Baraj sorusu: Türkiye, kamu kaynaklarını yabancıya satışta kaçıncı sıradadır?
Baraj sorusu : Türkiye, kamu kaynaklarını yabancıya satışta kaçıncı sıradadır?
Yazar: Aman Allahım! Bu vatanın başına gelenler aklıma geldikçe sitresslerim depreşiyor.. İktidarların vecizeleri saf ve masumiyetini hala koruyabilmiş halkın ar damarlarına yönelik çatlatmaya yönelik hareketler içeriyordu;
" Ben zengini severim, benim memurum işini bilir, (boğaz köprüsünü kastederek) sattırırım" larla başlayan.. “Türkiye’de KİT’ler her dört günde, bir trilyon lira zarar etmektedir. Bu kurumları yıkmak zorundayız. Eğitimin önünü açmak için, daha iyi sağlık hizmeti sunmak için buna mecburuz. Türkiye’de herşey devletin egemenliği altında. Kendi bölgesinde son sosyalist devleti yıkacağız. Çocuklarınıza, biz onu yıktık diyeceksiniz” diye devam eden ve en son da "Özelleştirme yapmazsak halka ihanet etmiş oluruz… Erdemir’i yabancılara söz verdim, yerli firma olmaz!" gibi ülke başbakanlarının ağızlarından çıkan bu laflarla! sözde yeni Türkiye'nin tüm kamu varlıklarını özelleştirmenin tarihini yazdılar.. İçeride ve dışarıdaki simsar destekçilere peşkeş çekilen kamu iktisadi teşekküllerinin içindeki mallar hurdaya, ballı arazileriler de rezidanslara dönüştürüldü..
Bu, rantları yedi göbek sülalelerine yetip de artacak pis bir sermaye birikimine yol açtı. Hali hazırda ülkenin belini doğrultamamasının yegane sebeplerinin birisi de budur.
Biz okullarda ülkemizin yerli malı haftalarını kutlayan, kitaplarda yurdumuzun kendi kendine yeten nadir devletlerinden biri olduğunun idrakiyle yetiştik.. Şeker pancarımızın yerini ne idüğü belirsiz bidonla gelen sıvılar, seka kağıdımızın yerini dolarla alınan balyalar aldı.. Hayvancılığımız ithal samanla can çekiştirildi, İsrail'den gelen hibrit tohumla tarımın köküne kibrit suyu döktüler..
Çizer: Hocam sokaktaki vatandaşın bile dile getirdiği "sosyal çürüme" lafında; bu planlı çökertme harekatının içimizdeki satılmışlara uzanan bir feveranı yok mu?
Yazar: Var var olmaz mı.. Güya slogan " Her mahalleden bir milyoner çıkacak" tı! şu an geldiğimiz nokta tüm mahalle oldu sana "zibil-yoner" Herkeste bir yarın kaygısı, bir kısım beyni uyuşturulmuş gençlik elde avuçta ne varsa basıyor sanal kumara, kısmi kızlarımız orasını burasını canlı yayında açarak lüks yaşamın kötü yollarına düşüyor.. Ahlak enkaz altında kaldı maalesef kırıntısına rastlamak mutluluk hormonu salgılatacak düzeyde..
Çizer: Bana verdiğiniz espriyle resmen " Fakirliğin karikatürünü çizebilir misin" dediniz. ben de köpeğin sakin ama sinirli bir şekilde ağızındaki kemiğe sıkı sıkı sarılmasını vermeye çalıştım. Yalnız aynı zamanda, köpeğimizin dostane ve sadık olduğunun bilincinde sahibinin yakarışlarını da dikkate alarak karar aşamasında oluşunu da verebilmiş miyim hocam?
Yazar: Allah iyiliğini versin, ne diyeyim:)
(Not : Başlıktaki sorunun cevabı; Dünya beşten büyük fakat biz bu konuda dünyada 5.yiz!)

