05 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Beşir Fuad neden intihar etti? Ahmet Mithat Efendi anlatıyor

Gözen Esmer

Gözen Esmer

Site Yazarı

A+ A-

 Ahmet Mithat Efendi’nin anılarından hareketle kısaca portresini göstermeye çalıştığımız Beşir Fuad, intiharını yazan tek yazardır. Ahmet Mithat Efendi’ye gönderdiği mektupta şairlerin cesaretsizliğinden dem vurur ve intiharımı fenne tatbik edeceğim der. Mithat Efendi onun bu felakete sürüklenmesinin nedeninin materyalizm olduğunu söyler. Ancak imâ ettiği bir sebep daha vardır. O da eğlence hayatından dolayı hakkında çıkan dedikodular. Mektupta belirttiği üzere Fuad, hem maddi olarak zorluklar yaşamış hem de aile hayatı eğlence hayatı yüzünden zora düşmüştür. Onun intiharını felaket ve küçüklük olarak niteleyen Ahmet Mithat Efendi, “Beşir Fuad kadar kamilane hareket eden bir adama, o kadarcık yaşayış çok mu görülür?Ayıp mı sayılır?Pek âlâ! Öyleyse, zavallı çocuk, işte o ayıbını kendi kanıyla yıkamıştır” demiştir.

(s.26)

Beşir Fuad intiharını gözlemlediği yazıda şunları kaydeder:

“Ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum kapıyı kapadım, diyerek geri savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı.”

(s.32)

Ölürken bile eleştiriden vazgeçmeyen Fuad Ahmet Mithat Efendi’ye gönderdiği mektupta şu ifadeleri kullanır:

İntiharımı fenne tatbik edeceğim; şiryanlardan birinin geçtiği mahalde cildin altına klorit kokain şırınga edip buranın hissini ibtal ettikten sonra orasını yarıp şiryanı keserek seyelan-ı dem tevlidiyle terk-i hayat edeceğim. Kan akmakta iken her zaman şiryanı sıkıca tutarak vesair tedbire müracaat ederek muhafaza-i hayat mümkün olduğu halde azmimden nükul etmeyeceğim! Şairler söz ile pek çok kahramanlık satarlar; fakat fiiliyata gelince, böyle bir metanet göstereceklerinden pek emin değilim. Çünkü şu intihar, beyne bir tabanca sıkmak, kendini asmak veya suya atılmak gibi değildir. Onlara bir kere teşebbüs edilince, onu menetmek ihtiyarı elden gider.”

(s.39)

Beşir Fuad, saygı duyduğu Ahmet Mithat Efendi’ye şöyle veda eder:

“Ey hâkim! Size veda ebedi veda ediyorum. Emin olunuz ki son nefsime kadar size karşı hissiyat-ı minnetaranemi muhafazadan fariğ olmadım. Siz çok yaşayınız; millet-i Osmaniye’ye hizmetler ediniz. Ben de öyle bir hizmet-i mukaddeseye devam etmek ister idiysem de, bazı esbab-ı mücbire beni ondan mahrum etti. Mamafih, vazife-i milliyesini ifada kusur etmemiş bir vatanpervere kalemi eline aldığı günden terk ettiği zamana kadar mesleğine, fikrine muhalif bir şey yazmamış bir muharrire her zaman tervic-i hakikat ve terakki ile vazife-i insaniyesini alâ kadri’l istitaa sayetmiş bir insana mahsus olan bir istirahat-ı vicdaniye ile terk-i hayat ediyorum ki, bu da az bir şey değildir zannederim. Baki Beşir Fuad’ı hatıranızın bir köşeciğinde hıfz eyleminizi temenni ile hatm-i güftar eylerim üstad efendim.”

24 Kânûn-i Sâni sene 302 Beşir Fuad

(s.40)

Beşir Fuad-Ahmet Mithat Efendi, Çevrimyazı N.Ahmet Özalp, Oğlak Yayıncılık, 1996