Engelliler depremde ne yapmalı (II)
Afet ile ilgili önemli olduğu düşünülen bir diğer kavram ise savunmasızlıktır. Savunmasızlık, bir tehlike sonucunda kişiler, mallar ve çevre üzerinde oluşan maddi kayıplar, hasarlar ve yaralanmaların seviyesini ifade eder. Savunmasızlık fiziksel, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel ve çevreyle ilgili durumlar ile yasal mevzuat ve kurumsal yapıyı kapsayan birçok faktörle ilişkilidir. Savunmasızlık, afetlere karşı sahip olunan direnç kapasitesi ile ters orantılı olup bireyin, toplumun ve devletin afetler karşındaki zayıf yönlerini ifade eder. Afet yönetiminde savunmasızlık olası afetler sonucunda yaşanabilecek yaralanma, ölüm, yıkım vb. kayıpların derecesidir. Nerede, ne zaman ve nasıl olacağı tahmin edilemeyen afetlere karşı herkes için uygulanabilir bir afet yönetim planı oluşturulmalı ve engelliler için ortaya çıkabilecek savunmasızlık ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. Engelliler için özellikle ülkemizde sık görülen deprem gibi afetlerin yaratacağı tehlikeleri, afet sırasında içinde bulunduğu tehlikeyi azaltmak için bir engellinin yapması gerekenleri, engelli bireyler için afetlere hazırlığın aşamalarını ve olası bir afette yapılması gereken acil durumları belirlemektir.
Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay, Osmaniye ve Adana'da yüzyılın depremini 6 Şubat 2023’te yaşadık. Can kaybımız o yıllarda maalesef 30 bin kişinin üzerinde oldu.
Bir dahaki depremde can kaybının yaşanmaması için tedbirlerin ve planların yapılması önem taşımaktadır. Önceliğimiz engelli bireylerin temel ihtiyaçlarının belirlenmesi çok önemlidir. Deprem esnasında bir refleks olarak kendisi ve ailesi can havliyle dışarıya çıkmak zorunda kalınıyor. Evlerde temel ihtiyaçlarımız olan ilaçlar, sondalar, bezler, protezler, işitme cihazları, değnekler ve tekerlekli sandalye gibi birçok hayati önem taşıyan yardımcı aletler maalesef enkaz altında kalabiliyor. Daha önemlisi ise engelli bireyin hayatında kendisine yardımcı olan, ablasının veya abisinin enkaz altında kalması ve düşünmek dahi istemediğimiz, hayatlarını kaybetme olasılığının yüksek olduğu durumlar yaşanmaktadır.
Şubat 2023’te yaşadığımız büyük deprem neticesinde birçok kişi uzuv kaybı yaşadı. Bu kayıpların içerisinde ilk sırada el, ayak ve böbrek problemleri yer almaktadır. Bu yaşanan kayıplar neticesinde ortez ve protez ihtiyaçları halen o bölgelerde devam etmektedir.
SONUÇ
Engelliler için deprem ve diğer afetler sırasında yapılması gerekenlere yönelik eğitimler artmış olmasına rağmen, hala sağlıklı bireylere yönelik eğitimlerden daha azdır. Oysaki engelli bireylerimiz de toplumumuzun vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu nedenle engelli bireylerin de her türlü afete hazırlıklı olmaları için; afet öncesinde alınacak önlemlerin, afet sırasında yapılması gerekenlerin ve afet sonrasında uyulması gereken kuralların öğretilmesi amacıyla eğitim programlarının oluşturulması ve tatbik edilmesi gereklidir. Afetlere karşı alınacak önlemlerde ve planlarda engellileri göz ardı etmeden herkes için uygulanabilir bir afet yönetim planı oluşturulmalıdır. Engelli bireylere verilecek afet eğitimleri, sağlıklı bireyler için uygulanan eğitimlerden farklı düşünülmelidir. Bu eğitimler planlanırken engelli bireylerin limitasyonları dikkate alınmalıdır. Eğer engelli bir birey herhangi bir yardımcıya veya kılavuza ihtiyaç duymuyor ise eğitimler mevcut limitasyonlarına yönelik olmalıdır. Ancak yardımcı veya kılavuza ihtiyaç duyuyorsa bu durumda bütün eğitimler yardımcısı için planlanmalı, kurtarma ve kurtulma yöntemleri hem yardımcıları hem de engelli bireyin kendisi için planlanmalıdır. Ülkemizdeki engelliler için fiziksel ve sosyal koşullar ne yazık ki sağlıklı bireylerle eşit şartlarda değildir. Öncelikle yeni yapılacak yapıların engelli bireyler için gerekli koşulları sağlamaları ve var olan yapıların kullanılabilir hale getirilmeleri gerekmektedir. Ülke çapında alınması gereken basit önlemlerle fiziksel çevre yaşanılabilir ve ulaşılabilir olmalıdır. Özellikle afet sırasında ve sonrasında engellilerin rahatlıkla erişebilecekleri uyarı ve yardım sistemlerinin bulunması konusunda düzenlemeler yapılmalıdır. Aynı zamanda bu alanda çalışan sağlık çalışanlarının da bilgi düzeylerinin afet sırasında ve sonrasında engelli bir bireye müdahale etkinliğinin ve dikkat edilmesi gereken noktalardaki eksikliklerin de giderilmesi gerekmektedir. Afet sürecinde ve sonrasında engellilere hizmet verebilecek olan ergoterapistlerin, fizyoterapistlerin ve diğer sağlık profesyonellerinin farkında olması ve yapılacak çok basit düzenlemelerle ve eğitimlerle can ve mal güvenliğinin sağlanabilmesi önem taşımaktadır. Bu süreçlerle birlikte deprem sonrasında engelli bireylerin acil ve hayati önem taşıyan gereksinimlerinin de karşılanması büyük önem taşımaktadır.