Altay’ın kardeşi Leopard değil Armata’dır

Eskinin ezberlerinin bozulduğu, siyasi, ekonomik ve askeri denklem değişkenlerinin hızla farklılaştığı bir zamanda yaşıyoruz. Bu noktada ulus olarak silahlı kuvvetlerimizin gücünün ne kadar önemli olduğunu girdiğimiz muharebelerde görüyoruz.

Devleti yönetenlerin son yıllardaki değişimi kavradıklarını ve gereğini yapmaya başladıklarını, uzun menzilli hava koruma sistemi sorunumuzun çözümü için, Rusya ile S-400 anlaşması yapmış olmalarından anlıyoruz.

Başlangıç noktası için oldukça olumlu bir olay olan S-400 anlaşmasının acil olarak diğer savunma projelerine de yayılması faydalı olacaktır. Özellikle kara kuvvetlerimizin önemli ateş gücünü oluşturan tank stoklarına baktığımızda, Alman orjinli demode Leopard’ları ve Amerikan M-60 tanklarının, İsrail tarafından iki binli yılların başlarında modernize edilmiş şekli olan M-60 T’leri görüyoruz. Son teknoloji anti tank füzelerine karşı sıkıntılar yaşayan bu stokun yerini almasını planladığımız, Altay projesi için, motor ve zırh konusunu yeniden ele almamız artık bir zorunluluk haline gelmiştir.

Altay projesi için, Türk devleti eski alışkanlıklarına kendini kaptırıp, Almanlardan yardım istemekte ısrarcı olmamalıdır. Zira Alman devleti teknoloji transferi konusunda gönülsüz olup, bu tankların kullanım amacına göre küstahça hesap da sormaktadır.

LEOPARD’DAN BAŞKA DÜNYADA TANK MI YOK?

İkinci dünya savaşında Rusya’ya saldıran Alman SS Panzer Tümenlerini, şimdiki Leopard’ın babası Kaplan tanklarını kim durdurdu? Tabi ki Rus tankları, Rus savunması. Sibirya’da donan Nazi savaş makinesi, karşılarında tıkır tıkır çalışan Rus sistemlerini görünce şoka girmişti.

O zaman şu soruyu soralım: Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri, ihraç ettiğimiz fındık fıstık karşılığında bize demir çelik, tekstil fabrikası kurmuş, barajlar yapmış bu ülkeden neden daha fazla yardım almıyoruz? Neden çekiniyoruz? Korkularımızın kaynağı sadece gölgeler ve kağıttan kuleler, neden bunları yıkmıyoruz?

ALIN SİZE T-14 ARMATA TANKI

Armata T-14 şu an batılı ülkelerin uykularını kaçıran bir Rus savaş makinesidir. Ateşleme sistemi -80 derecede bile çalışmasına imkan veriyor. Kulesi insansız çalışabiliyor ve görünmezlik teknolojisi kullanıyor. Amerikan M1A2 Abrams’ın karşısına hem ateş gücü, hem de zırh kalitesi ile dikilecek, savaşabilecek bir tank. Türkiye olarak, Rusya ile bu tankın ortak üretimini neden hedeflemiyoruz? Alman kaprisini, batının şantajlarını çekmek zorunda mıyız?

Allah aşkına buna engel olarak NATO’dan, silah sistemlerinin entegre olamamasından bahsetmeyin! NATO Türkiye için çoktan bitmiş, tarihin tozlu sayfalarına girmiştir. Silah sistemi entegrasyonu ise yazılımcıların yapacağı sıkı bir çalışma ile çözülecek bir sorundur.

TFX İNGİLTERE İLE YÜRÜMEZ

Türkiye NATO ile bekası nedeniyle ters düştüğü için F-35 jetleri dahil tüm batı savunma sistemlerine gelecek günlerde daha güç ulaşacaktır. Bu nedenle Altay tankı, TFX milli jeti gibi projeler oldukça önemlidir. Dönüp karadan havaya baktığımızda ise şunu görüyoruz: Kullandığımız F-16’lar, zamanında “Uçan tabut” lakaplı F-105 ve hala aktif F-4’ler yerine gelmişti. Lakin bir süredir onların da miadı doldu.

Hava Kuvvetlerimizin ihtiyacı olan yeni jetler için gündeme gelen TFX projesinde anlaşma yaptığımız ülke ise İngiltere. Şimdi şu soruyu sormak gerek: ABD ile ayrışan çıkarlar İngiltere ile nasıl birleşecek? Dilleri ve temel politikaları aynı iki ülkeden biri karşımızdayken, diğeri bize 5.nesil savaş uçağı yapacak teknolojiyi nasıl transfer edecek?

ÇİN HAVA KUVVETLERİ ABD İLE HAVA SAVAŞINDA DENKLİĞİ KOVALIYOR

Geçtiğimiz günlerde Military Balance Blog’da Douglas Barrie tarafından kaleme alınan makalede Çin Hava Kuvvetleri’nin havadan havaya füzelerini (AAM) geliştirme konusunda önemli aşamaları geride bıraktığı belirtildi.

Yazıda Çin’in geleneksel olarak yabancı hava araçlarının kopyasını yaparken, şimdi orijinal ve üstün araçlar yaptığına değinildi. Çin’in 2011 yılından beri düzenlediği “Altın kask” hava oyunları ile pilotlarının becerilerini artırma peşinde olduğu, bunu da ABD ile muhtemel sürtüşme alanlarının okyanuslar ve hava olduğu için yaptığı belirtildi.

Makalede Çin’in, çift koltuklu Rus SU-35’in benzeri olarak ürettiği J-16, Rus SU-27 Flanker’ın benzeri olarak ürettiği J-10 ve J-11’leden sonra nihayet İlk gizli savaş uçağı olan Chengdu J-20’yi ürettiği ve test aşamasına getirdiğine vurgu yapıldı. Ayrıca Çin Hava Kuvvetleri'nin havadan havaya füze projesinin ABD'nin ve müttefiklerinin bugüne dek sürdürdüğü hava egemenliğini bitireceğinin altı çizildi.

Çin örneğinden çıkarmamız gereken ders, yıllardır bize teknoloji vermeyen batılı firmaların uçaklarını kullanmak ve gerçekleşmeyecek batılı projelerin peşinde koşmak yerine, doğulu firmalarla ortak üretim yaparak mühendis yetiştirmenin yüzde yüz milli üretim için ana şart olduğudur.

ASELSAN, ROKETSAN VE TAI’YE DOĞULU KAN VERELİM

Sözün özü, Aselsan, Roketsan, Havelsan, TAI gibi firmalarımızda görev yapan çalışkan mühendislerimizi ortak projelerle daha hızlı geliştirmek için yüzümüzü doğuya dönmemiz gerekmez mi? Onları gelişen doğu teknolojisi ile buluşturarak, sloganlarda değil sahada kendini gösterecek, motoru, zırhı, füzeleri ile yüzde yüz yerli tankımızı ve uçağımızı yapma yolunda neden daha hızlı ilerlemiyoruz?