Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

+18 yazı

Selenga Artar Yağcı

Selenga Artar Yağcı

Gazete Yazarı

A+ A-

Başlığa aldanmayın, yazıda müstehcenlik, hakaret, hayâsızlık içeren bir kelime kullanmayacağız. İfade, özgürlük, fikir, sanat, hak, hukuk gibi kavramlara sığınıp, bol keseden de esip gürlemeyeceğiz. Sadece bir komplo teorisi üreteceğiz.

K-pop tarzıyla yeni müzik grubumuz Manifest’in haftasonu verdiği “+18 konser”, devamında savcılık tarafından “hayâsızca hareketler ve teşhircilik” suçlamasıyla açılan soruşturma ile hareketlenen gündemin aklımıza düşürdüğü bir teoriden bahsedeceğiz. Önce Manifest’i tanımakla başlayacağayız.

RÜZGÂRLA YARIŞIR KARİYER

“Hypers New Media” şirketi “Big5 Türkiye” ismiyle düzenlediği bir yetenek yarışmasını 2024 Eylül’ünden itibaren aynı isimli YouTube kanalında yayınlamaya başlar. Yarışmanın sonunda 6 genç kız seçilir; Manifest grubu bu kızların bir araya getirilmesiyle kurulur. Grup, kurulur kurulmaz dünyaca ünlü Rolling Stone dergisinin dikkatini çeker! Rolling Stone, müzik dergisi olmanın yanında kültür ve siyasetle de ilgilenen, yarım asrı aşan bir medya markasıdır. Dergi, tarihinde ilk defa Türkiye’den, bir Türk grupla röportaj için Manifest’e sayfalarını açar!

Röportaj, grubun uluslararası pazarlanma ve görünürlüğünün yükselmesinde kritik katkı sağlar. Manifest’in ilk konseri 16-17 Şubat 2025’te İstanbul Jolly Joker Arena’da gerçekleşir. Albüm tanıtımı kapsamında 28- 29 Haziran 2025’te İstanbul’da kendi isimlerini taşıyan bir festival düzenlenir. 1 Ağustos 2025’teyse İstanbul Festivali’nin açılışı Manifest ile yapılır.

“Manifest rüzgârı” Türkiye turnesiyle devam eder. 2025 Eylül, Ekim aylarında 11 farklı şehirde yapılacak konser turnesinin biletleri satışa çıkar. İlk 24 saatteki satışlarla bir rekor kırılır. Ticari olarak bakıldığında çok başarılı bir kariyer hikâyesidir!

FEMEN’İ HATIRLIYOR MUSUNUZ, NERDE ŞİMDİ?

Ukrayna kökenli, 2008’de kurulan, 2010’larda dünya çapında popüler eylemlere imza atan bir aktivizm grubuydu FEMEN.

Genellikle feminizm ve özgürlük temalı, neoliberal taleplerden oluşan eylemler, öz itibariyle dişe dokunur olmasa da şekil olarak “müthiş yaratıcıydılar!” Kadın bedeni, hatta çıplak göğüsler üzerine yazdıkları yazılar, yaptıkları boyamalarla FEMEN üyeleri tüm dünyada tanınıyor, büyük ilgi görüyorlardı. Başarılı bir aktivizm kariyeri sürüyorlardı.

Şöhreti küresel boyutlarda seyreden FEMEN en önemli eylemlerini kendi ülkesinde, eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç ve Hükümeti’ne karşı yapmıştı. 2010-14 arasında görev yapan ve Rusya ile iyi ilişkileri savunan Yanukoviç’in, 2013 Kasım’ında başlayıp 3 ay süren “EuroMaidan” ayaklanmalarıyla devrilmesinde başı çeken örgütlerin arasında gelmişti.

Ne ilginçtir ki bu tarihle birlikte FEMEN eylemleri bıçakla kesilir gibi kesildi. 2015-16’dan sonra FEMEN’den hiç ses çıkmaz oldu. Sanki gizli bir el, amaç hâsıl oldu diyerek FEMEN’i piyasadan çekmişti. O amacın ne olduğu 2019’da Zelenski’nin Cumhurbaşkanı seçilmesi ve 2022’de Rusya-Ukrayna savaşı ile daha net ortaya çıktı.

FEMEN’in ortadan kalkması, Manifest’in ortaya çıkması gibi hızlı ve ilginçti!

HODRİ MEYDAN!

Elbette bu benzerlikleri düşünmekten ve ortaya koymaktan zevk almıyoruz, hatta hicap duyuyoruz. Maşa olmak, “proje” olmak, popülerlik için erotik şovlara, saçma sansasyonlara başvurmak, kadın bedenini metalaştırmaktan çekinmemek, olağanüstü hızla zirveye yükselmek, aynı hızla ortadan kaybolmak… Bütün bunları ancak bir komplo teorisinin parçaları olarak birbirine yakıştırabiliyoruz.

Ukrayna’yı geçelim, Türkiye’yi iyi tanıyoruz. Ülkemiz hakkında ucuz komplolara niyetlenenler varsa, onlara meydan okuyoruz. Karşılarında, namusu, şerefi, kahramanlığı ve kararlılığıyla Türk kadınının, Türk gençliğinin, Cumhuriyet devriminin ve o devrimin sahibi Türk milletinin bulunduğunu hesap etmelerini salık veriyoruz.

Manifest