Zerrin Öztürk

bindalliokurlari@gmail.com

Son Yazıları

Üretim Devrimi’yle kadına şiddeti tarihe gömelim

TÜİK tarafından, 2023 yılında ortalama eğitim süresinin kadınlarda 8,6 yıl, erkeklerde 10,1 yıl olduğu açıklandı.

Kadınların seçme ve seçilme hakkını kazandığı 5 Aralık 1934 yılından bu yana geçen 91 yılda, eğitimde kadın oranının düşmesinin, kadının sosyal yaşamda konumlandırıldığı yer ile sıkı ilişkisi olduğunu saptamalıyız.

Yazının Devamı

Namus, Emek, Vatan Şehitlerimiz

Ordumuz, yurda dönerken, Azerbaycan-Gürcistan sınırını geçtikten sonra düşen askeri kargo uçağımızda 20 yiğidini şehadete uğurladı. Şehadet, geleneğimizde peygamberlikten sonraki en kutsal konumdur. 20 askerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Asker olmak gerekirse ölüme yürümek, ölmeyi göze almaktır. Askeri herkesten ayıran temel değer budur. O, anasını, eşini, kardeşini, babasını, çocuğunu vatan terazisinde hesaba katmayandır. Bunun içindir ki, ana baba oğullarının şehadet haberini alınca “Vatan Sağolsun!” diyebilmektedirler. Çünkü şehitler ölümsüzdür. Onlar sonsuzluğun adıdır, göklerimize yıldız olmaktır.

Yazının Devamı

Devrime yürüyüşün görkemi

Bizde kadınlar, bağımsızlık için kurşun döker, top mermisi taşır, cepheye koşar. Kanını, canını verir.

Gençlik de öyledir. Anadolu’nun mayasında olgunlaşan birikim onların da damarlarında yürür. Koşarak, 12’ler, 15’ler, 20’ler gider bayrağıyla ve yüreğinde dolup taşan tam bağımsızlık ülküsüyle on binler olup Ata’larının huzuruna akarlar.

Yazının Devamı

İki kadın zirvesi iki büyük fark

Çin’in başkenti Pekin’de, 13-14 Ekim günlerinde, bütün dünya kadınlarını ilgilendirecek tarihi önemde bir Küresel Liderler Kadın Zirvesi düzenlendi.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in açılış konuşmasını yaptığı zirveye, Sri Lanka Başbakanı Harini Amarasuriya, Sri Lanka Büyükelçiliği Müsteşarı Poornima Gunasekera, Mozambik Başbakanı Maria Benvinda Delfina Levi, Dominik Cumhurbaşkanı Sylvanie Burton, Slovakya Başbakan Yardımcısı Denisa Saková, İzlanda Cumhurbaşkanı Halla Tomasdottir, Gana Cumhurbaşkanı John Dramani Mahama, BM Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi Başkanı Nahla Haidar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Amina J. Mohammed ve BM Genel Sekreterliği Müsteşarı ve BM Kadın Birimi İdari Direktörü Sima Sami Bahous başta olmak üzere 110 ülkeden temsilciler katıldı.

Yazının Devamı

Uyan, ey mazlumlar dünyası

Aydınlar, hukukçular, siyasilerle dolu 50’yi aşkın tekneden oluşan Sumud Filosu, ambargonun kırılması için günler önce Gazze’ye yola çıkmıştı. “Biz de varız, siyonist katliamlara biz de karşıyız!” dediler.

Gazze kıyılarına yaklaşırken uluslararası sularda İsrail tarafından kuşatıldılar. Teknelerdeki 47’si Türk, 530 gönüllü İsrail tarafından alıkonulmuş bulunuyorlar. Şimdi, 11 tekneden oluşan Özgürlük Filosu Gazze’ye doğru yol alıyor.

Yazının Devamı

Öğrenci yurtlarımızın hal-i pürmelali

Anneler, babalar gözlerinden sakındıkları evlatları üniversite kazanınca bayram ettiler. Bin bir zorlukla, maddi ve manevi emekle yetişen çocuklarını en ekonomik ve en güvenli olduğu düşüncesiyle devlet yurtlarında yer kazandıkları zaman, ailece havalara uçarlar.

Muğla’da öğrenci yurtları yaz boyunca tadilata alınmış. Ancak okullar açıldığı halde bitirilmemiş durumda. Öğrenciler tepkilerinde çok haklılar.

Yazının Devamı

Milli kimliğimize sinsi saldırılar

Yurdumuzda, kültürel yönden gelecek kuşakları milli kimliğinden uzaklaştıracak karşıdevrim çalışmaları 1945’lerden, hatta 1938 sonrasından bu yana sürmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma” hedefini çarpıtarak mutlak Batıcılığa kapılanan siyasetçilerimiz, emperyalist Batılı devletlerin engin himayelerinde ve onların maddi destekleriyle, Atatürk Türkiye’sini yeniden parçalamak, sömürgeleştirmek ihanetinden bir an olsun vazgeçmediler.

Yazının Devamı

Yapay zekâ insanlığa katkı sunmalıdır

Son zamanlarda, yapay zekâ programlarına başvurularak, baş döndürücü hızda insanları yönlendirici, etkileyici pek çok video izler olduk.

X’in sahibi Elon Musk, yapay zekayı kullanarak yozlaşmaya yol açan içerikler ürettiği için şu günlerde büyük tepki alıyor. Tepkiler haklı, ancak bu tepkiler yeterli olamaz.

Yazının Devamı

Türkiye’nin bütünleşmesinde annelerin önemi

Trump Köprüsü, Zengezur Koridoru, Güney Kıbrıs’a silah yığılması, namluları Türkiye’ye yöneltilmiş Noble Dina, Nemesis tatbikatları ve Tom Barrack’tan gelen açık talepler birbirini izleyedursun, Türkiye’de kardeşliğe açılan bütün kapılar, Diyarbakır Annelerinin umutlu bekleyişlerini bitirecek müjdelerle açılabilecektir.

Bölgede emperyalist güçlerle dirsek temasından vazgeçmeyen YPG/SDG/PKK ısrarlarını sürdürüyor.

Yazının Devamı

Cumhuriyet Kadınları birlik çağrısı yaptı

Tam 11 yıl önce, Türkiye Gençlik Birliği’nin çağrısı ve daveti ile Dünya Antiemperyalist Gençlik Birliği (WAYU), 29 Ekim 2014’te İstanbul’da kurulmuştu. O tarihte 16 ülkeden 22 gençlik örgütü emperyalizme karşı antiemperyalist cephenin birleşmesi ve büyütülmesi hedefiyle yola çıkmıştı.

Şimdi de milli devletlere, bölgemizdeki devletlerin bağımsızlığına, kaynaklarına göz dikenlerin savaş çığlıklarını savurdukları ortamda, Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) barışı dokumak için kolları sıvadı.

Yazının Devamı

Türkiye’de NATO üsleri olamaz

Biz kadınlar, Türkiye’de NATO üslerini istemiyoruz. Neden mi? Yılanla, akreple aynı çuvala girmenin bedelleri on yıllardır şehit kanlarıyla ödeniyor da ondan!

NATO’ya üyelik protokolünü 17 Ekim 1951’de imzalamışız, Kuzey Atlantik Antlaşması’na Türkiye Cumhuriyeti’nin Katılmasına Dair Kanun’u 18 Şubat 1952’de kabul etmişiz. Böylece NATO’ya katılmışız.

Yazının Devamı

Üretim her koşulda önceliklidir

Üretim, kadınlarda bireysel düzeyde ekonomik güçlenme, kendine güven ve kişisel gelişmeyi besler. Toplumsal olarak ise, kadın erkek eşitliğine katkısı ve kadın dayanışmasını güçlendirmesi yönünden büyük önemi vardır.

Kadınların üretime katılması, gelir elde etmelerini sağlar. Maddi kazanç, kadının temel ihtiyaçlarını bağımsızca karşılamasının ötesinde, bireysel yetkinleşmesine de olanak tanır... Aile bütçesine katılması ailenin maddi gücünü arttırır. Kadının ev içindeki söz hakkını artırır, aile içi şiddet karşısında güçlü durmasını sağlar, yani “ekonomik bağımlılık” engeli olmaz.

Yazının Devamı

NATO cephesinde kadın seferberliği

TÜRKİYE, 1952 yılında NATO’ya katılmakla, ne yazık ki milli bağımsızlığından ödün vererek ekonomik, güvenlik, sosyal, siyasal kurumlarını Atlantik sistemine bağlamış oldu.

Ülkemizdeki işbirlikçi yönetimler, şahsi çıkarları yolunda Türk Milleti’nin geleceğini emperyalizmin insafına bırakmışlardır. Millet, milli kişiliği sarsılmış ve gerici politikalara sürüklenmiştir.

Yazının Devamı

Milli devletimize resmen tehdit: NATO tatbikatı

NATO, 4 Nisan 1949’da Vaşington’da kuruluyor. Türkiye, hemen 1 yıl sonra, daha NATO üyesi olmadan, 21 bin 212 askerini Kore Savaşı’na gönderiyor. Menderes Hükûmeti, 21 Kasım 1950’de toplam 56 bin 536 Mehmetçiğimizi, ABD çıkarına Kore Savaşı’na yollamıştır.

Kore Savaşı’na katıldıktan 1 yıl sonra, 17 Ekim 1951’de Kuzey Atlantik Anlaşması’na Dair Protokol’ü imzalamışız. Ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin Katılmasına Dair Kanun’u 18 Şubat 1952 tarihinde kabul eden Türkiye, NATO’ya resmen katılmış oldu. NATO üyeliğine ödediğimiz ilk bedel, Kore Savaşı’ndaki 724 kayıp ve şehidimizdir.

Yazının Devamı

Kadınlar barış ister

ABD ve İsrail’in bölge devletleri üzerindeki beklentilerinden ve işgal ettikleri topraklardan vazgeçmelerine doğru yol aldığımız bir süreç umuyoruz. Vatanımızın barış umudunu yeşerten gelişmelere dikkat kesildik. Belli ki bu süreç zorlu olacak. Dökülen kanlar, on yıllardır anaların, babaların, eşlerin, evlatların, kardeşlerin yüreklerini yaktı da yaktı.

Yüce Milletimiz, zor olsa da barışın gelmesinde verdiğimiz canların bugüne ulaşmamızda katkısı olduğunu bilecek ve gelen barışa gönlünü açacak kadar yüce vicdanlıdır. Vatanın bir başından öbür başına topyekûn 87 milyonun yüreği, var olan kardeşliğin artık daha fazla hırpalanmaması için gelecek güvenli, huzurlu günlerin umudu içindedir.

Yazının Devamı

Üretim Devrimi için haydi 1 Mayıs’a!

Yerli ve milli üretimden vazgeçmenin ağır bedellerini yaşıyoruz. Çalışmak isteyen emekçiye, işçiye, memura önce iş gerek. İşsizlik ve ekonomik zorluklar milletin belini büktü.

Çalışanların sendikal güvencesi, hak ve taleplerine tam olarak ulaşması açısından siyasi baskılardan, vergide ve ücrette adaletin sağlanmasından geçmektedir. Çalışanın, işsizlerin, emeklilerin yükü gittikçe ağırlaşıyor.

Yazının Devamı