21 Mayıs 2024 Salı
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ayna Nöronlar ve TV Programları-1

Serdar Aliçavuşoğlu

Serdar Aliçavuşoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Ayna nöronlar, yaklaşık 30 yıl önce Rizolatti ve ekibi tarafından makak (maymun) beyninde F5 alanı ve inferior parietal lobülde (IPL) yeni bir sınıf nöron topluluğunun varlığının gösterilmesiyle keşfedildi [1]. Bu nörofizyolojistler, seçtikleri “Macaca” türü makakların beyinlerine elektrot yerleştirerek dış ortamda gerçekleşen olaylara verdikleri tepkileri incelediler. Deney sürecinde maymunların karşıdaki kişilerin hareketlerini taklit etmeleri sağlandı ve F5 bölgesinde bazı nöronların taklit hareketlere verdikleri tepkileri incelendi. Sonuç inanılmazdı ve maymunlar hareketi gözlemlediği gibi aynı hareketi içselleştirip beyinde taklit ediyordu. Beyinde bu eylemlerin gerçekleştiği nöronlara “Ayna Nöron” denilmektedir. Rizolatti, bu araştırmanın yayınını Nature dergisine göndermiş olsa da, ilgi çekici olmadığı düşünülerek yayınlanmadı. İnsanlarda ayna nöronların varlığı, nörogörüntüleme (Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme – fMRG) ve elektrofizyolojik teknikler (Elektroensefalografi – EEG, Transkraniyal Manyetik Stimülasyon – TMS ve Manyetoensefalografi – MEG) gibi metotlar kullanılarak tespit edilmiştir ve Nature Dergisi’nin dikkatini çekmeyi başarmıştır. İnsanda ayna nöron aktivitesi, premotor kortekste ve IPL’de tespit edilmiştir ve bu alanların makaklardaki F5 alanının olduğu bilinmektedir (2). Devamındaki araştırmalarda, bu tarz bir ayna sisteminin insan beyninin “Broca” bölgesinde de olduğu anlaşılmıştır.

ÜZÜM ÜZÜME BAKA BAKA KARARIR

Kısaca özetlemek gerekirse, karşınızdaki birinin limon yemesi ve sanki siz yiyormuşsunuz gibi ağzınızın kamaşması ayna nöronla ilişkilidir. Aslında ayna nöron, Anadolu'da kullanılan "Üzüm üzüme baka baka kararır" atasözünün bilimsel karşılığı sayılabilir. Bireylerin, biyolojik ve sosyal çevredeki kişileri beyinlerinde davranışsal olarak taklit etmesi, ayna nöronların işleyişi ile ilişkili bir konudur. Dolayısıyla dış etkenlerden beynimize iletilen davranışlar, kendi davranışlarımızı etkilemektedir.

KİTLE TAKLİT ARAÇLARI

Dış ortamda fiilen karşılaştığımız bir davranışı içselleştiriyor ve taklit edebiliyorsak, TV programlarında gördüklerimizi de taklit edebiliriz. Tartışma programları, filmler, diziler, görümsetmeler davranışlarımızı etkilemekte ve bizi taklide yönlendirebilmektedir. Türkiye’de 70’ler ve 80’lerde “Onurlu, ahlaklı ve namuslu insan” temaları işlenirken günümüzde TV’lerde “Vuran, kıran, aldatan, çalan, sapkın insan” temalar işlenmektedir. Bu şekilde nesillerimiz “TV-Ayna Nöron” ilişkisi kullanılarak programlanmaktadır. Bu noktada RÜTÜK’e devrimsel nitelikte görevler düşmektedir.

AYNA NÖRONLARA LGBT YÜKLEMESİ

Batı emperyalizmi; diziler, filmler, TV programları aracılığıyla da kendi kültürünü yaymakta ve toplum davranışlarını tekrar tasarlamaktadır. NETFLİX ve DİSNEY gibi dijital platformlarda sıklıkla kullanılan cinsel sapkınlık temaları izleyicileri özendirmekte, bilimsel açıdan ise ayna nöronları tetiklemektedir. Zihinsel durumu yönlendirilen bireylerin dizi veya film içine gömülen müzik tınılarıyla aynı zamanda duygu durumları da yönetilmektedir. Tüm bunlar bir araya geldiğinde bireylerin hormonal dengeleri değişmekte ve birey kendini film ya da dizideki temayı taklit ederken bulmaktadır. Tehlikenin boyutunu daha ayrıntılı bir şekilde önümüzdeki hafta ele alacağız.

Kaynakça

1) Di Pellegrino G, Fadiga L, Fogassi L, Gallese V, Rizzolatti G. Understanding motor events: a neurophysiological study. Exp brain Res 1992;91(1):176-80. 2) Ferri S, Peeters R, Nelissen K, Vanduffel W, Rizzolatti G, Orban GA. A human homologue of monkey F5c. Neuroimage 2015;111:251-66 3)
Şekil 1: https://inifoundation.org/neuroscience-anthology-1/2016/12/1/mirror-neurons 4)
Şekil 2: https://www.quora.com/Are-people-brainwashed-by-the-media-and-television 5)
Şekil 3: https://cmsedit.cbn.com/cbnnews/entertainment/2021/july/the-queering-of-kids-tv-259-lgbtq-characters-in-childrens-animation-as-producers-actively-push-agenda