Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Alevilerin İlk Siyasi Parti Denemesi: Türkiye Birlik Partisi

Doç. Dr. Girayalp Karakuş

Doç. Dr. Girayalp Karakuş

Site Yazarı

A+ A-

1950’li yıllar taşradan kentlere göçün başladığı yıllardı. Aleviler Anadolu’da genellikle kantonlar halinde yaşıyorlardı. Taşradan kente göçen kitlelerin içinde Aleviler de yer aldı. Aleviler kentlere göç ettikten sonra Sünnilerle, camilerle, siyasi parti temsilcileri ile, sendikalarla hemhal oldular. O dönemde Aleviler Atatürk’e saygı besliyorlardı ancak İsmet İnönü’ye karşı bir tutumları vardı. Çünkü İsmet İnönü laiklik ilkesi ile Sünnilik dışında diğer inanç gruplarının da özgür olduğunu düşünüyor ve azınlıkların inanışları ile ilgili taleplerine sırt çeviriyordu. 1950’li yıllarda pek çok yurttaş gibi Aleviler de tek parti yönetiminden bıkmıştı. CHP’nin bölünmesiyle Demokrat Parti muhalif bir parti olarak ortaya çıkmış ve Aleviler köylülere sahip çıkacağı retoriğiyle hareket eden DP’yi desteklemiştir. Aleviler o dönemde siyasi duruş olarak Türk milliyetçiliği ve Kemalizm düşüncesini benimsemişti. Alevilerin politikleşme süreçleri kentlerde hızla artmış. Alevi dedeleri ve kanaat önderleri 1960 Darbesinden sonra Cemal Gürsel ile görüşmüş ve Türkiye’de inanç grubu olarak tanınmak istemiştir. 1960’lı yıllarda solun yükselişi ile birlikte Aleviler, Türkiye İşçi Partisi ve CHP ile  dirsek temasında bulunmuştur. Ancak gerek TİP gerekse CHP’den umduğu desteği bulamayan Aleviler kendi partilerini kurma yolunu seçmişlerdir. Kurucu başkanı Hasan Tahsin Berkan idi. Eski bir asker olan Hasan Tahsin Berkman aynı zamanda Amerikan hayranı, NATO destekçisi ve antikomünistti. Hasan Tahsin Berkman’ın kayıtsız koşulsuz Amerikancı duruşu partide rahatsızlık uyandırmış ve yerine Hüseyin Balan genel başkanlığa getirilmiştir. Kurulduğunda hiçbir şekilde şans tanınmayan parti 1969 seçimlerinde TBMM’de 8 milletvekili çıkarmıştır. Bu seçimden sonra Millet Partisi’nden 2 kişi de Türkiye Birlik Partisi’ne katılmıştır. Parti programı incelendiğinde partinin Kemalizm düşüncesinin ilkelerinin aynı şekilde kabul edildiği görülecektir. Parti kendisini Türk milliyetçisi olarak nitelemekteydi. Partinin adında “Birlik” kelimesinin geçmesi de ülkenin bölünmez bütünlüğünü simgelemesi açısından önemlidir. 23-24 Kasım 1969’daki II. Kongreden sonra ise partinin daha sonra çizgisini değiştirecek olan Sivas milletvekili Mustafa Timisi getirilmiştir. Timisi’nin genel politikası 1973 seçimlerinden sonra sola yaklaşmak olmuştur. 1970’li yılların getirdiği siyasal şiddet ortamından Alevilerin de nasibini alması ve sosyalist solun Alevilere sahip çıkması ile birlikte TBP’nin de programında değişiklikler yaşanmıştır. Örneğin; komünizm parti için tehlike olmaktan çıkarılmıştır. 1973 seçimlerinden sonra TBP özellikle Bülent Ecevit’i destekleme yolunu tercih etmiştir. Parti, 5 Haziran 1977 seçimlerinde hiç milletvekili çıkaramamışlardır. TBP’nin genel politikasında Süleyman Demirel’in AP’sine ciddi bir karşıtlık vardı. Milliyetçi Cephe Hükümetleri TBP’yi CHP’nin oylarını bölmek için kullanmak istese de başarılı olamadı. Özellikle Maraş Katliamı Aleviler ile sosyalistler arasındaki organik bağı güçlendirdi. Tarım ve kooperatifçilik konularında TBP, sosyalistlerle işbirliği içerisindeydiler. Aleviler katliama uğrarken onların yardımına sosyalistlerin koşması Alevi inanç grubuna mensup kitlelerin sosyalist hareketlere aktif biçimde katılmasına yol açtı. 
1966’da kurulan parti kendilerinin Alevi partisi olarak değerlendirilmesine de karşı çıkıyordu. Partiye genellikle Alevilerin oy vermesine rağmen genel başkanları sürekli olarak kapılarının herkese açık olduğunu ifade ettiler ancak TBP hiçbir zaman AP ve CHP gibi kitle partisi olamadı. Partinin amblemi bile inanışlarını sembolize ediyordu. Amblemlerinde Hz. Ali’yi temsilen bir aslan ve on iki imamları simgeleyen 12 tane yıldız vardı. Sonuç olarak TBP Alevilerin kurduğu ilk parti olarak siyasal örgütlenmelerinde ciddi katkıları olmuştur. Yazının başında da dediğim gibi ilk Aleviler Türk milliyetçisiydi ve genellikle sağ partilere oy veriyorlardı. Ancak kentlerde sosyalist hareketlerin özgürlükçü diskurları Alevi yurttaşları da etkilemiştir. Türk siyasal tarihinde Alevilerin sağ partilerden kopmasını ise kendilerine yönelik katliamlar karşısında sosyalistlerin onların yanında yer almasını örnek gösterebiliriz.