11 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

PYD/YPG'ye karşı silahlı güç kullanmak makul ve meşrudur

Oktay Ekşi

Oktay Ekşi

Eski Yazar

A+ A-

MUSTAFA İLKER YÜCEL


1-Bu sene içerisinde on iki arkadaşım evlilik hayatına başladı. Dün de Ulusal Kanal yöneticilerinden Çağdaş Cengiz’in nişanını yaptık. Eşinizle yaşadığınız uyumlu ve sevgi dolu beraberliğinizi bilen biri olarak sorma ihtiyacı duydum; Gençlere sağlıklı bir birliktelik için neler önerirsiniz?

Önce o 12 arkadaşınıza en içten duygularla mutlu bir yaşam dilerim. Doğrusunu isterseniz -kendi dışlarından gelen olumsuz faktörleri bir yana koyarsak- arkadaşlarınızın mutlu bir yaşam sürmemeleri için hiçbir sebep olacağını sanmıyorum. Çünkü ben ve eşim mutluluğu çok basit dikkatler sayesinde yaşadık.
Baştan itiraf edeyim: Evliliğimizin ilk dört belki beşi ayı ikimiz için de sorunlarla doluydu. Çünkü ikimiz de evlenmeden önceki yaşamımızı -adetlerimizi, geleneklerimizi, beklentilerimizi- evlendikten sonra da karşı taraftan bekliyor, bulamayınca da birbirimize kızıyorduk.
Galiba bunun özünde ikimizin de ev içinde egemen olma iddiamız da vardı.
Ancak bir aşamada ikimiz de yanlış yolda olduğumuzu fark ettik. Artık evli olduğumuzu, sadece kendimizi değil, evlendiğimiz kişiyi de var saymak, onun haklarına önem vermek, onun isteklerinin en az benimki kadar önemli olduğunu kabul etmek gereğini duyduk.
Birbirimize baştan beri hiç kırıcı söz söylemedik ama onunla kalmayıp birbirimize saygı göstermenin temel bir borç olduğunu anladık.
Birbirimize kızdığımız zamanlarda ikimiz aynı anda katiyen sesimizi yükseltmedik. Birinin sesi yükselince öteki sadece dinledi. Yanıt verirken hep yumuşak sesli ve karşı tarafın haklı olabileceğini göz önünde tutan sözler söyledik.
İş yaşamımızda birbirimize hep destek olduk.
Çocuklarımızın yanında hiçbir zaman birbirimize kızgınlığımızı ortaya koymadık. İhtilaflarımızı kendi aramızda konuştuk.
Keza çocuklar karşısında birimizin dediğini diğerimiz katiyen cerh etmedik. Farklı olan görüşlerimizi o olay bittikten, çocuklar yanımızdan gittikten sonra konuştuk.
Arkadaşlarımızı seçerken ikimizin de birlikte olmaktan haz duyduğumuz kişilerle beraber olmaya itina ettik.
Bir de kendi sorunlarımızı ailemizden -veya arkadaşlarımızdan- kimseyle paylaşmadık.
Karşılıklı sevgi ve saygıyı hiç ama hiç ihmal etmedik. O nedenle her dakikamızı birlikte olmaktan mutluluk duyarak yaşadık. Dilerim 12 arkadaşınız da bu basit gerçekleri göz önünde tutarak mutlu olurlar.

2-CHP eski vekillerinden Erdal Aksünger’in bir televizyon programında sarf ettiği "PYD terör örgütü değildir" sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben şahsen PYD’yi Suriye’yi ve Türkiye’yi parçalayıp bir Kürt devleti kurmayı amaçlayan bir yapı olarak görüyorum. O nedenle zerre kadar sempati duymuyorum. Üstelik YPG adıyla kurduğu askeri gücün onu medeni usullerle siyasi mücadele yapan bir parti olmaktan çıkardığına kaniyim. O nedenle yeri geldiğinde PYD/YPG’ye karşı silahlı güç kullanmanın makul ve meşru olduğuna inanıyorum. Ama Erdal Aksünger bu noktada gördüğüm kadarıyla benden ayrılıyor. Nitekim partili arkadaşlarına gönderdiği bir açıklamada aynen:
"YPG ve PKK terör örgütü ama PYD 2003’te Esat yönetimindeki Suriye’de kurulmuş ve 2015’e kadar da AKP için de öyle olan bir yapı" diyor. Yani YPG ile PYD’yi ayrı ayrı görüyor ve PYD’ye "terörist" demekten kaçınıyor.
Benim görüşlerimin CHP Genel Merkezinkiyle uyumlu ama Aksünger’inkinin PYD bağlamında farklı olduğu anlaşılıyor. Ama bunun için Aksünger’in partiden ihraç edilmek istenmesini doğrusu anlayamıyorum.
Eğer Aksünger’in PYD ile ilgili sözleri bir disiplin suçu teşkil ediyorsa Sezgin Tanrıkulu’nun yıllardır söylediklerinin neden parti disiplin suçu teşkil etmediğini de anlamakta zorlanıyorum.
Ben şahsen siyasi partilerde bu tür farklılıkların olması gerektiğine çünkü o farklılıkların hem parti içindeki siyasi tartışmaları canlı tutacağına hem de uzun vadede partinin yeni politikalar üretmek ve izlemek ihtiyacını duyduğu zaman bu farklı seslerden yararlanabileceğine inanıyorum.

3-MHP lideri Bahçeli dünkü açıklamalarında NATO’yu hedef alarak, ‘artık bu oluşum tartışılmalıdır’ dedi. Milliyetçi geleneğin NATO’yu sorgulamaya başlaması neyin habercisi

Sayın Bahçeli de "NATO tartışılmalıdır" diyorsa iyi ediyor. Ama bunun gerekçelerini de saymış olmasını beklemek hakkımızdır.
Ben şahsen Türkiye’nin NATO’ya ilânihaye bağlı kalmasının şart olduğunu savunmuyorum. Ama NATO’dan ayrılmanın getireceklerini, götüreceklerini ulusça değerlendirmenin bu bağlamda söz söyleyen herkesin borcu olduğuna inanıyorum.