Türkiye’de NATO üsleri olamaz

Biz kadınlar, Türkiye’de NATO üslerini istemiyoruz. Neden mi? Yılanla, akreple aynı çuvala girmenin bedelleri on yıllardır şehit kanlarıyla ödeniyor da ondan!

NATO’ya üyelik protokolünü 17 Ekim 1951’de imzalamışız, Kuzey Atlantik Antlaşması’na Türkiye Cumhuriyeti’nin Katılmasına Dair Kanun’u 18 Şubat 1952’de kabul etmişiz. Böylece NATO’ya katılmışız.

NATO salt askeri üsleriyle Türkiye’yi emperyalizmin jandarması yapmasının ötesinde, Türk siyasetini, kültürü, ekonomik varlığını Atlantik zorbalığına bağlamış oluyordu.

NATO, TÜRK MİLLETİ’NİN BAŞ BELASIDIR

Amerikancı iktidarlar marifetiyle NATO’ya girişimizden bugüne, Türkiye’de onlarca NATO üsleri kuruldu.

Başlıcaları Adana İncirlik Hava Üssü, İzmir Çiğli Hava Üssü, Şile Üssü, Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı, Balıkesir 9. Hava Jet Üssü, Muğla Aksaz Deniz Üssü, Malatya Kürecik Füze Kalkanı Radar Üssüdür. Ayrıca Ankara Ahlatlıbel, Amasya Merzifon, Bartın, Çanakkale, Diyarbakır Pirinçlik, Eskişehir, İzmir Bornova, İzmit, Kütahya, Lüleburgaz, Sivas Şarkışla, İskenderun, Ordu Perşembe, Rize Pazar, Erzurum, Van Pirreşit ve Mardin'de NATO'ya bağlı Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezleri (CAOC6) var.

Hatay Yayladağ Cebel-i Akrağ (Keldağ) Uydu Sistemli Radar Üssü, Suriye sınırımızın sıfır noktasında, İskenderun Körfezi ve Domuz Burnu’na hakim yapıda, başta Suriye ve Kıbrıs olmak üzere Ortadoğu ülkelerini kuşbakışı gören bir üs, Hatay Amanos Dağı’nda Kisecik Uydu Sistemli Radar Üssü var.

Çepeçevre kendi vatanımızda NATO üsleriyle sarılmışız. Kadim komşularımızla Cumhuriyet tarihimiz boyunca hiç olmadığımız kadar ilişkilerimizi NATO ve aslen onu yöneten ABD sıkıntıya sokmuştur. NATO üyesi devletlerinin bizim stratejik müttefikimiz olmasının ekonomimize, sosyal ve kültürel değerlerimize zarardan başka bir etkisi olmadı. O nedenle, daha da geciktirmeksizin derhal NATO’dan çıkılmalıdır.

HER MUSİBETİN KAYNAĞI NATO’YU İSTEMİYORUZ!

Türkiye’de Sol’u bitirirken de belediyelere ve pek çok kurumumuza fonlarla zihinsel bulanıklık pompalanırken de işin merkezinde NATO’nun marifetleri yatmaktadır. LGBT, uyuşturucu, sendikasızlaştırma ve özelleştirmelerde, başta kadına yönelik olmak üzere her türlü açık ve gizli şiddette, 50 yıldır bizi bölebilmek için beslenen ve savunulan terör örgütlerinin yaşamasının arkasında, NATO üslerinin varlığının büyük etkisi vardır. Türkiye’nin tam bağımsızlığına ulaşmasının önündeki engel olmuştur. Hem NATO hem tam bağımsızlık mümkün değildir. NATO’dan çıktığımızda, dünyanın sayılı devletlerinin başında oluruz.

Yeni dönem asker sevkiyatlarımız başladı. Acemiliklerini bitirenler, topluca birliklerine katılmak için turna bölükleri gibi katar katar yollara çıktılar. Evlatlarımız Ordumuza, kutsal ocağımıza teslimdir. Vatan onlarla vatandır. NATO’ya onlar için, Peygamber Ocağı Ordumuz için karşı duruyoruz.

Kadınlar, bu vatan toprağında yaşadıklarından dolayı biliyorlar ki, NATO yurdumuza sokulmuş kara saplı hançerdir. Türkiye, hızla kanlı bıçağı çekip çıkarmalı, derin yaralarımız hep birlikte hemen sarılmalıdır. Türkiye’de NATO üslerini biz kadınlar istemiyoruz!