dünya petrol rezervlerinin yüzde 28 gibi çok önemli bir bölümü Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nde. Üçüncü tedarikçi ülke.
Dünyanın en büyük petrol tüketicisi Amerika’ya giden sevkiyat yolu Hürmüz Boğazı, Umman Denizi, Afrika’nın güneyinden Ümit Burnu’na, oradan Atlas Okyanusu’nu kat edip, Karayipler’e ve nihayet 40 - 45 gün sonra Teksas’a ulaşıyor. Uzun olması bir tarafa, güzergah ABD için stratejik risklerle dolu; İran’la Hürmüz Boğazı’nda yaşanacak bir sorunla dünya petrol sevkiyatının yüzde 42 ile 45’inin problemli hale gelebileceği öngörülüyor.
ABD tam da bu nedenle, sevkiyatın sadece 4-5 gün sürdüğü burnunun dibindeki Venezuela’nın zengin petrol kaynaklarına göz dikiyor.
Chavez’in başa geçmesiyle başlayan ulusalcı süreçte Venezuela petrolünün kamulaştırılıp, işletmeci yabancı şirketlerin kapının önüne konulması, Washington ve Pentagon’un hesaplarına darbe vuruyor.
Chavez’in Venezuela’nın sömürülmesini engelleyen, ABD üslerine ülkesini açmayan ulusalcı çizgisine ABD düşmanlıkla karşılık veriyor.
Latin Amerika’nın birliğinden yana olan (Bolivarcı) Chavez, siyaset sahnesine çıktığı 1992’den itibaren Washington’un hedef tahtasına oturtuluyor, Batılı devletlerce itibarsızlaştırma kampanyası başlatılıyor.
Maduro döneminde de sürecek darbeler, dışardan yaratılan suni krizler ülkeyi iç çatışmaya kadar sürüklüyor...

Aynı metodlar
Deviremedikleri hükümetleri zayıflatmakta mahir Pentagon ve Batılı odakların Venezuela’yı istikrarsızlaştırmada kullandıkları yöntemler tıpkı Irak, Libya, Suriye’deki gibi. Bir Venezuelalı gazetecinin anlatımıyla faaliyetler; “İşgal kuvvetleri gibi hareket eden vatan haini muhalif” kitlelerin parasal destekle oluşturulması. “Ayaklanma ve darbe” yapabilecek örgütlenmelere destek.
Ordu içinde kışkırtmalar. Komşularla karşı karşıya getirecek stratejiler. Ekonomik yaptırımlarla halkın gıdasız, ilaçsız bırakılarak dize getirilmesi...
Ve sonunda “insani kriz” gibi gerekçelerle ülkeye müdahale, işgâl, doğal kaynaklara el koymak...

Darbe Destekçisi Almanya
23 Ocak’ta muhalefet lideri Guaido’nun kendisini geçici devlet başkanı ilânına Almanya’dan anında destek şaşırtmıyor. Berlin’in Chavez ve halefi Maduro hükümetlerine karşı her zaman muhalefeti desteklediği biliniyor. Venezuela muhalefetinin Alman dış politika doktrinlerinin sahadaki uygulayıcısı Konrad Adenauer Stiftung gibi Alman Vakıfları’ndan fikir ve finansal destek aldığı belgeleriyle mevcut. Alman vakıflarının faaliyetleri Nisan 2002’de Başkan Chavez’e karşı başarısız darbeye kadar uzanıyor. Chavez’e karşı düzenlenen darbeye karışan, başkentin varlıklı bölgesi Baruta’nın da Belediye Reisi Henrique Radonski’nin Partisi Primero Justícia, Hükümet Partisi CDU’ya yakın Konrad-Adenauer-Vakfı tarafından finanse edilmiş.
Madrid FRİDE Enstitüsü’nün 2010 Raporuna göre, Primero Justícia Partisi’ne yapılan maddi yardımlar Chavez’e darbe girişiminden sonra da devam etmiş; Venezuela muhalefetiyle ortak projeler için her yıl “yaklaşık 500.000 Euro” ödenmiş.
Adenauer Vakfı, muhalif Primerio Justícia Partisi’nin önde gelen politikacılarına Berlin ve Brüksel’de önemli temaslar sağlayıp, 2011’in başında Alman başkentine davet ettirmiş.
Eylül 2017’de Başbakan Merkel siyasi durum değerlendirmeleri için, Parlamento Başkanı Juli Borges’i de davet etmiş.
Borges sonra Emmanuel Macron, İspanyol Başbakanı Mariano Rajoy ve İngiliz Başbakanı Theresa May ile görüşmüş.
Şu anda Kolombiya’da sürgünde olan ve geçen Ağustos ayında Maduro’ya başarısız bir suikast girişimine katılmakla suçlanan Borges’in Nisan 2002’de Chavez’e karşı darbeyi de bizzat desteklediği kayıtlara geçmiş. Borges korsan Juan Guaido başkanlığını destekliyor.
Ayrıntılar Venezuela’ya belki de işgal ile sonuçlanacak komploların, yapılan darbelerin iç yüzünü göstermesi açısından muhakkak önemli.
Bir avuç Batılı devletin ABD ile birlikte ülkelere yaşattıkları kanlı girişim, 15 Temmuz’u da hatırlatıyor.
Sistematik olarak Batı saldırganlığı ile karşı karşıya olan Venezuela’nın başına örülen çorapları daha iyi anlamak için Jose Marti Küba Dostluk Derneği’nin YouTube kanalında paylaştığı Venezuela: Karanlık Dava programını izlemenizi öneririm. Türkiye’ye saldırı ve yıkımda en aşağılık biçimde uygulanan kirli propagandanın izlerine de rastlayacaksınız.