Aydın Keleşoğlu

aydinkelesoglu16@gmail.com

Son Yazıları

Adnan Oktar’ın kod adı ve mührü neydi?

Hem dinsi sapıktı, hem de cinsi sapıktı.

Dinsi sapıktı çünkü “Mehdî’nin tarifinin kendisine tıpatıp uyduğunu” söylüyordu.

Yazının Devamı

Atatürk’ün Öngörülerini hiç merak ettiniz mi?

Hafızamızı yoklayalım, Atatürk bu günü nasıl görmüş;

Gençliğe Hitabede “Bağımsızlıktan ve Cumhuriyetten gelecekte seni mahrum etmek isteyen iç ve dış düşmanların olacaktır” dedi, bugün ülke Bağımsızlıktan mahrum edildi, Cumhuriyetten ise mahrum edilmek üzere.

Yazının Devamı

Atatürk’ün hayatını kurtaran Ermeni asker ve Ara Güler

1905 yılıydı...

Osmanlı’nın kendi emrindeki Ordu birliklerine olan hakimiyeti azalmıştı. Çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğunun bütçesi borç batağında, ekonomi de Duyun-i Umumiye kıskacında olduğu için askerlere ve subaylara yeterli maaş ödeyemiyor veya geç ödüyordu. Bazı kötü niyetli askerler de halk üzerine baskı kurarak haraç ve rüşvet gibi yasadışı işlere yöneliyorlardı. Osmanlı Ordusunda bunun adı “Talan Edilmiş Mallar”

Yazının Devamı

Atatürk yaşasaydı Mc Kinsey ve Damat Berat için ne derdi?

Bak Damat Berat Paşa,

Şuraya dikkat et, burası önemli paşa.

Yazının Devamı

Turgut Özakman ölmeden önce ne söyledi?

28 Eylül günü ölüm yıl dönümüydü.Ölmeden 3 yıl önce 2010 yılında Çankaya’daki evinde ziyarete gitmiştim. Ergenekon tertibi ve tutuklamaları yeni başlamıştı. Beni görünce “Hayırlı olsun evladım, kitabın çıkmış” dedi. Çıkan kitabım 2010 yılında Bilgi Yayınevinden yayınlanan ‘İhanet Basını’ idi. Kitap üzerinde konuştuk biraz. Kahveler geldi. Yudumlarken ben “Osmanlı yıkılırken düzmece Nemrut Mustafa Divanlarının, Mahmut Hayret Paşa, Mustafa Nazım Paşa tertip Mahkemelerinin bugün Savcı Zekeriya Öz’ün düzmece Ergenekon Mahkemeleri ile ne kadar benzediğini söylemiştim. Ben bu konuşmanın bir bölümünde “Hocam, bugün ülkeyi yönetenler ‘Hürriyet ve İtilaf Partisine’ benziyor değil mi?” dediğimde şu cevabı vermişti.-“Hayır evladım. Benzemiyor. Bugün ülkeyi yönetenler hiçbir partiye benzemiyor. Ogün evet Hürriyet ve İtilaf Partisi gaflet ve aymazlık içerisindeydi ama içinde tek tük de olsa iyi niyetli insanlar vardı. Ama bugün bizi yönetenlerin içinde iyi niyetli insanlar yok. Vatanseverler yok. Hiç yok. O gün Hürriyet ve İtilaf Partisi içerisinde ülkeyi yönetenlerin ne olduğu belliydi. Bugün ülkeyi yönetenlerin ne olduğu da belli değil. Bunlar daha fena.”Evet, o gün Hürriyet ve İtilaf Partisinin ne olduğu belliydi ama bugün ülkeyi yönetenlerin ne olduğu belli değil. Bir hükümet, kendi yazarına, askerine, aydınına tertip düzenleyip cezaevine atar mı? Kendi kozmik odasına girer mi? Kendi Genel Kurmayını, subayını astsubayını terörist ilan eder mi? Şaşırmamak mümkün değildi. “Hayır evladım şaşırma” dedi ve şu sözleri söyledi;-“Bunlar görevini yapıyorlar. Amerika tarafından, Avrupa tarafından ülkemizi bölmek ve parçalamak için iktidara getirilmiş insanlar. Bunlar görevlerini yapıyorlar. Peki bizler, görevlerimizi yaptık mı? Gerçek tarihimizi halkımıza yeterince anlattık mı? Anlatmadık”Evet. Turgut Özakman, O çılgın Türk haklıydı.Emperyalistler görevini yapıyorlar,unutmuyorlar, ama biz unutuyoruz. Onun ölmeden önceki sözlerinden bazılarını hatırlayacak olursak;-“İnsanın vatanını yalnızca sevmesi yetmez. Çılgınca sevmesi gerekir”-“Milli Mücadelenin içerisinde bugün karşılaştığımız her sorunu çözecek cevaplar var.”-“Tarihimizi bilmiyoruz. Tarihten ibret almıyoruz. İbret almazsanız tarih tekerrür eder. Türkiye bugün bu sancıyı yaşıyor. Bizi 30-40 yıldır Türk tarihini bilmeyenler yönetiyor. “ -“Partimize göre, ideolojimize göre, dinimize göre mezhebimize göre tarikatımıza göre, ne biliyim bencilliğimize göre, çıkarımıza göre tarih yaratamayız. Gerçeğe ihanet edemeyiz. “ -“Ben Türk yurttaşıyım. Atatürk’e minnettarım, Türkiye’nin sorunlarının Atatürk yolu ile çözüleceğine inanıyorum. Atatürk yolundan Türkiye’yi ayırdılar, her ayırdıkları yerde başımızı taşa çarptık.”-“Cumhuriyet çok büyük bir nimet. Vatan, Padişahın mülküydü, milletin oldu. Saltanat Padişahındı, milletin oldu. Devlet padişahındı ve hanedanındı, milletin oldu. Bunu Cumhuriyete borçluyuz”-“‘Çağımızda Atatürkçülük geçerli olmaz demodedir’ diyenler aslında dış kaynaklar. Bir Türk bunu söylemez“-“Milli Mücadele bir kutup yıldızı gibidir. Ona ulaşamasak bile bize yol gösteriyor.”Evet, Geçtiğimiz hafta ölüm yıldönümüydü. Ölümünün haftasında O’nu anarken, söylediği gibi Milli Mücadele bir kutup yıldızı gibiydi.Turgut Özakman da o yıldızın bir ışığı gibiydi.Sen de yıldızlarda uyu Çılgın Türk..İyi ki vardın,İyi ki yazdınVe iyi ki yaşadın..

@aydin_kelesoglu

Yazının Devamı

İşte, Mustafa Kemal’e verilen hediyeler

İlk hediyeyi babası verdi.

6 yaşında annesinin isteğiyle Hafız Mehmet Efendi ilkokuluna başlamıştı. Bu okul çağa uygun eğitim vermiyordu. Kısa bir süre sonra babası onu bu okuldan aldı ve daha laik, daha bilimsel ve çağdaş eğitim yapan Şemsi Efendi Okuluna verdi. Böylece babası sadece Mustafa’ya çağdaş bir okul hediye etmedi, Türk Milletine de çağdaş bir öğrenci hediye etti.

Yazının Devamı

Okula başlayacak öğrencilerin dikkatine!

10 Kasım 1938...

İstanbul Hukuk Fakültesinde bir Alman profesör vardı. 10 Kasım günü yürekleri burkan acı haberi o da duymuştu. O gün ders yapıp yapmamakta tereddüt etti. Üniversite rektörüne başvurmaya karar verdi. Ve rektöre gitti;

Yazının Devamı

Atatürk’ün Suriye konusundaki çözümünü biliyor musunuz?

Tarih 1915.

Yer Gelibolu/Çanakkale...

Yazının Devamı

Hangi gençler Vatan savaşında?

Liseli bile değildi.

Adı Ahmet’ti, Ankara’nın Cimşit köyündendi.

Yazının Devamı

Kurtuluş Savaşında hangi gazeteler Aydınlıktı?

O gün iki basın vardı; Birincisi işgalciler tarafından desteklenen Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı aleyhine yayın yapan İhanet Basını, İkincisi de Anadolu’da her türlü baskı ve imkansızlıklar içerisinde Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşını destekleyen Kuvayı Milliye Basını.

Mustafa Kemal Samsun’a yeni çıkmıştı. Amasya’da Kurtuluş Savaşı Bildirisini okudu. Erzurum’a gelir gelmez emir verdi. Bir gazete çıkarılmasını istedi. Süleyman Necati, Mustafa Kemal’den aldığı emirle gazete çıkartmak için araştırmaya başladı. Ve bir samanlıkta Ruslardan kalma pedallı bir matbaa olduğunu duydu. Matbaayı buldu ve pas ve tozlarını büyük bir özenle sildi. Arkadaşı İzmirli Arif, siyatikli ayağını sürüye sürüye Taşmağzalar önüne geldi. Matbaanın pedalını çevirmek için hamal Mevlüt’ü aldı. Zor da olsa gazete çıkarıldı. Gazetenin adı, Albayrak’tı. Makineler eskiydi, arızalıydı. Parçaları, dişleri yoktu. Ama olsun düşleri vardı. Ve düşleri Aydınlıktı.

Yazının Devamı

Damat Berat Paşa

Osmanlı’da Saraya ilk Damat Karamanoğlu Alaeddin Ali Bey oldu.

1378’de I.Murad’ın büyük kızı Nefise Melek Sultan’ı aldı. Kayınçosu I.Bayezid, nam-ı diğer Yıldırım Bayezid tarafından öldürüldü. Türkler birbirini katledince Yıldırım Beyazıt Timur’a yenildi, Osmanlı’da Fetret, yani dağılma dönemine girildi.

Yazının Devamı

Atatürk öldüğünde dolar kaç liraydı?

Dolar, yani ABD doları, yani ‘Yeni Dünya Düzeni’nin artık bir emperyal silahı. Eskiden silahla saldırırlardı, şimdi Dolarla saldırıyorlar. Ülkenizi iyi yönetemezseniz emperyalistlerin bu tür iktisadi saldırılarına maruz kalır ve kendi ülke ekonominizi koruyamazsınız, kaybedersiniz.

Atatürk, henüz Kurtuluş savaşı bittiğinde, 1922’de İzmir’de Yakup Kadri’ye; ”Millî Mücadelemizin bu evresi kapanmıştır; şimdi ikinci evresini açmamız gerekiyor” dediğinde, tam da bunu kastediyordu. Yani, İktisadi bir kurtuluş savaşı vererek ekonomiyi de yabancı etkisinden ve işgalinden kurtarmak. Bu anlamda ilk iktisadi kurşunu İzmir İktisat Kongresi ile attı. İkinci evre; Ekonomik kalkınmanın Kurtuluş Savaşı idi.

Yazının Devamı