Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bizden ne olabilir acaba?

Latif Bolat

Latif Bolat

Gazete Yazarı

A+ A-

YAZIMIZIN başlığını, yüce önder Atatürk’ün, o büyük konuşması Nutuk’un ilk sayfalarından bir yerden ilham aldık. Aslında bu soru, onun bir atasözü gibi söylediği “Bizden adam olmaz diyenler, yarın başkalarının kölesi olmaya mahkumdur” sözlerinden çıkartılmış bir sorudur. Eğer bizden adam olmazsa, bizlerden neler olabileceğini de bilmek gerekir.

Elbette uluslar da canlı varlıklar gibi bir gelişim sürecine sahiptirler. Doğdukları bir tarih olur, emekleme döneminden sonra, genellikle de doğal kaynakları ve vizyon sahibi bir önderlik sonucu delikanlılık çağını yaşar. Kazasız belasız bu çağ atlatıldığında ise artık olgunlaşmış bir millet halinde yeryüzündeki varlığını devam ettirir. Genellikle bu olgunluk çağında, milletten kimsenin aklına “bizden adam filan olmaz arkadaş!” gibi, şimdilerde çok duyduğumuz bir cümleyi söylemek gelmez. Çünkü işler tıkırındadır ve toplum olarak “tuzumuz kurudur” bir bakıma. O nedenle de o anlamdaki “adam olmak” sorusu aklımıza gelmez. Akıldaki soru, “nasıl ederim de daha büyük ve varlıklı bir adam olabilirim” olur genellikle. Çünkü ekonomisi iyi bir toplumda, en yukarılardan en aşağıya doğru bir varlık damlaması olur.

YUKARIDAN AŞAĞIYA NE DAMLAR?

En aşağıdakilere aslında fazla bir damla da kalmaz ama, “yeter ki doğru zamanda doğru yerde ol” kandırmacası ile, hemen herkes elinden geleni ardına koymadan hayat kavgasında daha büyük bir pay kapmanın, Amerikalıların deyimi ile “fare yarışına” girerler. Zaten bu yarışa bir başlayan, kolay kolay bir daha terk edemez. Çünkü her zaman çok daha güzeli, çok daha tatlısı, çok daha alımlısı beklemektedir bu yarışın sonunda. En azından “fare yarışını” icat edenler oyunun kurallarını koyarken böyle demişlerdir ve size ancak koşmaya devam etmek kalır.

Elbette “bizden adam olmaz” cümlesinin an önemli kelimesi olan “adam”ın ne olduğunu da saptamak gerekir ki, arada bir “adam olup olmadığımızı” test edebilelim. Yoksa ne olduğu belli olmayan bir “adam”lığa ulaşmanın mümkün olmayacağı çok açıktır.

Bizden ne olabilir acaba? - Resim : 1

ADEM ADAM MIDIR?

Genellikle bize satılan anlamı ile, bu yargılamadaki “adamlık”, işin materyalist boyutuna işaret eder. Bu deyimde “insan olmak” ile ilgili bir anlam kayması da bulunmaz. Ağzına bunu alan kişi, buradaki “adam” olmanın ne anlama geldiğini çok iyi bilir. “İnsan olmak” ayrı bir lige aittir çünkü. Bu “fare yarışında” yer alma kararını verenler için, “insan olmak” konusu çok geri planda kalır. Bu yarışmacı süreçte, “insan olmak” gibi kavramlarla süreci kirletmemek ve yavaşlatmamak bir kuraldır çünkü. Bir kere “adam” olma mertebesine kavuştunuz mu, “insan olmak” garantiye alınabilir buna göre. Bu savaşkan süreçte, eline geçirdiğiniz materyalle, “insan olmak” yolunda küçük adımlar bile, abartılarak reklam edildiğinde, size hem yaradan hem de toplum katında, “insan olma” konusunda büyük avantajlar sağlayacaktır. Onun için ilk olarak “adam olmanız” gerekmektedir.

“İnsan olmak” konusu çoktan geri plana itildiği ve artık bir sorun olmaktan çıkarıldığı için, günümüz Türkiye’sinin en çok duyulan cümlelerinden biridir, “Bizden adam olmaz” sözü. Özellikle de trafikte, dolmuş kuyruklarında, bankamatik beklerken, yaya geçidinde şoför efendilerin insafını beklerken, semt pazarından aldığınız tek kiloluk çileğin altta kalan yarısı çürük çıktığında, birkaç yüz lira verip sipariş ettiğiniz döner kebabınızın içinden 6 parça et ve 16 parça marul ve soğan çıktığında, büyük ihtimalle siz de “bizden adam olmaz!” deyimini kullanmışsınızdır.

Bizden ne olabilir acaba? - Resim : 2

OIKOFOBIA DA NE OLA?

Her şeye bir isim takmak zorunluluğu hisseden bazı Batılı felsefeciler, bu anlatmaya çalıştığımız toplumsal ruh haline de “OİKOFOBİA” adını takmışlar. Onlara göre, Oikofobia’yı tanımlamanın en basit yolu, yabancı düşmanlığının tam tersi olmasıdır. Yabancı düşmanlığı yani XENOPHOBİA, yabancılardan korkmak veya nefret etmek anlamına geldiği gibi, oikofobia da kişinin kendi toplumundan veya medeniyetinden korkmak veya nefret etmek anlamına gelir. Oikos, ev veya hane anlamına gelen eski Yunanca kelimedir. Terim bu anlamda, İngiliz filozof Roger Scruton tarafından 2004 yılında, “İngiltere ve Milletlere İhtiyaç” kitabında türetilmiştir. Yazar, Oikofobia’yı "tanımlanabilir şekilde bizim olan gelenekleri, kültürü ve kurumları karalama ihtiyacı" olarak adlandırır. Kitabının başlığından da anlaşılacağı gibi, Scruton esas olarak İngiltere ile ilgilenmektedir ve bu çerçeveye İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Oikofobia’nın yükselişini yerleştirir. Oikofobia’nın tarih boyunca ortaya çıktığı ve tekrarlandığı da doğrudur. II. Dünya Savaşı'ndan sonra gelişen Oikofobia, bu nedenle bu olgunun yalnızca en son tezahürüdür ve gerçekten yeni bir şey değildir. Bugün Amerika Birleşik Devletleri'nde de Oikofobia’yı görebilmemizin nedeni, şu anda ABD’nin, İngiltere'nin II. Dünya Savaşı'ndan sonrasındaki çöküşünde olduğu gibi, tarihi gelişimin hemen hemen aynı aşamasında olmasıdır: büyük bir emperyalist güç, ancak fena halde ve çok hızlı bir düşüşte.

Bizden ne olabilir acaba? - Resim : 3

1920’LERDE TÜRKİYE’DE ADAM OLMANIN ZORLUĞU

Belki de Mustafa Kemal’in Nutuk’unda belirttiği, Osmanlı sonrasında toplumda yaygın olan “bizden adam olmaz” düşüncesini de böyle ele alarak daha önce bu süreçten geçmiş olan Roma, Bizans, İngiliz imparatorluklarının çöküş devrinde oluşan kültürel reaksiyona benzetebiliriz. Kolay değil, altı asırlık Osmanlıdan sonra, Anadolu’yu bile emperyalistlerden zorlukla kurtarabilen bir nüfusta, “bizden adam olmaz” yılgınlığını anlamak çok zor da olmamalı. O nedenle de Mustafa Kemal, yazımızın başında belirttiğimiz gibi, “bizden adam olmaz diyenler, yarın başkalarının kölesi olmaya mecburdur” diyerek ve Türk milletinin çalışkanlığı ve fedakarlığına sürekli vurgu yaparak, bizlere 100 sene önceden uyarılarda bulunmuştu.

“Adam olmak ile insan olmak” hem çok geniş hem de çok derin konular olduğu için, önümüzdeki yazılarımızda bu konuya geri dönmek üzere, bugünkü köşemizi burada kapatalım.

Atatürk