Fransa 2026 bütçesi! Sosyal ve sağlık giderleri kısılacak, askeri harcamalar artırılacak
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 14 Temmuz Ulusal Bayramı arifesinde ordunun yüksek rütbeli komutanlarına yönelik yaptığı konuşmada, bugün 50 milyar avro olan savunma bütçesinin 2027 yılında 64 milyara çıkacağını açıkladı. Askeri programlama yasası (LPM) bu seviyeye ancak 2030 yılında ulaşılacağını öngörüyordu. Macron, “Mevcut askeri program yasasına, 2026 yılında 3,5 milyar avro ve ertesi yıl 3 milyar avro ek bir bütçe eklenecek.” dedi. Eğer bu meydana gelirse Macron döneminde savunma bütçesi iki katına çıkmış olacak.
Devasa bütçe açıkları ve kamu borçlarına sahip Fransa, içine düştüğü bu ekonomik iflastan kurtulmanın yollarını ararken, 2026 bütçesine yeni yük getiren Macron’un savunma harcamalarını artırma açıklaması kamuoyunda ve basında tartışma yarattı.
BORÇ FAİZİ EN BÜYÜK KAMU HARCAMASI OLACAK
2 Temmuz 2025 tarihinde Sayıştay, Fransa'nın kamu maliyesinin durumu ve beklentilerine ilişkin yıllık raporunu yayınladı. Raporda, “Kamu borcunun maliyetinin 2020 ile 2024 yılları arasında iki katına çıktığı ve on yılın sonunda eğitim ve savunmanın önünde en büyük kamu harcaması kalemi haline geleceği göz önüne alındığında, bu yükü taşımak artık mümkün değildir.” denildi.
Başbakan François Bayrou, 2026 yılı bütçesiyle ilgili düzenlediği basın toplantısında Fransa’nın hiç de iç açıcı olmayan mali tablosunu şöyle anlatıyor:
“Ülkemizin borcu bugün 3 trilyon 300 milyar avroyu aşıyor. Bu, ulusal gelirin yüzde 114'üne denk geliyor, yani bu borç, ülkemizin tarım, sanayi, hizmet, ticaret, sağlık ve bakım sektörlerinde ürettiği toplam gelirin bir yıldan fazlasını oluşturuyor, tümünün en az iki aylık kısmını aşıyor… Ve borç yükü, bütçede ezici bir kalem haline geliyor. 2029 yılında, hiçbir değişiklik yapmazsak, bu borcun faiz ödemelerine ayrılan kamu harcamalarının payı 100 milyar avro olacak, yani devletin bütçesinin en büyük kalemi olacak ve ulusal eğitim bütçesinin çok üzerinde olacak… Bu borç yılda 150 milyar avrodan fazla artıyor. Daha basit bir ifadeyle, hepimizin omuzlarımıza binen muazzam yükü tam olarak anlayabilmemiz için, her saniye, her saniye Fransa'nın borcu 5 bin avro artıyor. Saniyede 5 bin avro ek borç. İşte durumumuz bu.”
MEMUR VE EMEKLİ MAAŞLARINI ÖDEMEK İÇİN HER AY BORÇ ALMAK ZORUNDA KALMAK
Fransa Başbakanı konuşmasında “Halka gerçekleri söylemeliyiz.” diyerek “Emekli maaşlarını veya memur maaşlarını ödemek için her ay borç almak zorunda kalmak, çıkış yolu olmayan bir lanettir.” diye yakındı ve devam etti:
“Borçlanmadan ay sonunu getiremeyen ve bir gün borç verecek kimse bulamayan bir ülke: Memurların maaşlarını ödeyemez, emekli maaşlarını ödeyemez, o zaman kaçış yolu kalmaz. Ve o zaman, hiç şüphesiz, hiç tereddüt etmeden, bu ülke hayatta kalamaz, boyun eğmek zorundadır.”
Yine Sayıştay raporuna göre kamu açığı 2024 yılında GSYİH'nin yüzde 5,8'i, yani 168,6 milyar avro oldu. Hükümet 2026 bütçesinde kamu harcamalarını azaltarak 40 milyar avro tasarruf yapmayı planlıyordu. Macron’un savunma harcamalarını 3,5 milyar artırılacağını açıklamasıyla bu rakam 43,5 milyara çıktı.
HALKIN CEBİNE GÖZ DİKECEKLER
Peki hangi kamu harcamaları kısılarak bu tasarruf yapılacaktı? Başbakan ayrıntılara girerek uzun uzun anlattı:
Başbakan, bugünkü durum devam ederse sadece sağlık alanında 10 milyar avro artış olacağını, bunu 5 milyara indirmeyi hedeflediklerini söyledi. İlaç tüketiminin azaltılması için önlem alınacak, ilaçlarda hasta payı artırılacak, istirahat alan hastalar takip edilecek, hastaların birden fazla MR ve tomografi çekmeleri önlenecek…
“Sağlık, tüketicilerin sınırsız ve kontrolsüz olduğu bir pazar olamaz” diyen Başbakan, sosyal ve sağlık alanında yapılacak tasarrufların yeterli olmayacağını bunun için 2026 yılında kamu çalışanlarının ve emeklilerin aylıklarının dondurulacağını ve bir artış olmayacağını da sözlerine ekledi. Bunlar da yetmedi; iki resmî tatil gününü kaldıracaklarını ilan etti. “Tatil günleri takvimindeki bu değişiklik, devlet bütçesine milyarlarca avro kazandırır, çünkü şirketler, dükkanlar, kamu görevlileri ve tüm ülke çalışacak ve üretimimiz artacaktır.” dedi.
Ama askeri harcamalar bu tasarruf planlarının dışında tutulacak.
SİLAH ÜRETİMİNİ ARTIRARAK KRİZ AŞILIR MI?
Başbakan Bayrou, tasarrufun yanında bütçe açığını düşürmenin diğer bir yolu da “üretimi artırmaktır” dedi. Fransa’nın “yeteri kadar üretmediğini” ifade eden Bayrou “daha fazla çalışmalıyız, tüm ülke daha fazla çalışmalı ve üretim artırılmalı” diye konuştu. Fakat üretimin nasıl artırılacağı konusunu genel bir söylemle geçiştirdi: “Şirketlerin finansmana erişimi kolaylaştırılmalıdır”, “Üretimin canlanmasının anahtarlarından biri inovasyondur”…
Kamu borcu ve bütçe açıkları sadece Fransa’ya özgü bir sorun değildir; neredeyse tüm Avrupa bu sorunlarla boğuşmaktadır. Gelişen dünya ile rekabet edemeyen Avrupa’da sanayi durma noktasına gelmiştir. Kamuda yapılacak tasarruflar, sosyal ve sağlık alanında yapılacak kesintilerle bu sarmaldan çıkmaları mümkün değildir. Ekmeğine göz dikilen halk buna razı olmayacaktır.
Bugün iflas eden sistem içi ekonomik programlarla 50 yıldır birikmiş ve kangren olmuş bu sorunların çözülmesi mümkün değildir. Avrupa ülkeleri kangren olan bu sorunları ancak bir devrimle çözülebilir.
Tekelci burjuvazi ve onların siyasi temsilcileri küreselci Macron’lar, Merz’ler, Starmer’ler sistemi kurtarma telaşı içindeler. Rusya düşmanlığı bahanesi/yalanıyla çılgınca silahlanma içine girdiler. Avrupa özgün anlamda “üretim” trenini kaçırmıştır. Krizden çıkış yolu olarak sanayisini askerileştirme ve silah üretimini sanayinin merkezine koymayı hedefliyorlar. Böylece sistemin içine girdiği krizden çıkacağını, üretimi artıracağını ve istihdam yaratacaklarını düşünüyorlar.