12 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Seçmen AKP’ye ciddi bir uyarıda bulundu

Oktay Ekşi

Oktay Ekşi

Eski Yazar

A+ A-

M. İLKER YÜCEL

31 Mart yerel seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu satırların yazıldığı dakikalarda henüz kesin sonuçları alınmış il yoktu. Ama alınan oylara ilişkin gelen bilgiler, sonuçlar hakkında bazı değerlendirmeler yapabilmek için yeterliydi.
Önce belirtilmesi gereken, seçmenin yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle Adalet ve Kalkınma Partisi’ne aynen 25’inci TBMM dönemi öncesindeki 6 Haziran 2015 seçiminde olduğu gibi ciddi bir uyarıda bulunduğudur. Üstelik bu defa uyarı sadece AKP’ye değil, onun “Cumhuriyet İttifakı” adı altında ortaklık kurduğu MHP’yi de hedef almaktadır çünkü bu defa alınan sonuçlarda bu iki partinin ortaklığı söz konusudur.
Bu seçimlerde tarafların izlediği “kampanya stratejisi” açısından bakınca, Cumhur İttifakı’nın -özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dillendirdiği, AKP lideri Tayyip Erdoğan’ın sonra destek verdiği- “BEKA SORUNU”nun seçmen tarafından ciddiye alınmadığı anlaşılmaktadır. Keza AKP-MHP liderlerinin kampanya boyunca sürdürdüğü şiddet, nefret ve husumet dili de belli ki seçmen tarafından benimsenmemiştir. Buna karşılık CHP ve ortağı İyi Parti’nin yerleştirmeye çalıştığı yumuşak dilin ve kendilerine yapılan saldırılara serin kanlı yanıtlar vermekle yetinmenin seçmen tarafından benimsendiği anlaşılmaktadır.
Kanımca bu yerel seçimlerin siyasi liderlere verdiği en önemli ders budur. Bu ders, -eğer liderler tarafından da benimsenirse- demokrasimize yapılan en önemli katkıyı teşkil edecektir.
Bu seçimlerle ilgili yukarıdaki değerlendirmeyi, kesinleşmeyen ama büyük çapta çizgileri ortaya çıkan seçim sonuçlarına göre yapmaktayız. Nitekim 1994’ten beri Refah Partisi/AKP elinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP adayı Ekrem İmamoğlu tarafından -nerdeyse- kazanılacak olması, dayandığımız verilerden biridir.
Keza Ankara’da Mansur Yavaş’ın yani Millet İttifakı Adayı’nın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanacak noktaya gelmesi, yukarıda sözünü ettiğimiz etkenlerin eseridir.
Kaldı ki tarafların aldığı -veya alacakmış gibi göründüğü- illere göz atınca, düne kadar sadece İzmir, Eskişehir, Çanakkale, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Muğla, Giresun, Yalova, Hatay’da Belediye Başkanlıklarını elinde tutan CHP’nin bu seçim sonucunda onlara Ankara, İstanbul, Mersin, Artvin, Ardahan, Antalya, Adana gibi illeri ilave etmesi küçümsenmeyecek bir başarıdır.
Toparlamak gerekirse, 31 Mart 2019 seçimleri Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarına ve özellikle o iktidarın tek sahibi olan Recep Tayyip Erdoğan’a “Senden büyük seçmen var!” uyarısını yapmıştır. Dileriz AKP iktidarı bundan gerekli dersleri alır.