Haziran Zirvesi’ne giderken NATO’nun geleceği
Atlantik İttifakı’nın çatı örgütü NATO, ABD ve Avrupa arasındaki ilişkilerde gerginliğin yükseldiği bir dönemde Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne hazırlanıyor. 24-25 Haziran’da Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenecek Zirve, Trump’lı ABD ile “küreselci” Avrupa liderleri arasında mücadelenin yeni bir sahnesi olacak. Ancak ihmal edilmemesi gereken nokta, ABD’nin İttifak’ın patronu olduğu gerçeği. ABD’siz bir NATO düşünülemeyeceği gibi, mevcut haliyle NATO’nun ABD’nin istemediği bir rotada ilerlemesi de mümkün değil.
En sıcak mesele Ukrayna’daki savaş. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmesinden sonra vurguladığı üzere, Trump yönetimi, Rusya ile Ukrayna arasında barış görüşmelerini desteklerken, Avrupa bunu engellemeye çalışıyor. Fakat buna karşın bu yılki Zirve’de son yıllardakinin aksine NATO-Ukrayna Konseyi toplantısının yapılması beklenmiyor. Hatta, önceki Zirvelerde davet edilen Zelenskiy’nin toplantıya katılımı konusunda da tartışmalar bulunuyor.
AVRUPA’DAKİ AMERİKAN VARLIĞININ AZALTILMASI
Zirve’nin en önemli gündem maddesi, Trump yönetiminin bundan böyle Avrupa’nın güvenliğinin ABD tarafından sağlanmayacağı yönündeki stratejisinin İttifak’ın geleceği üzerindeki etkisi. Trump yönetiminin bu strateji kapsamında Avrupa’daki 84 bin civarındaki ABD askeri güçlerinin sayısının azaltılması ve konuşlandırma düzeninin değiştirilmesi için çalışmaları sürüyor. Bu yılın sonuna kadar, Trump yönetiminden yetkililerin daha önce açıkladığı şekilde Avrupa’daki Amerikan askerlerinin sayısının önemli ölçüde azaltılması bekleniyor.
VANCE: ABD HÂKİMİYETİ BİTTİ
Bu konudaki tartışmalar yoğunlaşmışken, Trump yönetiminin Avrupa ile ticarette yüzde 50 gümrük vergisini açıklaması geldi. NATO, evet bir askeri örgüt. Ama aynı zamanda Atlantik İttifakı’nın ekonomik ve siyasal omurgasını oluşturan bir organizasyon.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’ın, ABD Deniz Harp Okulu’nun mezuniyet törenindeki konuşması “Avrupa savunması”nda ABD’nin rolü ve “NATO’nun geleceği” konusunda Trump yönetiminin yaklaşımına ilişkin yeni bir kanıt sunmuş oldu. Vance şöyle konuştu: “ABD’nin dünyada tartışmasız hakimiyet dönemi sona erdi. Gerçekçiliğe dayanan ve temel ulusal çıkarlarımızı koruyan bir stratejiye geri dönüyoruz. Artık daha fazla tanımı belirsiz görevler olmayacak. Daha fazla ucu açık çatışmalar olmayacak.” (Reuters, 23 Mayıs 2025)
Trump da West Point’te yaptığı konuşmada, “ABD askerlerinin görevi, dünyaya demokrasi yaymak değil” diye konuştu (White House, 25 Mayıs 2025).
AVRUPA’NIN HIRSLARI İLE GÜCÜ ARASINDA ÇELİŞKİ
Trump yönetiminin sadece açıklamaları değil, Rusya, Ukrayna, Suriye, İran, Çin ile ilgili konulardaki eylemleri, ABD’nin çok kutupluluk gerçeğine uygun olarak kendi stratejisini gözden geçirdiğini ve yeni bir konumlanışa geçtiğini gösteriyor. Trump yönetimi, kendisinden önceki Cumhuriyetçi ve Demokrat yönetimlerden önemli ölçüde kopuşu temsil eden bir stratejik değişikliğe yönelirken Avrupa’daki mevcut yönetimlerin NATO’nun geleneksel rotasına bağlı bir politikayı sürdürdüğü görülüyor. Ukrayna savaşında Rusya’ya karşı efelenmeye devam eden Avrupa liderlerinin çıkmazı ise emperyalist hırslarının mevcut güçlerini aşıyor olması.