Yapay zekâ insanlığa katkı sunmalıdır
Son zamanlarda, yapay zekâ programlarına başvurularak, baş döndürücü hızda insanları yönlendirici, etkileyici pek çok video izler olduk.
X’in sahibi Elon Musk, yapay zekayı kullanarak yozlaşmaya yol açan içerikler ürettiği için şu günlerde büyük tepki alıyor. Tepkiler haklı, ancak bu tepkiler yeterli olamaz.
İnsanların mutsuzlukları, yaşadıkları koşullar nedeniyle epey yüksek oranlarda bulunuyor. Yalnızlıkları da cep telefonları ve bilgisayarların ekranlarında kayboldukça artıyor ve günümüzde oldukça ciddi boyutlarda.
Bütün bu gelişmiş dijital teknolojilerin etkisinden doğan sorunlar için çözümler geliştirmeye çalışırken, şimdi bir de yapay zekânın da toplumsal çöküşü hızlandırma hedefli karakterlerinin aramıza salınmasıyla karşı karşıyayız.
Yapay zekâ, bilim başta olmak üzere çalışmaları hızlandırıcı, zamanı olağanüstü azaltıcı olarak keşiflerin önünü açıyorsa, aman ne güzel diyoruz. Yanı sıra eğitim ve kültürel alanda, sanatsal ürünlerin yaratımında insanı öz yaratımından uzaklaştırmadığı sürece çok işe yarayabilir. Fakat çocukların ödevlerini yapan, gençlerin tezlerini yazan bir yapay zekâ kullanımı, insanları uzun vadede aptallaştırmanın aracı olabilecektir.
HIZLANDIRILMIŞ ÇÖKÜŞ
Üstelik çocukların en özel, en mahrem anlarında zihinleri bekleyenin ne olacağını kestiremeyeceğimiz bir sınırsızlığa doğru gidilmesi de cabası.
Ancak yapay zekâ, değerlerimizin niteliklerini yıpratan bir kullanım anlayışının elinde hızlandırılmış çöküşün başat etkeni olabilir. İnsanı öteleyen, arkalara iten, sosyal ilişkilerden uzaklaştıran bir sonuca yol açacaksa, işte orada ulusları tepetaklak edecek gelişmeler baş gösterebilir.
İnsana destek sanal karakterleri, şimdiden kullanılan yararlı robotları üretmek ve insanlığın hizmetine sunmak elbette çok önemli. Ama bunun yerine, ülkelerde artacak yeni tipte karakterlerin çocuklarımızın yaşamlarında onları nerelere çekebileceğini öngörebilmemiz bile çok zor.
Dolayısıyla, yapay zekânın kullanım amacını belirleyen bir çerçevenin belirlenmesi ve bu görünmez ağlara karşı toplumumuzun korunmasında düzenli çalışacak, fiili ve hukuki her türlü önlemi alacak kurumsallığı gecikmeden gerçekleştirmeliyiz.
Yenilikler, teknolojik gelişmelerin sınırsızca toplumun günlük hayatında belirleyici çöküntülere yol açmamasını sağlarsak zihni berrak genç kuşaklara sahip olabiliriz. Bundan hiçbir biçimde ödün veremeyiz.
BAŞIBOŞ BIRAKILAMAZ
Yapay zekâ, insanlığa katkı sunmalıdır. Kültürel silahlara dönüştüğünde ise toplar, tüfekler, bombalardan önce bizi içerden kuşatıp çökertecek bir silah olmaktadır. Başıboş bırakılamazlar.
İnsanın en eski duygusu olan ‘merak’ı tahrik eden programlar ve karakterlerle alışkanlık sağlayarak sonunda bağımlılığa yuvarlanacak kuşaklar istemiyorsak acil önlemler, kalıcı çözümler düşünülmeli, uygulanmalıdır.
Sanal karakterlere bağlanan, yaşamını adeta hiçe sayan, gerçek yaşam algısını yitiren genç kuşaklarımız olmasın. Şimdiden uyarıyoruz. Durum ciddidir, tetikte olalım, acil önlemleri alalım.