Yol uzun, çıkılacak çok kürsü var

Merhaba Kıymetli Okurlarımız; Deniz Yıleri’nin Colorado’dan Hopa’ya uzanan hikayesinde partneri Canan Özgür Aksoy’un da adı geçmişti. Yani, bugün de Hopa’ya uzanacak ve bambaşka bir voleybol hikayesini sizlere aktaracağım.

ANNE, BABA VOLEYBOLCU OLUNCA

2002 Yılında voleybolcu anne babanın üç çocuğunun ikincisi olarak dünya gelen Canan, adeta salonlarda büyümüş. Annesi Nezahat Hanım, hiperaktif denecek kadar hareketli olan ortanca kızını aynı gün hem voleybol hem de yüzme antrenmanına götürerek enerjisini tüketmeye çalışırken, akşamları babası Recep Bey nöbeti devir alıyormuş.

Canan, voleybolcu anne babaya sahip olmayı ‘Bir yandan avantajlı gibi gözükse de bazen bir çocuk olarak disiplinin dışına çıkıp haylazlık yapmak istiyordum.’ şeklinde açıklarken; annesi ‘Sanki hiç yapmıyormuş gibi!’ diyerek cevaplıyor.

İLK TRANSFERİNİ 15 YAŞINDA YAPTI

Ablası gibi voleybolcu olma yolunda Seyhan Belediyespor altyapısında geçen verimli çalışmaların yanında Akdeniz Koleji’nde voleybol bursu alarak eğitim hayatına devam etmesi, adına "kariyer" denen, aslında hayatın ta kendisi olan yolculukta daha donanımlı hale getirmiş kendisini.

Yıldız, Genç ve 2.Lig takımlarındaki performansı ile dikkat çekince ilk transferini henüz 15 yaşındayken İzmir’e yapmış. Liseye orada devam etmiş ve o yolun ana hatları İzmir’de çizilmeye başlamış.

BİZ ADANALIYIZ BİZİM DE DİŞİMİZ VAR!

ALTEKMA ile çıktığı maçlarda ilk beş ay boyunca sadece servis atmak için oyuna giren Canan, takımın başantrenörü Osman Avcılar’ın “Canan, buradaki oyuncular dişlidir, ısırırlar’’ sözlerini ise unutamıyor!

‘İzmir BŞ. Belediyespor ile oynadığımız maçta setlerde 2-0, 3.sette de 7 sayı gerideydik. Antrenörüm ‘Canan, yeniliyoruz zaten, oyuna gir, en azından arkadaşlarının kötü enerjilerini dağıt’ dedi. İşte benim dönüm noktam gelmişti! Arka arkaya 7 servis sayısı ile maça ortak olduk. Maç sonuna kadar oyunda kaldım ve maçı 3-2 kazanınca Osman koça bir şeyler söyleme gereği hissettim. ‘Hocam, biz Adanalıyız, bizim de dişlerimiz var!’

Ardından Gökhan Edman ile geçen iki yılda büyük gelişim sağlayan Canan Özgür, o günleri ‘Gökhan koçla çalışınca adeta yeni bir Canan doğdu’ diyerek özetliyor. ABD’ye transfer olacakken yaşadığı sakatlık bir şanssızlık gibi görülse de sahalara dönüşü, söz verdiği gibi daha güçlü olmuş. Ayvalık, Artvin, Ayancık, Trabzon derken Anadolu’nun birçok kentinde kariyerine devam etmiş.

ARTVİN’DEYKEN HOPA’YA ÂŞIK OLDUM

Artvin’de oynadığı süre içinde sık sık Hopa’ya gidip arkadaşlarıyla doğal güzelliklerin keyfini yaşayan Canan, kentteki plaj voleybolu tutkusunun farkına varmış. Bugüne kadar gittiği yerlerde ilk kez plaj voleybolu için bir kort gören Canan, o yıl Türkiye Kulüpler Şampiyonası’nda plaj voleybolu deneyimine başlamış. 2025’de Üniversiteler Plaj Voleybolu Türkiye Şampiyonu olunca tutkusu daha artmış. ‘ABD olmadı ama gelecek yıl İtalya’da ülkemizi temsil edecek olmam beni mutlu etti’ diyen Canan çalışmalara şimdiden başlamış.

Partneri Deniz’le arkadaşının nişanında birbirlerine plaj voleybolu heyecanlarını anlatınca da Hopa’da bulmuşlar kendilerini. ‘Onun çılgın enerjisi benim sahadaki tecrübemle birleşti. İlk turnuvada final oynadık’ diyen Canan, ‘Artık sadece parkede değil, kumda da bu sevdayı sürdürüyorum. Hopa, birlikte yürüyeceğimiz yolların temellerini atmamızı sağladı.’ diyor.

HOPA BANA 2. İSMİMİ HATIRLATTI

‘Artvinspor’da oynadığım dönemde Hopa’nın doğasına, insanına ve ruhuna âşık olmuştum. Karadeniz’in o yeşil ve maviyle dans eden doğası beni derinden etkilemişti. Hopa’nın kalbimdeki yeri hep çok ayrıydı. Bu yüzden orada kum için bulunmak; benim için bir dönüş değil, bir tamamlanmaydı.’ diye özetliyor Canan.

Finalde kendi yaşlarından iki katı yaştaki Ukraynalı ablalarına yenilmelerine rağmen birlikte gördükleri ilk kürsü Hopa’yı daha da özel yapmış. ‘Parkede öğrendiğim disiplin, kumda bulduğum özgürlükle birleşti. Düşe kalka, her yeni şehirde yeni bir Canan doğurdum kendimde. Ama Hopa’nın kumu bana özgürlüğü, bir anlamda ikinci ismimin Özgür olduğunu hatırlattı’ diyen genç voleybolcu, yeni hedefini ‘Şimdi önümde yepyeni bir sayfa var. Kumda iz bırakarak, ülkemi gururla temsil etmek için yoluma devam ediyorum.’ şeklinde açıklıyor.

VOLEYBOL VE OKUL BAŞARIYLA DEVAM EDİYOR

Plaj voleybolu hayatıma çok şey kattı. Eskisinden daha güçlüyüm ve kendimi buldum. Aynı Özgür olan ikinci ismimi hatırladığım gibi. Bu inanç bana üniversitede fizyoterapi bölümünü kazandırdı. Oyunculuğum bittiğinde yine sporun ve sporcuların içinde kalacağım. Hopa’da geçirdiğimiz o günler, o huzur ve saygı dolu insanlarla birlikteyken hep gelecek güzel günleri düşündüm’ diyerek Hopa’yı ve plaj voleybolunu anlatan Canan Özgür Aksoy, Behçet Kemal Çağlar’ın ‘Hopa'yı gördüğüm ilk dönemeçten sapalı anladım bendeki ruh ta ezelden beri Hopalı.’ sözlerinin yaşayan örneği sanki!

Kıymetli okurlarımız, bugün hem Canan’ın Özgür adını hatırlaması hem de Hopa’nın ne kadar özel bir plaj voleybolu kenti olduğunu ifade ettiği hikayesinden ‘Haberiniz Olsun’ istedim. Kalın sağlıcakla.