Dünyanın sırlarını bu kitaptan okuyunuz

Hakan Topkurulu’nun yeni çıkan kitabında Dünya’nın sırları var.

Evet Dünya, Güneş’in etrafında dönüyor. Ancak dönen feleğin üzerinde yaşayanları neler bekliyor?

Televizyon ekranlarında, gazete manşetlerinde, internet haberlerinde, sosyal medya gevezeliklerinde, şu sıra kaymak tabakasının oturduğu cafelerde moda haline gelen kahve fallarında bu sorunun ciddî bir yanıtını bulamıyoruz.

Dolar indi, dolar çıktı, borsa endeksinden müjdeler var, bizim hükûmetimiz Rusya-Ukrayna barışına ev sahipliği yapıyor, ekonomi tıkırında haberleriyle insanların gözlerine toprak atılıyor.

Hakan Topkurulu, uzun yıllardan beri dünyayı uzaydan izleyerek “ABD Neden Batıyor” başlıklı kitabı yazdı. Geleceğin sırları işte bu kitapta. Grafikler, tablolar, yarınların ipuçlarını veriyor. Hakan Topkurulu, ABD’nin dolar saltanatıyla kurduğu Haraç Sisteminin başına gelenleri nesnel verilere dayanarak inceliyor. Yükselen Asya’nın insanlığın önüne koyduğu büyük çözümü, yine olgulara işaret ederek anlatıyor.

İlerde sık sık raftan indirip kafamızdaki sorulara yanıt arayacağımız kitap Kaynak Yayınları tarafından okuyucuya sunuldu.

BATAN ABD VE YÜKSELEN ASYA

Aslında Dünyamız hâlâ 20. yüzyılın eşiğinden bu yana yaşadığımız büyük çelişmelerle boğuşuyor. Sovyet Devrimi’nin önderi Lenin, 1919 yılında dünyanın iki büyük kampa ayrıldığını saptamıştı: Ezenler ve ezilenler…

Bir yanda Batı’nın tahakküm peşinde koşan büyük emperyalist ülkeleri ve karşılarında Asya, Afrika, Latin Amerika’nın ezilen ülkeleri. Ancak insanlığın içine girdiği emperyalizm çağı, aynı zamanda bir devrimler çağıydı. Ezilenler dünyası, önce büyük imparatorluklar birikimine sahip olan Rus, Türk, Çin, Hindistan ve İran devrimleriyle ayağa kalktı. Böylece devrim odağı Avrupa’dan Asya’ya kaydı. Devrim, dünyalılaştı. Asya, Afrika ve Latin Amerika mazlumlarının büyük kurtuluş savaşları ve halk devrimleri geldi.

Şimdi 21. yüzyılın ilk çeyreğini arkada bırakmış bulunuyoruz. Günümüz dünyası, Birinci Dünya Savaşı öncesinin dünyası değil. Savaşlar devrimlere yol açtı. Ezilen ülkelerin içinden kendilerine dayatılan düzeni yıkan ülkeler var. Mazlumların içinden çıkıp makus kaderlerini yenen Gelişen Ülkelerden söz ediyoruz. Günümüze baktığımız zaman küresel efendilerin büyük finans kurumlarının itiraf ettikleri gibi, Asya’nın önlenemez yükselişini görüyoruz. Dünyanın Ağası olmaya çabalayan ABD emperyalizmi, Batı’daki tepelerin ardından batarken, Doğu’dan Asya’nın önlenemez yükselişi geliyor.

2030 YILININ BÜYÜKLERİ

Londra’daki Standart Chartered Bankası’nın, Dünya Bankası’nın, OECD’nin ve IMF’nin hepsinin yaptığı yansıtmalardan öğreniyoruz ki, satın alma gücü paritesine göre 2030 yılındaki dünya büyükleri şöyle sıralanıyor:

• Çin Halk Cumhuriyeti 64,2 trilyon dolar değerinde üretim yapacak.
• İkinci sırada Hindistan var: 46,3 trilyon dolar.
• Üçüncü sıradaki ABD yalnız 31 trilyon dolar üretecek.
• Dördüncü sırada Endonezya 10,1 trilyon dolar.
• Beşinci sırada Türkiye 9,1 trilyon dolar.
• Altıncı sırada Brezilya 8,6 trilyon dolar.
• Yedinci sırada Mısır 8,2 trilyon dolar.
• Sekizinci sırada Rusya 7,9 trilyon dolar.
• Dokuzuncu sırada Japonya 7,2 trilyon dolar.
• Onuncu sırada Almanya 6,9 trilyon dolar.

(Bkz. Şule Perinçek, “2030’da Dünya Ekonomisinin En Büyükleri”, Teori, Sayı 404, Eylül 2023.)

CİLALARIN ALTINDAKİ GERÇEK

Beş yıl sonrasının manzarası, güç birikimleri, hesaplaşma yetenekleri, dünyanın geleceğini belirleme olanakları işte bu rakamlarda. Beş yıl sonrasının 10 büyük ekonomisinde ABD 3. sırada, Japonya ve Almanya ise son sıralarda. Güç ve yetenek Yükselen Asya’da ve onun kanatlarında yer alan Afrika ve Latin Amerika’da.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında dünyayı paylaşmak için birbirleriyle boy ölçüşen Almanya, Fransa ve İngiltere gibi Batı Avrupa ülkeleri, eski iddialarını kaybettiler. Yalnız durgunluğa mahkûm olan ekonomileriyle değil, çürüyen toplumlarıyla tarihin kenarına düştüler, sislerin içinde kayboluyorlar.

Hakan Topkurulu, Dünya gerçeklerini ABD ve Batı adına cilalayan psikolojik savaş uydurmalarının karşısına Ekonomi Politiğin bilgi birikimiyle çıkıyor. Bu çıkış, insanlığın emperyalizme meydan okumasıdır.

Arkadaşım Hakan Topkurulu, ABD emperyalizminin artık titreyen ayaklarına, kireçlenen damarlarına ve sulanmış beynine derman olacak bir muska yazmıyor. Bilimin geleceğini öngören birikimiyle bizleri aydınlatıyor.

MÜCADELE MEVZİLERİNDEN KEŞFEDİLEN BÜYÜK HAKİKATLER

İnsanlık tarihine baktığımız zaman, büyük hakikatlerin mücadele mevzilerinde keşfedildiğini görürüz. Hakan Topkurulu’yu sahte bilim şarlatanlarından ayıran, O’nun emekçilerin mücadele mevziisinde olmasıdır. O, devletlerin bağımsızlık, milletlerin kurtuluş ve halkların devrim cephesindedir ve öncü partinin kurmay birikimi içindedir.

Her bilimsel çaba, hakikate doğru bir adımdır, büyük gerçeğe doğru bir atılımdır. İnsanlığın önümüzdeki serüveni, büyük çözümlere çağrılarla ve büyük atılımlarla doludur. Teorinin anası kuşkusuz toplumların pratiğindedir. Tarih yazacak olan bu pratiklerde Türkiye hiç kuşkusuz insanlığın ön cephesindedir. İşte bu nedenle Topkurulu’nun kitabı bir ön cephe notlarıdır. Yarınların pratiği bu notları sınayacak ve Hakan Topkurulu bilimsel çabalarıyla insanlığın büyük pratiğinde yeni zenginlikler keşfedecektir.