Tom Barrack’ı doğru anlamak
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack.
Şüphesiz bugüne kadar en geniş yetkilerle donatılmış ABD’li diplomat.
Kimilerine göre Trump’ın “akıl hocası”, kimilerine göre “suç ortağı”.
Beyaz Saray’ı yönetebilecekken Türkiye’yi tercih ettiği belirtiliyor.
Batı Asya’yı “dizayn etmeye” çalışırken akçeli işlerini de ihmal etmiyor.
Suriye, Lübnan, Filistin, Yemen, İran, Irak… Karışmadığı ülke yok.
İlk günlerinde Batı’nın bir asır önce bölgeye müdahalesini eleştirip gönülleri kazanmıştı.
Şimdilerde ise o üslubunu bıraktı. Gittiği her yerde insanlara “medeni” olmalarını salık veriyor.
Önce Lübnan’da gazetecileri azarlayıp “hayvan gibi” davrandıkları için bölgenin bu durumda olduğunu söyledi. Geçen gün de “Ortadoğu diye bir şey yok, kabileler ve köyler vardır.” dedi ve ekledi: “Ortadoğu’da hiç barış olmadı. Muhtemelen de olmayacak.”
Tom Barrack’ın bu sözleri o kadar tanıdık geliyor ki… Daha 19. asırda Profesör Lorimer bir tasnif yaparak milletleri üçe ayırmıştı: Medeniler, yarı medeniler ve vahşiler diye. Anlaşılan Tom Barrack da bizleri “yarı-medenilerden” görüyor. Bu bakışının kaynağını ise Woodrow Wilson’dan alıyor. Tıpkı kullandıkları “America First” sloganı gibi… Zaten sloganın mucidi de dönemin ABD Başkanı Woodrow Wilson değil miydi!
Wilson, dünyadaki en iyi yönetim sisteminin kendilerinde olduğuna o kadar inanmıştı ki; onun için insanlığın geri kalan bölümü, ancak ABD'ye saygı duyarsa barış ve refaha kavuşabilirdi. “Bu devleti insanları özgür yapmak için kurduk; bu niyetimizi yalnızca Amerika'ya ayırmadık. Şimdi insanları özgürlüğüne kavuşturacağız.” diyordu.
Bunun için de iki yöntem buldu: Etnik self-determinasyon ve ortak güvenlik sistemi. Gerekçesi de şu meşhur “medeniyet”ti.
Daha ortada Amerika yokken Türk’ün, Fars’ın, Arap’ın kurduğu büyük medeniyetleri anlatacak değiliz. Ancak Tom Barrack’ın “Medeni olun!” hakaretine bir çift sözle yanıt vereceğiz:
Sayın Barrack! Ne sizden Wilson çıkar, ne de Wilsonizm mezarından çıkar. Zaten medeniyet dediğin, tek dişi kalmış canavar!