05 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Emperyalizm, terör ve faşizm yenildi

Gaffar Yakınca

Gaffar Yakınca

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye alının akı ile bir seçim sürecinden daha çıktı. Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, girdiği bir seçimi daha kazanıp görev süresini 5 yıl daha uzattı.

Dışarıda emperyalizm, içeride terör ve faşizm ağır bir yenilgi aldı. Yurdumuza hayırlı uğurlu olsun.

SEÇİMDEN GERİYE KALAN

Bu seçimlerden geriye herkesin aklında mutlaka bir şeyler kalacak. Benimkinde kalan ilk turdan sonra esen ırkçılık ve faşizm rüzgarı olacak.

Sinan Oğan’ın %5’lik oyunu almak için her iki taraf da hamleler yaptı. Sayın Erdoğan’ın hakkını teslim edelim, insani ilkelerini siyasi hesaplara kurban etmedi. Sinan Oğan da bir ırkçı, bir faşist olmadığını, klasik anlamda bir Türk milliyetçisi olduğunu gösterdi. Göçmenler ile ilgili sorunun çözümünde bir yol haritası aldığını, bunun da kendisine yettiğini söyledi. Kırmızı çizgisinin terör örgütü olduğunun da altını çizdi.

Oğan’ı aday gösteren ittifakın partilerinden Zafer Partisinin lideri ümit Özdağ ise iki şey yaptı: Bir yandan bakanlık, müdürlük hesaplarını masaya sürüp siyasetin at pazarlığı tarafını cilalarken öbür yandan göçmen karşıtı, ayrımcı söylemini şiddetlendirdi.

Kimin kime destek vereceği konusu tartışılırken şunu söylemiştim:

“Sinan Oğan’ın durumunu bilemem. Ama Ümit Özdağ için adres en baştan belli. Mutlaka Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alacak.”

Sözlerim son derece yalın bir gerçeğe dayanıyordu: Türkiye’de ırkçılık ve ayrımcılığın kabul görebileceği kamp Millet İttifakı kampıdır. Seçimi kazanabilmek için eli kanlı teröristlerin desteğine bile hayır demeyen bir siyasi yapı, ırkçılığa, ayrımcılığa neden hayır desin ki? Üstelik CHP’nin ve İyi Parti’nin yıllardır nefretle konsolide ettiği şehirli seçkinler faşizm için son derece mümbit bir sosyal zemin oluştururken…

KILIÇDAROĞLU IRKÇILIĞA ÇALIŞTI

Tahmin ettiğimiz gibi oldu. Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu’na destek verdi. Böylece, PKK, Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ’ın yan yana durduğu, ilk bakışta anormal görünen bir tablo ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu oportünizmi ise her şeyi sindirebildiği için bunu da sindirdi. Sindirmekle kalmadı, Ümit Özdağ’ın çirkin söylemlerinin bayraktarlığını yapmaya başladı. Göçmen karşıtı asılsız kışkırtmalar Kılıçdaroğlu kampanyasının ana tonu haline geldi.

Türkiye açısından asıl sorun da işte bu noktada başladı. Irkçılık, ayrımcılık, faşizm küçük sosyal gruplarda, küçük partilerde var olabilir, bu her toplum için normaldir. Önemli olan insanlık utancı olan bu düşüncelerin siyasetin ana hattından uzak tutulması, toplumun genelinden izole edilebilmesidir. Ülkenin en büyük ikinci partisi kalkıp da böylesi tehlikeli fikirlerin sözcüsü haline gelirse, tüm siyaset ortamı zehirlenir. Bu, toplumsal barışın ve demokrasinin temeline dinamit koymaktan farksızdır.

Türk halkı, 28 Mayıs’ta emperyalizmi, bölücü terörü ve seçkinci faşizmi yendi. Şimdi önündeki en önemli görevlerinden biri göçmenlere, mültecilere yönelik sistematik ırkçılığı yenmek olacak.

Seçim Kemal Kılıçdaroğlu Recep Tayyip Erdoğan