Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Halayla başlayan halayla biter

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Geçen yılın en çok konuşulan filmlerinden biri, Adana Altın Koza’da Nuri Bilge Ceylan’ın başkanlığındaki jüriden en iyi film ödülünü kazanan, Venedik’te jüri özel ödülüne değer görülen “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri”ydi. Genç avukat-yönetmen Murat Fıratoğlu’nun bu ilk uzun metraj çalışması Ankara Film Festivali’nden de en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi kurgu ödülleriyle dönmüş, eleştirmenlerden yüksek övgü almıştı. Film şimdi dijital platform Mubi’de seyirciyle buluşuyor.

Tuzlanarak güneşte kurutulmaya çıkarılmış uçsuz bucaksız domates alanından görüntüler eşliğinde yevmiyeyle çalışan işçilerin arasına dalıyoruz ilkin. Yakıcı güneşin altında domatesleri kamyonlardan indiriyor, kesiyor, tuzluyorlar. Canları sıkkın, çünkü bir süredir paralarını alamıyorlar. Ustabaşı Hemme, “Bakarız…” diyerek geçiştiriyor. İşçilerden “İzmirli” Eyüp, en gerilimli ve huzursuz olan. Hakkını almak için Hemme’yi sürekli sıkıştırıyor ama en sonunda anasına edilen küfürle karşılaşıyor. Memleketi Siverek’e gidip silahını alan Eyüp, Hemme’yi öldürmeyi kafasına koyuyor. Ancak, önce motoru bozuluyor ve devamında sürekli engellerle karşılaşıyor. Neşeli bir halay sahnesiyle açılan film halayla noktalanıyor.

EYÜP PEYGAMBERİN İSYANI

Emeğin karşılığı anlamında hukuki bir mesele ile Eyüp’ün dinmeyen öfkesi ve intikam çabasını buluşturarak bir tür ihkak-ı hak çerçevesi çizen, taammüden cinayet girişimine odaklanan “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri”, sessiz, sakin ama akıcı anlatıma sahip bir film. Emekçilerin ustabaşının iki dudağı arasındaki iş güvencesizliğinden günlük yaşam sıkıntılarına ve borç harç meselelerine açılan yelpazede gerçekçi, sıcak ve çoğu zaman muzip-mizahi bir dil tutturan Fıratoğlu, yazdığı, yönettiği, başrolü üstlendiği filmini, görünürdeki dış çatışmanın yanında içsel çatışmalar üzerine de kurmuş. Doğu insanının patlamak üzere olan öfkesi ve intikam peşinde koşması ile filmin geçtiği mekânlardan yansıyan şiirsel atmosfer harika biçimde buluşuyor “Hemme…”de. Sabrıyla bilinen Eyüp Peygamber’in “Çünkü iniltim ekmekten önce geliyor, su gibi dökülmekte feryadım… Huzur yok, sükûnet yok, rahat yok, yalnız kargaşa var” şeklindeki isyanını sabırsızlık potasında eritmiş Fıratoğlu.

SEYİRCİYE “GÖR!” DEMEK

İran sinemasının, örneğin Abbas Kiarostami’nin yapısal özelliklerini, Nuri Bilge Ceylan sinemasının ilk döneminden ve Güney Amerika edebiyatından olay örgüsü ve anti-kahramanlarla buluşturarak Büyülü Gerçekçilik’e de göz kırpmayı ihmal etmeyen ve nihayetinde topraklarımıza özgü bir yapı oluşturan Murat Fıratoğlu, “Hemme…”yle birlikte ikinci filmi merakla beklenen genç kuşak yönetmenlerden biri haline gelmiş durumda. Diyalog yazımındaki sadelik dikkat çekici. Büyük çoğunluğu amatör isimlerden oluşan oyuncu kadrosu övgüye değer ve “Karpuzlu ihtiyar” unutulacak gibi değil. Öte yandan, Çehov’un bile “Vişne Bahçesi”nde, kendisinin “Eğer birinci perdede duvarda dolu bir tüfek asılıysa devamında o tüfek patlamalıdır” ilkesini çiğnediği düşünülürse, filmin kurcalanan yanlarından, Eyüp’ün silahının patlayıp patlamadığının o kadar da önemli olmadığını belirtmeden geçmeyeyim.

Ticari gösterimde kaldığı 12 hafta boyunca yalnızca 7292 seyirciye ulaşarak, affedersiniz ama açıkça kıymet bilmezliğe ve nankörlüğe uğrayıp festival seyircisi-vizyon seyircisi ayrımını belirginleştiren “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri”, sinemamız adına atılan hayli başarılı ilk adımlardan biri. Alçakgönüllü ama derinlikli ve hayli etkileyici bir ilk adım bu.

Altın Koza Film Festivali Ankara Nuri Bilge Ceylan Sinema Film