İsrail’in Demir Kubbesi: Özdağ
Sayın Devlet Bahçeli, Ümit Özdağ için “istihbarat fosili” demişti.
“İstihbaratçılar emekli olmaz.” denilir ya; Özdağ da sözün hakkını verdi.
Dün Sözcü gazetesine verdiği röportajda aynen şunları söylüyor: “20. yüzyılın başında Türkiye’den Musul ve Kerkük koparıldı. Şimdi Türkiye’den GAP bölgesi ve su kaynakları alınmak isteniyor. Büyük Kürdistan projesi GAP bölgesinin ve su kaynaklarının Türkiye’den koparılması ve İsrail’in kontrolünde bir Kürdistan’ın eline verilmesi projesidir. Ancak İsrail’in ve Amerika’nın 20. yüzyıla takılmış bu jeopolitik projesi, 21. yüzyılda geçerli değildir. Kürdistan kurulursa bu İsrail’in müttefiki olmaktan önce Çin’in Akdeniz’e açılan kapısı olacaktır. Afganistan’ı stratejik alanı içerisine almış ve şimdi İran üzerinden Akdeniz’e çıkış aramaktadır. Bunun için en uygun çıkış Kürdistan projesi olarak görülmektedir.”
Artık Özdağ’ın kimliği biliniyor: “Filistin davası Türk Milleti’nin davası değildir.” diyen, HAMAS’ı “terörist” olarak niteleyen, İsrail'e 13 kez giden, bunların 7'sinin kayıtsız olmasıyla övünen, Washington’un müdavimi, JINSA ve Rand Corporation’ın gözdesi, göçmen düşmanlığıyla maruf, Türk milliyetçiliğini bölmekle görevli bir sözde siyasetçi…
Yine de tüm meziyetlerine rağmen bu akılalmaz teori, kendisine değil bir üst akla ait görünüyor.
Akılalmaz diyoruz çünkü;
SDG’nin depolarına bakıyoruz: Çin menşeli bir tane silah yok.
Banka hesaplarını inceliyoruz: Çin’den gelen 1 yuan para yok.
Çin’de ağırlanan PYD’li yok, yapılmış bir toplantı yok, temas yok, iltimas yok…
Her şeyden önemlisi Çin’in İsrail’i yok, CENTCOM’u yok, Doğu Akdeniz’e yığdığı onlarca savaş gemisi yok…
Ama Özdağ’ın bir görevi var: İsrail’i kurtarmak!