Cüneyt Akalın’ın son mesajı

Cüneyt Akalın, daha çocukluk döneminden, 1950’lerin başlarından beri yetmiş küsur yıldır arkadaşımdır. Ankara Maltepe’de Uludağ Sokak futbol takımının kalecisiydi. Biz Sabah Sokak takımıydık.

GÖREV ADAMI

Yıllar sonra 1968 Devrimci Gençlik Hareketi’nde buluştuk. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin ilk Aydınlıkçılarındandır. Daha sonra aynı Fakülte’ye asistan olarak girdi. Vatan Partisi’nin 1969 yılı 21 Mayısı’ndaki kuruluşundan iki yıl sonra ilk üyeleri arasındadır.

1969 yılının 8 Temmuz günü İşçi Köylü gazetesinin ilk sayısını çıkarmıştık. 50 binin üzerinde baskı yapılmıştı. Kamyon Cağaloğlu’na gazeteleri getirdi. Her biri 25 kilo gelen 100 balya idi. Cüneyt ile birlikte balyaları indirdik.

1971 yılının 12 Mart Darbesi’nde ilk arananlar arasında yine Cüneyt var. Bunun üzerine Parti, O’nu Filistin’e gönderdi. Fakülte’deki asistanlığı bıraktı, mayın döşeli sınırları geçti ve Filistin’deki kampta görev başı yaptı. Orada da eğitim aldı.

12 Mart dönemindeki ikâmetgâhı Mamak Cezaevi oldu. Cezaevi’ndeki isyanlara ve Mahkeme’deki eylemlere katıldı, görev adamıydı.

BİLİM ADAMI

Cüneyt Akalın, Partili hayatı yanında bilim adamı kimliğiyle de üniversitelerimize emek vermiş ve üretmiştir. Profesör oldu. Öğretim üyelerinin örgütlenmesi olan TÜMÖD’de yönetici görevlerde bulundu. Akademi dünyasında ve öğrencileri tarafından sevilirdi ve sayılırdı. Ağırbaşlı, efendi, insanî ilişkilerde özenli ve kimseyi incitmemeye dikkatli kişiliğiyle herkesin sevgisini ve saygısını kazanmıştır.

VİCDANLI ADAM

Cüneyt Akalın, Solun içindeki ve Parti içindeki iki çizgi mücadelelerde tavır almaktan kaçınırdı. Bu mücadelelerin genel olarak devrimci mücadelenin bir parçası olduğunu anlamak istemezdi. Uzlaşmayı seven bir kişiliği vardı. Bu nedenle olmalı, 1990’lı yıllarda bir süre kenara çekildi. Ancak bağlı olduğu ülke değerleri, vatanseverlik, dürüstlük ve ahlâkî özellikleri, kenarda durmasına izin vermedi.

PARTİLİ OLMAK

Sistemin insanı bencilleştirmesi, vatansızlaştırması, yalnızlaştırması, topluma yabancılaştırması ve çürütmesi, O’nu her zaman rahatsız etmiştir. Vatan Parti’li olmak, sistemin dışında ve karşısında durmanın, vicdanlı ve dürüst olmanın en temel güvencesiydi. Yine Partisiyle buluştu. Üniversite hareketinde, Kaynak Yayınları’nda, Parti’nin Uluslararası İlişkiler Bürosu’nda, Teori Dergisi Yazı Kurulu’nda çalıştı. Üstlendiği işleri disiplinle yerine getirdi. Babayani, hoşgörülü, nâzik, görüşlerini açıkça ortaya koyan ve gösterişten hoşlanmayan kişiliğiyle Parti hayatımızda insancıl ilişkilere güç verdi.

UZUN VE İNCE YOLUN SON MESAJI

Son hastalığı sırasında, internetteki Parti Gruplarında, biz arkadaşlarına vedâ eden notlar yazdı. Uzun ve ince yolun bilincindeydi ve sâkindi. Telefondaki sesi her zaman rahattı ve korkusuzdu. Üç gün önce bütün kitaplarını koliler halinde Parti Arşivi’ne yollaması, bize son mesajı ve son disiplini oldu.

Gündem defterime, 5 Ağustos Salı gününe “17.30 Gebze dönüşü Cüneyt” diye yazmışım. Ne bilirdim, O’nu salıya varmadan bütün bir ömrünü sunduğu vatan toprağına vereceğimizi…

Cüneyt Akalın’ın ağırbaşlılığı, hoşgörüsü, milletimizin vicdanî ve ahlâkî değerlerine bağlılığı, son nefese kadar Partili olması bizi yalnız bırakmayacak.