Yandex
17 Haziran 2025 Salı
İstanbul 28°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

- 8 Mayıs 1945 - Fransa’da kutlama, Cezayir’de anma

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

8 Mayıs 1945, Nazizm'in yenilgiye uğradığı ve İkinci Dünya Savaşı’nın sona erdiği gün. Her yıl 8 Mayıs, Paris’te cumhurbaşkanının katıldığı askeri törenlerle kutlanır. Fransa’da unutulan, unutturulmaya çalışılan başka bir yönü daha var 8 Mayıs’ın; Cezayir’in Setif kentinde sömürgeci Fransızların 45 bin Cezayirli yurtseveri katlettiği gün. Cezayirliler ise aynı gün, 8 Mayıs 1945’te başlayıp yedi hafta devam eden Fransız sömürgeci askerlerinin katlettiği 45 bin insanını anar.

SETİF KATLİAMI

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Fransız sömürgelerinde uyanış başlamıştır. Savaşın sona erdiği gün olan 8 Mayıs 1945’te Cezayir’in Setif kentinde gizli Cezayir Halk Partisi'nin önderliğinde Fransız sömürgeciliğine karşı bir yürüyüş düzenlenir. “Yaşasın özgür ve bağımsız Cezayir!” diye bağıran ve Cezayir ulusal bayrağı taşıyan yürüyüşçülere sömürgeci Fransız polisi ve askeri ateş açar. Bu olay tam bir isyana dönüşür; Gelma, Kerrata ve Annaba kentleri ayağa kalkar. Böylece Cezayir Ulusal Kurtuluş Savaşı başlamış olur.

Günlerce devam eden bu isyanları bastırmak için sömürgeci Fransızlar karadan ve havadan yaptığı saldırılarda 45 bin Cezayirliyi katleder. Birinci, de Gaulle Geçici Hükümeti iktidardadır. 12 Mayıs’ta Cezayir genel valisine gönderdiği telgrafta de Gaulle, şöyle diyecektir: “Yaşamını yitiren ailelere hükümetimizin sempatilerini bildiriniz. Fransa’nın Cezayir üzerindeki egemenliğini hedef alan hiçbir şeye müsaade etmeyeceğini kamuoyuna açıkça ilan ediniz. Gerekli tedbirleri alınız.”

Fransa’nın ünlü ulusal kahramanı General de Gaulle’ün diğer bir yüzüdür bu. Aynı de Gaulle, 1962’de yenilgiyi kabul edecek, “Fransa’nın önünde çözmemiz gereken zorlu ve kanlı bir Cezayir problemi var. Öyle birbirimizin üzerine atlayarak, sloganlar atarak olmaz (…) Soruna büyük bir ulus olarak bakacağız. Tek geçerli yol Cezayirlilerin kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesidir.” diyecektir.

8 YIL SÜREN BAĞIMSIZLIK SAVAŞI

Setif olaylarından sonra Cezayirli milliyetçilerin bir kısmı tutuklanmış, siyasi örgütler de kapatılmıştır. Cezayir Halk Partisi ise faaliyetlerini gizli bir şekilde yürütmeye başlamıştır. Mart 1946’da Ferhat Abbas liderliğindeki milliyetçiler, “Cezayir Manifestosu Demokratik Birliği” (UDMA)'ni kurmuştur. Kasım 1946’da da “Demokratik Özgürlüklerin Zaferi İçin Hareket” (MTLD) adlı milliyetçi bir parti kurulmuştur. “Cezayir Halk Partisi” (PPA)'nin devamı niteliğinde olan bu parti Fransa’dan ayrılıp bağımsız olmak istemektedir. Fransa’nın kendilerine bağımsızlık verme niyetinde olmadığını ve kendi isteğiyle de bu topraklardan gitmeyeceğini anlayan Cezayirli milliyetçiler, ülke genelinde bir mücadeleye ve ortak demokratik bir cephe kurmaya karar vermişlerdir.

1 Kasım 1954’te Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) kurulur ve Fransa’ya karşı bağımsızlık mücadelesi başlatır. Sekiz yıl süren silahlı mücadele sonunda 18 Mart 1962’de Fransa’nın Evian kentinde imzalanan antlaşma ile bağımsızlığına kavuşur.

CEZAYİR SETİF DİRENİŞÇİLERİNİ KUTLUYOR VE ŞEHİTLERİNİ ANIYOR

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Bouteflika 16 Nisan 2006’da yaptığı açıklamada,

Fransa’nın 1830-1962 yılları arasında soykırım yaptığını tekrarlamış, Fransa’nın Cezayir’de “Cezayir halkına soykırım uyguladığını ve aynı zamanda bunun bir kimlik, tarih ve dil soykırımı” olduğunu söylemişti.

Bugün 8 Mayıs 1945 katliamlarının 80. Yıldönümü nedeniyle ülke genelinde anma etkinlikleri düzenlendi. Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun yayınladığı mesajda “Cezayir halkı, 8 Mayıs'ta, ulusal hareketin on yıllar boyunca verdiği mücadeleleri belirleyici bir tarihi ana taşıyan önemli bir halk ayaklanmasının yıldönümünü gururla kutluyor.” dedi. Tebbun, “silahlı mücadele cephesinin, insanlık tarihinin Cezayir halkına karşı bir asırdan fazla süren korkunç ihlallerin sonucu olarak damgaladığı kanlı bir sömürgeciliğe son vermek için vazgeçilmez bir yol olduğunu” vurguladı. Mesajda, 8 Mayıs gösterilerinin, modern çağın en iğrenç soykırım suçları ve insanlığa karşı suçlarla yüzleşen, ülkenin kurtuluşu için 45 binden fazla şehit veren Cezayir halkının “özgürlüğe, haysiyete ve gurura olan bağlılığının en samimi ifadesi” olduğu belirtiliyor. Cumhurbaşkanı, “Cezayir'in anma konusunun unutulmasını veya inkâr edilmesini kabul etmediğini” belirtti.

KATLİAMLARIN BAŞ SORUMLUSU SOSYAL DEMOKRAT İKTİDAR

Cezayir Bağımsızlık Savaşının verildiği 1954-1962 yıllarında 1958 yılına kadar Sosyal Demokratlar iktidardaydılar. 1954 yılında, François Mitterrand, Radikal Sosyalist Pierre Mendes hükümetinin içişleri bakanıydı. Aynı Mitterrand 1956-1957 tarihleri arasında da Sosyalist Guy Mollet hükümetinin adalet bakanıydı. Burada sosyalist terimini “Bilimsel Sosyalist” olarak anlamayalım; bu liderler ve partileri düpedüz bildiğimiz sosyal demokrattı. Yani Cezayir Bağımsızlık Savaşının en kanlı döneminde sosyal demokratlar iş başındaydı.

FRANSA: KATLİAM YAPTIK AMA ÖZÜR DİLEMEMZİ BEKLEMEYİN

Fransa, Cezayir’in “soykırımı tanıma” taleplerini hep reddetti. Gerek sağ muhafazakâr gerekse sosyal demokrat iktidarlar döneminde Giscard d’Estaing veya Mitterrand, Sarkozy veya Hollande Cezayir’in Fransa’nın yaptığı soykırımı tanıma çağırılarına kulaklarını tıkadı. Bir özür dilemeyi bile reddettiler. Macron bu konuya ilişkin bir cümle bile kurmadı.

Bu liderlerin hepsinin ortak tavrı: “Evet Fransa sömürgecilik döneminde katliam yapmıştır. Evrensel değerlerin vatanı olan Fransa 132 yıl boyunca bu değerleri unutmuştur. Yeni bir sayfa açmalı ve geçmişi unutmalıyız. Ticari ilişkilerimizi geliştirmeliyiz. Fransa’nın Cezayir’den özür dilemesini beklemeyin.”

Fransa Cezayir