05 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yapılan hataları düzeltme vakti...

Yaşar Arslan

Yaşar Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Güzel Türkiyemizin futbolunun, uzun bir süreyi başarıdan uzak geçirerek bu günlere geldiğine hepimiz canlı şahit olduk. Halen de söz konusu başarısız süreçten tam olarak kurtulabildiğimizi söyleyemeyiz.

Siz deyin 5, ben diyeyim 10, 15 ve hatta 20 sene... Uluslararası çapta tüm dünyayı sarsan son başarımız, 2002 FIFA Dünya Kupası'ndaki üçüncülüğümüzdü. Öncesinde 2000 yılında Galatasaray'ın elde ettiği UEFA Kupası ve Süper Kupa vardı bizi gururlandıran. Ancak bu güzel başarılar artık çok geride kaldı, unutmak üzereyiz, hatta belki de unuttuk bile...

LİGDEKİ SONUÇLAR BAZEN MUTLU ETSE DE...

Önceleri 1'inci Lig, ardından da Süper Lig adı altında sahneye çıkan futbol takımlarımız, yurt içinde ara sıra elde ettikleri derecelerle taraftarlarını mutlu etse de kulüplerimizin bir istikrar yakaladıklarını söyleyebilmek çok zor. Özellikle Avrupa kupaları müsabakalarında bu seneye kadar karşımıza çıkan tablo çok vahimdi. Ülke puanı sıralamasında sürekli geri gidiyorduk. Neyse ki bu sezon Fenerbahçe, Trabzonspor, Başakşehir ve Sivasspor sayesinde bir nebze kıpırdadık. Ancak elbette yeterli değil sayın Aydınlık okurları.

YENİ BAŞARILAR NEDEN GELMİYOR DİYE DÜŞÜNDÜK MÜ?

Bir yaşlı futbolsever devamlı olarak “Zor dostum zor!” diye dertlenirmiş. Arkadaşı, “Yahu senelerdir hep aynı şeyi söylüyorsun, zor olan nedir, anlatır mısın?” diye sorduğunda yaşlı olan futbolsever arkadaşına dönerek “Önce sen bana kolay olanı söyle.” diye karşılık vermiş.

Gelecek vaat eden potansiyel sahibi Türk futbolcularımızın bonservisleri, senelerdir Avrupa kulüplerine adeta “davul zurna eşliğinde” satılıyor. İşin hem zor hem de kolay kısmının burada gizli olduğunu söylesem umarım bana kızmazsınız sayın okurlarım. Kulüplerimizin, genç futbolcularımızın bonservislerinden elde ettiği gelir kısa vadede memnuniyet verici oluyor ama söz konusu gençlerimizden uzun süre yararlanamamak kulüplerimize zarar veriyor.

YETENEKLERİMİZİN TÜRKİYE'YE DÖNMESİ...

Kulüp altyapılarında yetiştirdiğimiz, futbolumuza randıman getireceğini hayal ettiğimiz gençlerimizi gittikleri Avrupa kulüplerinden Türkiye'ye döndürmenin yollarını aramalıyız. Günü kurtarmak için değerli futbolcularımızı Avrupa'ya yollayan idareci zihniyetinin ne kadar hatalı olduğunu da ortaya koymalıyız. Aynı zamanda, altyapıdan itibaren futbolcularımızın ülke futbolu konusundaki milli bilinçlerini geliştirecek adımlar atmalıyız.

İzin verirseniz, rahmetli Aşık Veysel'in bir satırlık çok değerli sözünü sizlerle paylaşayım. Der ki, “Cahil insan gül ise koklama”. Aşık Veysel şimdi yaşamış olsaydı kim bilir kulüp futbolumuzla ilgili neler çalar ve neler söylerdi. Allah rahmet eylesin. Nur içinde yatsın.

Kalın sağlıcakla sayın Aydınlık okurları ve futbolsever kardeşlerim...

Trabzonspor