03 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Horgos’un günleri geldi!

Adnan Akfırat

Adnan Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

Kadim İpek Yolu’nun başlangıç noktası kabul edilen Çin’in Xi’an kenti, Orta Asya’nın parlak geleceği açısından tarihi bir zirveye ev sahipliği yapıyor. 18-19 Mayıs günleri Çin-Orta Asya Zirvesi kapsamında Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan devlet başkanları Xian’da buluştu. Zirveye Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ev sahipliği yapacak.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadir Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhame- dov Çin’de bir araya geldi.

Çin ve beş ülke geçen yılki dışişleri bakanları toplantısında Çin-Orta Asya Zirve mekanizmasının kurulması ve altı ülkenin bu yıldan itibaren, iki yılda bir zirve düzenlemesi konusunda anlaşmaya varmıştı.

EN BÜYÜK DİPLOMATİK ETKİNLİK

Çin, bu zirveyi “2023’ün ilk büyük diplomatik etkinliği” olarak niteliyor. Bu tanım dahi, Çin’in komşularına verdiği değeri gösteriyor. Çünkü Çin, bu zirveye kadar, arka arkaya Avrupalı liderleri Pekin’de ağırladı.

Zirve, diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana Çin ve beş Orta Asya ülkesinin liderleri arasında yapılan ilk yüz yüze toplantı olma özelliğini taşıyor. Devlet başkanlarının sadece ikili, çok taraflı, uluslararası ve önemli bölgesel konularda görüş alışverişinde bulunmakla kalmayacağı, aynı zamanda önemli bir siyasi belgeye de imza atacağı açıklandı. Bu zirve sadece Çin ile Orta Asya ülkeleri arasında bir dönüm noktası olmakla kalmayacak, kurulmakta olan çok kutuplu yeni dünyanın, bağımsızlıkçı, eşitlikçi, barışçı, saygılı, kalkınmacı ve paylaşmacı ilkelerinin hayata geçirilmesinin de örneği olacak.

ABD’NİN PİYONLAŞTIRMA PLANI İŞLEMEZ

İngiliz coğrafyacı ve siyasetçi Halford John Mackinder’in ‘Merkez Bölgesi Teorisi’ne göre Orta Asya, dünyanın “kalpgâhı”dır. Mackinder’in “Kalpgâh’a hükmeden, dünyaya hükmeder” teorisi, emperyalist devletlerin dış politikalarının esasını oluşturdu.

ABD’nin 2001 yılında başlattığı “Haçlı Seferi”nin ilk hedefi de de bu nedenle Afganistan olmuştu. ABD’nin Afganistan’dan yenilgiyle çekilmesinin ardından bölgedeki etkisini sürdürmek için Orta Asya ülkeleri ile Çin ve Rusya arasına nifak sokmaya ağırlık verdi. Rusya-Ukrayna çatışması Avrasya kıtasının jeopolitik yapısını derinden değiştirdi. Orta Asya, Avrasya kıtasının çeşitli plakalarını birbirine bağlayan bir merkez olduğundan, ABD, AB, Japonya gibi emperyalistler Orta Asya’ya nüfuz etmek için çabalarını yoğunlaştırdılar. Oysa, Orta Asya ülkeleri, ABD’nin bölgeyi istikrarsızlaştırma hamlelerine karşı koymak ve ülkelerinin modernleşmesini ve kalkınmasını gerçekleştirmek için birbirlerini destekleme eğiliminin öncüleri oldular.

Çin ile Orta Asya ülkeleri arasındaki kazan-kazan iş birliği, Çin ile Rusya arasındaki stratejik ortaklık ve Çin ile bölgedeki diğer ülkeler arasındaki iyi ilişkiler, Batılı güçlerin planlarında başarılı olmasına izin vermiyor.

Batı, uzun zamandır Orta Asya’yı Çin ve Rusya’ya karşı kullanacakları piyonlar, kendi deyimleriyle “bir satranç taşı” olarak görüyorlar. Bu yaklaşım, Orta Asya ülkelerine yapılan en büyük saygısızlıktır. Bu devletlerin egemenliğini, ulusal kimliklerini yok sayan, sadece yönlendirilecek pazarlık kozu olarak gören anlayış artık geçerli değil. Çin ve Orta Asya ülkeleri arasındaki gerçek karşılıklı saygı ve eşit muamele iki taraf arasındaki siyasi karşılıklı güven gelişmeye devam etti, bu da yabancıların nifak tohumları ekmesini zorlaştırdı.

Orta Asya ülkeleri, bölge ülkelerine karşı Batı’nın piyonu olarak kullanılması planları iflas etti.

Orta Asya, aynı zamanda Kuşak ve Yol Girişiminin başlatıldığı yer. Bu yıl aynı Kuşak ve Yol Girişimi’nin 10. Yıldönümü. Tacikistan, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nın inşası konusunda Çin ile bir mutabakat zaptı (MOU) imzalayan dünyadaki ilk ülke oldu ve bugüne kadar beş Orta Asya ülkesinin tamamı girişime katıldı.

Şanghay İşbirliği Örgütü’nün ana gövdesini oluşturan Çin ile Orta Asya ülkeleri arasında güvenlik alanındaki işbirliği de Asya’nın güvenliğinin belkemiğini oluşturuyor.

KUŞAK VE YOL GİRİŞİMİ’NİN BAŞARISI

Geçen ay Çin ve Orta Asya ülkelerinin dışişleri bakanlarının bir araya geldiği toplantıda karayolları, demiryolları, havayolları ve limanların entegrasyonunu içeren çok boyutlu ve kapsamlı bir ağ kurulması kararlaştırıldı.

Bakanlar ayrıca ticaret, yatırım, tarım, yeni enerji ve e-ticaret gibi alanlarda işbirliğini genişletme ve ticaretin kolaylaştırılmasını teşvik etmek üzere gümrükleme ve karantina işlemlerinin kolaylaştırılmasına yönelik adımlar atma konusunda mutabık kaldılar.

Son on yılda Orta Asya, denize kıyısı olmayan bölgenin diğer bölgelerle bağlantı kurmasına yardımcı olan bir dizi altyapı bağlantı projesinden, yüksek derecede ekonomik tamamlayıcılık içeren enerji aktarımı ve ticarete kadar, Kuşak ve Yol Girişimi’nin nasıl kazan-kazan işbirliği modeli olduğunu gösterdi.

Çin’in ilk uluslararası doğalgaz boru hattı olan Çin-Orta Asya Gaz Boru Hattı’ndan yılda 100 milyon metreküp doğal gaz taşınıyor. Bu hattan, 2009 yılından 2022 yılına kadar Çin’e 43,2 milyar metreküp doğalgaz tedarik etti.

Çin, Kırgızistan ve Özbekistan, yıllarca süren görüşme ve fikir alışverişlerinden sonra üç ülkeyi birbirine bağlayan bir demiryolu üzerinde anlaşmaya vardı ve projenin inşaatı başlamak üzere. Bu sayede, Xinjiang Doğu Asya’yı Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’ya bağlayan Orta Asya’nın ekonomik merkezi için bir köprübaşı haline gelecek. Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demiryolu ve diğer Kuşak ve Yol projeleri, kara topraklarıyla çevrili Orta Asya’yı denizle bağlantılı hale getirecek.

YÜKSELEN EKONOMİK İŞBİRLİĞİ

Çin Ticaret Bakanlığı, Çin’in beş Orta Asya ülkesine yaptığı doğrudan yatırımların toplam tutarının bu yılın mart ayı itibariyle 15 milyar doları aştığını ve tamamlanan projelerin kümülatif cirosunun 63,9 milyar dolara ulaştığını söyledi.

Çin Gümrük Genel İdaresi’nin açıklamasına göre, Çin’in beş Orta Asya ülkesiyle ticareti 2023’ün ilk dört ayında yıllık yüzde 37,4 arttı. Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao 18 Nisan’da yaptığı açıklamada, 2022’de Çin’in beş Orta Asya ülkesiyle ticaretinin 30 yıl önceki hacmin yaklaşık 100 katı olan 70,2 milyar dolara ulaştığını söyledi.

Bakan, Çin’in geçen yıl beş Orta Asya ülkesinden tarım, enerji ve mineral ürünleri ithalatının yüzde 50’den fazla arttığını belirtti.

Orta Asya’dan geçen Çin-Avrupa yük trenleri, Çin-Kazakistan Horgos Uluslararası Sınır İşbirliği Merkezi ve Çin’in doğusundaki Jiangsu Eyaletindeki Lianyungang Limanı’ndaki Çin-Kazakistan Uluslararası Lojistik Üssü, Orta Asya ülkeleri için uluslararası pazarlara açılan kapıların açılmasına yardımcı oldu. Geliştirilmiş bağlantı, birçok Çinli şirketi bölgeye yatırım yapmaya da teşvik etti.

TÜRKİYE’NİN SORUMLULUĞU

Dördü Türk cumhuriyeti olan beş Orta Asya ülkesinin, Çin ile eşitlik ve karşılıklı yarar temelinde yakın işbirliği kurması, Türkiye’nin yararınadır. Orta Asya Cumhuriyetleri’nin güçlenmesi, Türk Devletleri Teşkilatı’nı da güçlendirecektir.  Orta Asya ülkelerinin güvenlik ve istikrar sağlaması, kalkınmalarının anahtarıdır. Kalkınan Orta Asya, Türkiye’nin ekonomik gelişmesine hizmet eder. Türk Dışişleri’nde NATO’nun yerleştirdiği “Orta Asya ülkelerine Çin’e ve Rusya’ya karşı kullanma plan ve niyetleri, giderek daha tehlikeli hale geldi. Eğer, Türkiye eğer NATO telkinlerini izlerse, ülkemizin bölgedeki etkisini yitirmesine neden olur. Türkiye, Orta Asya ülkelerinin Çin, Rusya ve İran ile ilişkilerin geliştirilmesinde öncü tutumlar aldığında etkisini artırır ve yükselen Asya uygarlığında önder konumlar üstlenir.

HORGOS SERBEST BÖLGESİ PARLAYACAK

Güzel bir atasözümüzle bağlamayalım: “Komşuda pişer, bize de düşer!” Bütün işaretler, Çin-Orta Asya Zirvesi’nin en çok kazanç sağlayacağı bölgenin Çin-Kazakistan sınırındaki Horgos Uluslararası Serbest Bölgesi olacağını gösteriyor. Çünkü, Çin’in Sinciang Uygur Özerk Bölgesi, Orta Asya ülkeleri ile ekonomik işbirliğinin kavşağı işlevini görecek. Nitekim, Uygur Özerk Bölgesi ÇKP Sekreteri Ma Xingrui, nisan ayında Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ı ziyaret edip, devlet başkanları tarafından kabul edilmiş ve şimdi yapılan zirvenin başarılı geçmesinin koşullarını oluşturmuş. 

Bu zirveden sonra, Görev Holding’in bünyesindeki TUCEM’in (Türk-Çin Eşleştirme Merkezi), 12-14 Ağustos günlerinde Horgos’ta düzenleyeceği Türk Moda Fuar ve Defilesi daha önem kazandı.

Horgos’ta, sadece Çin’in değil, beş Orta Asya ülkesinin iş insanlarına ulaşma imkanı elde edeceğiz. Asya’nın kalbinde bir uluslararası işbirliği merkezi olarak Horgos’un yükselmesi, Türk sanayici ve tüccarının da yükselmesine hizmet edecek.