‘Vatandaşlık tanımı’nı kim, neden tartışmaya açtı?
Öcalan’ın çağrısı…
PKK’nın kuruluş gerekçelerinden…
Bütün teorilerinden vazgeçti.
Bağımsız devlet talebi yok.
Federasyon isteği bulunmuyor.
Özerklikten söz etmiyor.
Kültürel özerkliği gündeme getirmiyor.
“Anayasa’da vatandaşlık tanımı değişsin.” demiyor.
Ama birileri ortalığa çıktı.
“Vatandaşlık tanımı değişsin.” diyor.
NEDEN RAHATSIZLAR
“Medeni Bilgiler” kitabı…
Atatürk kendi el yazısıyla not düşmüştü:
“Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”
Bu ırkçı bir tanım değil.
“Türk halkı” demiyor.
“Türkiye halkına” ifadesini kullanıyor.
Herkesi “Türk milleti” olarak birleştiriyor.
Anayasa’nın 66. maddesi…
Vatandaşlığı tanımlıyor.
Atatürk’ün tarifine uygun.
Özetle şöyle deniliyor:
“Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.”
Irkçı değil hukuki bir tanım.
Ne var bunda?
Kim, neden rahatsız oluyor?
KİM BAŞLATTI
Öcalan bile istemedi.
Ama nedense birileri gündeme getirdi.
Önce eski Başbakan Binali Yıldırım…
“Vatandaşlık tanımını yeni anayasada gözden geçirilebiliriz.” dedi.
Sayın Yıldırım’ı yıllardır takip ederim.
Niye böyle bir şey yaptı anlamadım.
CHP’Lİ BİNGÖL
CHP’li Tekin Bingöl…
Kışkırtıcı bir dil kullandı:
“Mevcut vatandaşlık tanımı ayrımcı.”
Anayasa’nın 66. maddesini eleştirdi.
Yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
Daha da ileri gitti.
Şu ifadeleri kullandı:
“Bunları kabulleneceksiniz.
Bunları sindireceksiniz.
Kimse senin tebaan değil.”
‘TALİHSİZ BİR TARTIŞMA’
Bingöl’ün çıkışı…
Ciddi tepkilere neden oldu.
Buna CHP’liler de dahil.
CHP’li Oğuz Kaan Salıcı…
Uzunca bir sohbet yaptık.
Doğal olarak bu konuyu da sordum.
Özetle şöyle yanıtladı:
“Öcalan’ın çağrısı kıymetli. Vatandaşlık tartışması talihsiz bir tartışma. Öcalan bir açıklama yapmış. ‘Örgüte silah bırak, kongreni topla, kendini lağvet’ demiş. Bu açıklamanın muhatabı ne siyasi partiler ne de Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Örgütün bizzat kendisi. Örgüt burada bir adım atacak, ondan sonraki süreçlerle ilgili ne olur ne biter konuşma imkanı olacak.”
Salıcı da provokasyon uyarısı yaptı.
Dışarıdan müdahale olabileceğini…
Uyanık olunması gerektiğini belirtti.
NEDEN?
Peki bu tartışma neden çıktı?
Genel değerlendirme şöyle:
“Suriye’de yürütülen operasyon.
Eş zamanlı Türkiye’de yeni açılım.
Hepsi ABD, İsrail, İngiltere girişimiydi.
Milli kuvvetler devreye girdi.
Olayın boyutunu değiştirdi.
ABD, İsrail, İngiltere’nin planını değil…
Türk devletinin planını devreye soktu.
Bu da birilerini rahatsız etti.
Başta ABD ve İsrail…
Bir de içimizdeki dostları(!)
Vatandaşlık tanımını değiştirmek…
Halk kabul etmez.
Bunu en iyi onlar biliyorlar.
Yaptıkları iş süreci sabote etmek.”
***
CHP SİYASİ ATIK MERKEZİ DEĞİL
CHP’li Oğuz Kaan Salıcı…
CHP’deki gelişmeleri de konuştuk.
İmamoğlu için imza vermeyenlerden.
“Süreç doğru yürütülmüyor” görüşünde.
Bu nedenle imza vermediğini söylüyor.
İYİ Partili Adnan Beker’in CHP’ye katılması…
Şiddetle karşı çıkıyor.
Beker’in;
“28 Mayıs'ta Tayyip Bey'e oy verdim.
Başka aday mı vardı?” sözlerini anımsattı.
Arkasından da şöyle dedi:
“CHP, Türkiye’nin siyasi atık merkezi değildir.”