03 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye adım adım en kötüye gidiyor!

Evren Devrim Zelyut

Evren Devrim Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Dün piyasa oyuncuları ile sohbet ederken enflasyonda en kötü beklentiye sahip arkadaşımızın aylık bazda enflasyon tahmini %4-5 arası bir rakamdı. Ancak sabah TUİK tarafından açıklanan rakamlar önümüze geldiğinde ise bunun oldukça üzerine çıkmış bir tablo gördük.

TÜFE’de 2018 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %6,30, bir önceki yılın Aralık ayına göre %19,37, bir önceki yılın aynı ayına göre %24,52 ve on iki aylık ortalamalara göre %13,75 artış gerçekleşti.

Türkiye adım adım en kötüye gidiyor! - Resim : 1

Gelen kötü rakamların iki etkisi olacak:

1-Geçtiğimiz aylarda dolar kurunu yatıştırmak için yapılan faiz artırımı boşa gitmiş oldu. Zira Merkez Bankası politika faizini geçen ayın enflasyon oranı olan %17,90’ın üzerine gelecek şekilde, 17,75'ten yüzde 24'e taşımıştı.

Böylece Merkez, reel faizi artıya geçirerek, yani faiz oranından enflasyonu çıkardığınızda artı bir değer oluşturmuştu. (Reel faiz= Politika Faizi – Enflasyon yani (24)-(17,90) = +6,1 reel faiz) Bu da piyasada dolara olan talebi kesmişti.

Ancak Merkez bu çabasında ekonomi politikasını yönetenlerin aylardır enflasyon konusunda somut adım atmaması nedeni ile yalnız kalmış oldu. Enflasyon 24,52 olunca 24 olan faiz bu değerin altında kaldı. Şimdi yeniden faiz artırımı gündeme gelecek, bu da zaten yüzde 50’ye dayanmış ticari kredi faizi ile fonlara ulaşması imkansız hale gelmiş firmaların işini daha da zorlaştıracak.

2-Tahminleri aşan enflasyon ile Albayrak’ın Yeni Ekonomi Planı’nda ilk sapma da meydan geldi. 2018 yılı için 20,8 olarak tahmin edilen enflasyonun yıl sonunda daha da yükselerek yüzde 30 seviyesine ulaşması kuvvetle muhtemel oldu.

ÜRETİCİ FİYATLARI, TÜFE’Yİ YÜZDE OTUZA ÇEKECEK

TÜFE’deki yüzde otuzluk beklentimizin en büyük dayanağı ise yine bugün açıklanan ÜFE yani üretici fiyatları enflasyonudur.

Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), 2018 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %10,88, bir önceki yılın Aralık ayına göre %38,96, bir önceki yılın aynı ayına göre %46,15 ve on iki aylık ortalamalara göre %21,36 artış gösterdi.

Türkiye adım adım en kötüye gidiyor! - Resim : 2

Yüzde 46 olmuş bir üretici fiyatları artışının dönüp tüketiciye yansıyacak olması kaçınılmaz bir gerçek. Ayrıca ithalata dayalı üretim yapısında ham madde ve yarı mamuller şimdi 6 TL’nin altına düşmesi iyice zorlaşan yüksek kurdan ithal edilmeye devam edeceği için, bu kısır döngü önümüzdeki aylarda da devam ederek fiyatları yukarı çekecektir.

POLİTİK RİSKLER TUZU BİBERİ OLACAK

Enflasyon sadece Türk ekonomik veya siyasi verilerinden etkilenmiyor. Yurtdışında gelişen olaylar da etkili. Bunun başında ABD Merkez Bankası’nın güçlü Amerikan verilerine bakarak faiz artışına devam etmesi yer alıyor.

ABD Merkez Bankası kademeli faiz artışını yaptıkça dolar değerlenecek, ithalatta dışa bağımlı Türk imalat sanayi maliyetleri buna bağlı yukarı çıkacak, bu da enflasyonu yukarı itecek.

Ayrıca 85 dolar civarında seyreden Brent tipi petrolün varil fiyatının, ABD’nin İran’a kasım ayında uygulamaya başlayacağı yaptırımlar nedeni ile 100 dolara ulaşacağına dair ekonomi çevrelerinde oluşan kuvvetli bir beklentiyi de hesaba katmak gerek. Bu durumun yaratacağı enerji maliyetlerindeki artış, Türkiye’de enflasyonu yukarı çekecektir.

Diğer bir konu, Türkiye’de son zamlarla doğalgazda dokuz aylık dönemde konutlar için yüzde 30, sanayi için yüzde 69 ve elektrik üretimi için yüzde 113 oranında zam yapılmış olması önümüzdeki aylarda enflasyonu tetikleyecek nedenlerden biri olacaktır.

Siyasi alanda ise rahip Brunson serbest bırakılsa bile Amerika’nın S-400 konusunu ısıtacağı ve Türkiye’yi yaptırımlarla tehdit edeceği artık bir sır değil. Bu tabloya Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki PKK varlığı konularının da yaratacağı gerginliklerin ekonomiyi etkileyeceği gerçeğini de eklersek, denklemin ne kadar zorlaşacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

Sözün özü Türkiye için en kötü geride kalmadı. En kötü tam önünde duruyor…