Kadınlar barış ister

ABD ve İsrail’in bölge devletleri üzerindeki beklentilerinden ve işgal ettikleri topraklardan vazgeçmelerine doğru yol aldığımız bir süreç umuyoruz. Vatanımızın barış umudunu yeşerten gelişmelere dikkat kesildik. Belli ki bu süreç zorlu olacak. Dökülen kanlar, on yıllardır anaların, babaların, eşlerin, evlatların, kardeşlerin yüreklerini yaktı da yaktı.

Yüce Milletimiz, zor olsa da barışın gelmesinde verdiğimiz canların bugüne ulaşmamızda katkısı olduğunu bilecek ve gelen barışa gönlünü açacak kadar yüce vicdanlıdır. Vatanın bir başından öbür başına topyekûn 87 milyonun yüreği, var olan kardeşliğin artık daha fazla hırpalanmaması için gelecek güvenli, huzurlu günlerin umudu içindedir.

1980 öncesinde çok çektik. Son 50 yıldır da emperyalizmin tezgâhlarını bozmak için içerde ve dışarda ordumuzla, emniyet güçlerimizle direndik, mücadele ettik. Biz kadınların, iç barışı sağlanmış bir vatana feda ettiği evlatlarının ruhlarının şad olması, tarafların kararlılıkla ve hızla hareket etmeleriyle mümkün olabilecektir.

KADIN EMEĞİ BARIŞIN DİREĞİ

Kurtulmamız gereken zorluklar bununla bitmiyor. Emekçiler sıkıntıda. Çarşı pazarın ateşi tencere kaynatamayan anneleri yakıyor. Çalışanların ve emeklilerin geçim derdi gittikçe büyüyor. Özellikle genç işsizliği her geçen gün artıyor. Dolayısıyla emekçi sendikaları art arda grev kararları alıyor, emekçiler iş ve ücret güvencesi için sendikalaşma mücadelesi veriyor.

Ücretlerin yaklaşık 3’te 1’i vergi olarak kesiliyor. Çalışanlar, düşük ücret nedeniyle dayanılmaz geçim sıkıntısından kurtulmak istiyor; özelleştirilen kamu fabrikalarının, maden ocaklarının satılmasına karşı direniyor; haklarına sahip çıkacak sendikal örgütlenme için grev gömleğini giyiyor; seslerini duyurabilmek için Ankara’ya yürüyorlar.

Ekilmeyi bekleyen topraklarımızda tarımı ve hayvancılığı geliştirecek kamusal çözümlere yönelmeliyiz. Doğuda ve gerekli bölgelerde topraksız köylüye toprak edindirme, çiftçiliği, hayvancılığı desteklemek, iş ve ekmek açısından başlıca çözümlerden biri olabilir.

Çok yönlü çözümleri gerçekleştirebilirsek yokuşları düz edebileceğiz. Kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla genciyle, Büyük Milletimizin hak ettiği varsıllığı artık yaşaması gerekir. Sermayenin gücüne karşılık emekçilerin devletinden başka sığınacağı yer yok.

KADINLARIN BİRLİĞİ VATANIN DİRLİĞİ

Öyleyse, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Milletimizin yarattığı değerlere yaraşır bir yaşam düzeyini sağlamak üzere gerekli önlemleri bir an önce almalıdır. Bugün dünden daha önemlidir ve sorunlar acildir. Çözümün getireceği işe, ekmeğe, Vatanımızın bütünlüğüne ve Milletimizin birliğine, aile bütünlüğüne her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız vardır.

Binlerce yılın birliğini yeniden kuracak olanlar analardır. Analarımızın, acılı kadınlarımızın birbirine karışmış ağıtlarından dersler alınmalıdır. Varlığımız Vatan varlığına armağandır. Kadınlar barış ister. Değil mi ki, şanlı bayrağımızın gölgesinde barış içinde bir arada yaşayacağız, kadınlar barışı hep birlikte ilmek ilmek öreceklerdir.