Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Batının-doların gölgesinden çok kutuplu, adil ve paylaşımcı düzene… 17. BRICS Zirvesi

Doğan Akdeniz

Doğan Akdeniz

Gazete Yazarı

A+ A-

Geçmişin sömürgeci düzeni, 21. yüzyılda yeni bir meydan okumayla karşı karşıya… 17. BRICS Zirvesi, 6–7 Temmuz 2025 tarihlerinde Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlendi. Küresel adaletsizliğe karşı alternatif bir blok kurma iddiasındaki BRICS, bu zirvede sadece ekonomik değil, tarihsel, siyasal ve ideolojik bir duruş sergiledi. Afrika kıtasına açtığı kucak, dolar egemenliğine karşı ortaya koyduğu alternatif finansal sistem vizyonu ve yeni genişleme dalgasıyla artık sadece ekonomik iş birliği platformu değil, bir uygarlık cephesi inşa ediyor.

Bu yılki zirvede özellikle Afrika’nın temsili dikkat çekti. Zaten BRICS’in daimi üyesi olan Güney Afrika’ya, Mısır ve Etiyopya eklendi. Nijerya ise partner ülke statüsüyle masadaki yerini aldı. Bu ülkeler sadece Afrika'nın stratejik aktörleri değil, aynı zamanda yüzyıllarca Batı emperyalizminin hedefi olmuş toplumların sesi. BRICS’in bu kapsayıcı genişleme politikası, Batı’nın yalnızca kaynakları için hatırladığı Afrika’nın, artık karar mekanizmalarının asli unsuru haline geldiğini ilan ediyor.

Zirvede duyurulan genişleme listesiyle BRICS’in tam üye sayısı 11’e yükseldi. 2024'te başlayan genişleme sürecinin ardından bu yıl itibarıyla organizasyona şu ülkeler tam üye olarak katıldı:

•Mısır

•Etiyopya

•İran

•Suudi Arabistan

•Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)

•Endonezya

Bu ülkelerin her biri BRICS içinde farklı ağırlık merkezleri temsil ediyor.

İran, enerji kaynakları ve Batı’ya direnciyle;

Suudi Arabistan ve BAE, küresel enerji piyasasındaki belirleyici rolleriyle;

Endonezya, Güneydoğu Asya’daki demografik ve ekonomik kapasitesiyle;

Mısır ve Etiyopya ise Afrika’daki tarihsel, lojistik ve siyasal merkez rolleriyle bloğun stratejik derinliğini artırıyor.

Bu genişleme, sadece niceliksel bir büyüme değil, BRICS’in küresel Güney’i temsil eden çok merkezli bir yapı haline gelme sürecidir. Yeni üyelerin beklentileri arasında, daha adil kredi mekanizmalarına erişim, kalkınma yatırımları ve ABD merkezli finans sisteminin dışında alternatif ticaret yolları yaratma talepleri yer alıyor.

Zirvede ayrıca çok sayıda partner ülke davet edildi. Bunlar arasında Nijerya, Vietnam, Kazakistan, Belarus, Küba, Bolivya, Malezya, Tayland, Uganda ve Özbekistan gibi ülkeler bulunuyor. Partner statüsü, tam üyelik öncesi bir geçiş süreci olarak değerlendiriliyor. Bu ülkelerin çoğu, BRICS'in ekonomik ve jeopolitik vizyonunu paylaşan; ancak teknik, diplomatik ya da ekonomik nedenlerle şimdilik "gözlemci" veya "aday" konumunda bekletilen ülkeler. BRICS partnerliği, aynı zamanda ülkeler arası ticaretin artırılmasına, yatırım köprülerinin kurulmasına ve diplomatik yakınlaşmanın kurumsallaşmasına hizmet ediyor.

Batının-doların gölgesinden çok kutuplu, adil ve paylaşımcı düzene… 17. BRICS Zirvesi - Resim : 1

BRICS GENİŞLİYOR DOLAR DARALIYOR

BRICS’in bu yılki zirvesinde en çok öne çıkan başlıklardan biri ise “de-dolarizasyon”, yani dolar bağımlılığından kurtulma stratejileriydi. BRICS ülkeleri, dış ticarette yerel para birimlerinin kullanımını artırma konusunda kararlı olduklarını ilan etti. Ayrıca “BRICS Pay” adı verilen dijital ödeme sistemi altyapısı, üye ülkeler arasında dolar kullanmadan doğrudan finansal işlem yapılmasını mümkün kılacak. Ortak para birimi tartışmaları bu yıl Brezilya başkanlığı döneminde askıya alınsa da, bu tartışmanın gündemde kalmaya devam edeceği açık.

Zirvede alınan bir diğer kritik karar ise, Yeni Kalkınma Bankası (NDB) ve BRICS Çok Taraflı Garanti Fonu (BMG) aracılığıyla yatırım projelerinin Batı’nın dayattığı yüksek faizli kredi sistemlerinden bağımsız olarak güvence altına alınmasıydı. Bu, özellikle Afrika ülkeleri için büyük önem taşıyor. Çünkü IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar, uzun yıllar boyunca bu ülkelere yapısal uyum programlarıyla kemer sıktırırken, BRICS daha adil ve üretim odaklı bir iş birliği modeli sunuyor.

ABD ve G7 ülkeleri zirveyi dikkatle izledi. ABD’nin BRICS ülkelerine karşı yüzde 10 gümrük vergisi tehdidinde bulunması, bu alternatif bloklaşmanın Batı’yı rahatsız ettiğinin açık bir göstergesi. Ancak, artık dünya tek kutuplu değil! Bu zirveyle birlikte BRICS, sadece Batı hegemonyasına bir karşı duruş değil, aynı zamanda küresel Güney’in özneleşme sürecinin kurumsal bir ifadesi haline geldi.

"BRICS artık sadece bir ekonomik blok değil, sömürgeci düzenin karşısında şekillenen bir uygarlık cephesidir."

17. BRICS Zirvesi, Afrika’nın yüzyıllar süren sessizliğini bozduğu, doların sarsıldığı, çok kutupluluğun kurumsallaştığı ve sömürgeciliğin tarih dışına itildiği bir dönüm noktasıdır. Yeni üyelerle derinleşen BRICS yapısı, partner ülkelerle genişlemeye devam ediyor. Türkiye’nin bu küresel dönüşüm karşısında nasıl bir pozisyon alacağı ise sadece dış politikada değil, ekonomik ve jeopolitik vizyonda da belirleyici olacaktır.

TÜRKİYE BU MASADA OLMALI MI?

Türkiye ise bu süreçte dikkat çeken ülkelerden biri. G20 üyesi ve Avrasya–Akdeniz hattında stratejik bir geçiş ülkesi olarak BRICS'e potansiyel katkısı büyük. Hem Çin’in Kuşak-Yol Projesi’nde kilit rol oynuyor, hem de Orta Doğu, Balkanlar, Karadeniz ve Kafkasya'yı birleştiren eşsiz bir jeopolitik konuma sahip. Türkiye’nin BRICS'e ilgisi zaman zaman resmi düzeyde dile getirilse de, NATO üyeliği ve Batı ile olan askeri ilişkileri bu süreci karmaşıklaştırıyor. Ancak, özellikle son yıllarda artan Asya merkezli diplomasi ve ekonomik çeşitlendirme politikaları, Türkiye’nin orta vadede BRICS'e partner ya da gözlemci ülke olarak katılmasının önünü açabilir.

Türkiye, yüzünü Asya Pasifik’ten yükselen bu değere dönmeli; çünkü BRICS, kadim medeniyetlerin ve farklı kültürlerin çatışmadan, bölünmeden, karşılıklı saygı temelinde strateji üretebildiği; eşitlikçi ve saygılı ticarete dayalı, karşılıklı fayda odaklı yeni, çok kutuplu ve adil bir anlayışı temsil ediyor. Bu vizyon, Batı’nın dayatmacı ve dışlayıcı modellerine karşı insanlık için daha adil bir geleceğin kapısını aralıyor. Çünkü dünya artık yeni bir eksende dönüyor ve Rio’dan yükselen bu yeni ses, eski düzenin ayarlarını bozuyor.

17. BRICS Zirvesi, dolar hegemonyasına karşı finansal alternatiflerin somutlaştığı, Afrika’nın yükselen ortak olarak sahneye çıktığı ve medeniyetler ittifakı fikrinin siyasal bir cepheye dönüştüğü bir kırılma anı oldu. Artık dünya, sadece çok kutuplu değil; çok merkezli, çok sesli ve çok yönlü ve en önemlisi adil, karşılıklı fayda odaklı bir geleceğe ilerliyor…

BRICS Batı Dolar