Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 17°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Raporu’nda verimlilik sorunsalı

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

A+ A-

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO)’nın açıkladığı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İBBSK) Araştırması’na ait rapor açıklanmıştı. Basında çeşitli yönleriyle ele alındı. İSO İBBSK’nun Türk Sanayi Sektörü için de önemli bir ağırlığı olması nedeniyle bu rapordaki göstergeler Türkiye’nin geçimbilimsel incelenmesi açısından önem taşıdığı tartışma götürmez. Şöyle ki, İBBSK’nun ülkemizin 2024’teki Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) içindeki payı yüzde 0,96 ; sanayi sektörü katma değeri içindeki payı yüzde 4,52’dir. İSO BİRİNCİ BBSK Raporu’nda verimlilik sorunsalını geçtiğimiz hafta ele ele almıştık. İlgilisi gazetenin örütbağındaki köşemizden yazılarımıza bakarsa ulaşabilir.

VERİMLİLİK KALDIRACININ MAKÛS TALİHİ!

Firma yönetimi başarımında genelde dört bileşenden söz edilir: Akışkanlık (işletme sermayesi yeterliliği), akçal kaldıraç (borç kullanımıyla özkaynak getirisini arttırma etkisi), kârlılık (kârın satış hasılatına, varlıklara ve de özkaynaklara oranı) ve de dördüncüsü de verimlilik kaldıracıdır. Kârlılığa giden yolun adıdır verimlilik! Bu verimlilik kaldıracı oranları kimileyin faaliyet oranları ya da devir hızı oranları olarak da adlandırılır. Burada bakılan husus, şirketin varlıklarının ne ölçüde verimli kullanıldığıdır. Genelde verimliliği ölçülecek olan varlık kaleminin verimliliği bu kalemin tutarının şirketin hasılatına oranlanmasıyla hesaplanır.

İSO BBSK raporunda etkinlik ve verimlilik bölümüne bakalım. Bölümün adı da değişmeli! Verimlilik girdi etkinliğini (ya da etkenliğini) ve çıktı etkililiğini kapsayan üst kavramdır. Verimliliğin tanımı da çıktı/girdi biçimindedir.

Galiba raporun bu bölümünü Toygar Işıklı’nın ‘Makus Talih’ parçası eşliğinde okumak gerekecek!

Şirketlerin en genel verimlilik göstergesi olan varlık devir hızı (hasılat / toplam varlıklar) göstergesi 2023’de enflasyon düzeltmesi sonrası (EDS) olarak 0,83 iken 2024’de 0,85 olmuş eşdeyişle hemen hemen aynı kalmış!

Özkaynak (devir hızı) verimliliği (hasılat / öz kaynaklar oranı) 2023’de Enflasyon Düzeltmesi Öncesi (EDÖ) 2,88 olmuş ama EDS olarak sert bir biçimde 1,56’ya düşmüştü! 2024’de özkaynaklar ile satışların birbirine çok yakın oranlarda artması nedeniyle özkaynak devir hızı düşüş yönlü hemen hemen aynı kalarak 1,55 olmuş!

İşletme sermayesi (devir hızı) verimliliği 2023’de enflasyon düzeltmesi sonrası (EDS) olarak 1,62 iken 2024’de 1,68 olmuş. Bu hafif artışın nedeni net satışların dönen varlıklara göre daha yüksek oranda artması olarak gözükmektedir.

ŞU KATMA DEĞER SORUNSALI

Şirketlerin katma değer finansal tablosu hazırlamamaları eksiği devam ediyor hala! Sosyal paydaşlar yaklaşımını sosyal sorumluluk projeleri sanıyor kimileri! Dünyada ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişimsel) Raporlama’dan söz ediliyor, ama ülkemizde İSO 500’de (hem Birinci BBSK hem İkinci BBSK) bu iş kaşektik (!) bir görünümdedir, hele de ‘S’ boyutunda! İlgilisi Fortune Dergisi’nin bu konudaki araştırmasına bakabilir. Ben de köşemde daha önce yazmıştım.

2024 yılında İSO İBBSK’nun yarattığı katma değerdeki artış oranları geçen yılın artış oranlarının altında kalmış, örneğin net katma değer sadece yüzde 28,8 artmış! Niye mi? Kârlar düşmüş ve bir de enflasyon düzeltmesinin de etkisi olmuş!

Anımsatalım, kuruluşların üretim unsurlarından emeğin karşılığı olan ‘ödenen maaş ve ücretler (SGK primleri dahil)’, borç sermayesi karşılığı ödenen faizler ve özsermaye sahiplerinin payı olan (millî gelir anlamında) kâr kalemlerinin tutarları toplanarak bulunan rakam ‘net katma değer’dir. Net katma değer içinde ilki emeğin payı, diğer ikisinin (faiz+kâr) toplamı sermayenin payıdır. Bu rakama o dönem için ayrılan ‘amortisman (itfa payları ve özel tükenmeye tabi varlıklar dahil)’ ve ‘dolaylı vergilerin sübvansiyonlar düşüldükten sonraki net tutarı’ eklenerek bulunan rakam ise ‘brüt katma değer’dir.

İBBSK’nun 2024 yılında toplam hasılatı (net satışlar) 1.618.404.109.641 TL. iken yarattıkları net katma değer (faktör fiyatlarıyla) 302.354.289.391 TL.cik olmuş! Kısaca cironun sadece yaklaşık yüzde 18,6’sı kadar bir net katma değer! Çalış çalış hep bir karış, haybeye, yani elaleme! İşgücü verimliliği de son 3 yıldır reel olarak azalmış! ‘Kişi Başına Üretimden Net Satışlar’ 2024’de yüzde 37,9 nominal (EDÖ) artışla 4,8 milyon TL.’ye yükselmiş ama gel gör ki, reel anlamda (Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi: Yİ-ÜFE’ye göre yani EDS) yüzde 2,3 azalmış! Kısmet işte, ne yapcen?

Raporda ‘Alt Sektörler İtibarıyla Kişi Başına Yaratılan Brüt Katma Değerin Yaratılan Katma Değerin İSO İBBSK Genelinde Kişi Başına Yaratılan Katma Değere Oranı’ olarak Nıspi (Göreli) Hasıla Oranı hesaplanmaktadır. Bu orana göre en yüksek oran ‘Elektrik, gaz, buhar ve havalandırma sistemleri üretim ve dağıtımı sektörü’nde çıkmış: yüzde 420,5! Niye elektrik giderimiz yüksek diyorduk ya! Madencilik ve taşocağı sektörü’nün de maşallahı var hani: yüzde 117,7! Niye Kaz Dağları’nda ormanlar yanıp duruyor ve madenciliğe açılıp duruyor diyorduk ya! ‘Orman yangınları ve madencilik etkinlikleri arasında örtük ilişki var mı?’ sorusu çok popüler son zamanda! Örnekse bkz. https://www.veryansintv.com/yazar/cem-gurdeniz/kose-yazisi/orman-yanginlari-madencilik-tarim-ve-cevre. Cem Gürdeniz deyince aklıma ‘mavi ekonomi’ geliverdi. Yeşil ekonomi ve mavi ekonomi verimliliğin Temel ve Fadimesi gibidir! Sonsözde alıntıladığım şiiri okumalısınız bence!

Finansal kapitalizm çağında net katma değerin sınıfsal dağılımına bakılmalı: ‘Ödenen Faizler / Net Katma Değer Oranı’ yüzde 19,5’tan yüzde 25’e çıkmış iken ‘Millî Gelir Anlamında Kâr / Net Katma Değer oranı’ da yüzde 35,1’den yüzde 7,8’e inivermiş! Eh, kârlar düşer, düşer düşer ağlarım! İBBSK sahipleri de yabancı süper ve hipermarketleri protesto edip, İstanbul’un Beşiktaş semtindeki 7-8 Hasanpaşa fırınından tarçınlı kurabiye yiyerek başlayabilirler gerçekten yerli ve millî olmaya! Sahi bu oransal değişim ne anlama geliyor? Sermaye sınıfları içi bölüşümde finans kapital 1 reel kapital sıfır! Emekçi sınıfın payına bakarsak, ‘Ödenen maaş ve ücretler / Net Katma Değer Oranı’ da yüzde 67,2 olmuş. Bu oran 2016’daki yüzde 59,5’a göre kısmî bir iyileşme anlamına geliyor!

KATMA DEĞERDE EN BÜYÜKLER

İBBSK içinde 2024 yılında yarattıkları brüt katma değere göre en büyükler şöyle: 1. İstanbul Asfalt Fabrikaları (11.602.423.564 TL.), 2. İsminin açıklanmasını istememiş, 3. Konya Çimento.

Yahu asfalt ve çimentodan gayri katma değer şampiyonu çıkaramayacak mıyız? Ya karayolu ya bina, oh ne âlâ!

BBSK’NUN TEKNOLOJİ YOĞUNLUĞU VE FAALİYETLERİ

Verimlilik deyince usa gelen ilk sözcük teknoloji olur haliyle. İBBSK’da yaratılan brüt katma değerin içinde yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı oldukça düşük sadece yüzde 3,3 ve geçen yılki 3,6’ya göre düşmüş. Son üç yıldır yüzde 2,4 ile 3,6 arasında kaplumbağa hızıyla seyrediyor! İBBSK içinde toplam 10 şirket var bu kategoride zaten, bir ayaktopu takımı kadar bile değil! Ne demiş Kul Nesimî: ‘Kâh çıkarım gökyüzüne seyrederim âlemi, kâh inerim yeryüzüne seyreder alem beni’. Eh, hep âlem bizi seyrediyor, varsın olsun (mu?).

2024 yılında yaratılan katma değerin yüzde 41’lik payı düşük teknolojik yoğunluklu sanayi şirketlerine ait; ikinci sırada yüzde 27,7 ile orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayi şirketleri geliyor ve toplamı yaklaşık yüzde 68,7 ediyor. Eşdeyişle yüzde 68,7 oranında düşük ve vasat! Ayrıca TÜİK’in verilerine göre bu durum Türkiye geneli için de yaklaşık böyle seyrediyor! Neden teknoloji denizinde pruvamız neta değil yahu? AR-GE mafiş de ondan! AR-GE yapan şirket sayısı 2024’de sadece 238 ve bu da 2019’dan yana tarihinin en büyük rakkamı imiş! AR-GE harcamalarının üretimden satışlara oranı yüzde 1’i bile bulmuyor, binde 6,2 düzeyinde iyi mi! Eh, ne der Trakyalı: Ne kaa ekmek o kaa küfte! (Bu arada rahmetli Fehmi Köfteoğlu’nu da anmış olalım). AR-GE yapan şirketlerin sektörel dağılımına bakalım. Başta 31 şirketle ‘Motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı’ geliyor. Acaba ‘Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı’ sektöründe kaç şirket var dersiniz: 1 (yazıyla bir)! Gereksinmemiz yok mu acaba?

Anımsayalım, küresel mal dış ticaretindeki payımız sadece yüzde 1’ler düzeyinde seyrediyor, neden acaba? İSO Başkanı Erdal Bahçıvan diyor ki: ‘Öyle ki bugün teknoloji odaklı, sürdürülebilir yeşil ekonominin, yaratıcılığın ve katma değerli ürünlerin öne çıktığı yeni üretim tarzı sürecinde biz sanayicileri yeni fırsatlar kadar riskler de bekliyor….Hazırlıklarımızı ve değişimlerimizi böyle bir anlayışla yönetmemiz çok faydalı olacaktır.’ Haydi İBBSK, elinizi tutan mı var? Bunun için Dünya Rekabetçilik Endeksi’nde niye 44’lükten 5 yılda 49’luğa düştük diye sormalısınız! De haydi!

SONSÖZ

Yazıyı sanatla bitirelim mi? İBBSK Raporu’na sınıfsal bakmaya çalıştık. Niye mi? Sevgideğer dost Oktay Akıncı’nın (size de salık verebileceğim) ‘Şiirin Limanı Akdeniz’ adlı şiir kitabındaki ‘Murex Moru’ adlı şiiri düşüncelerimize tercüman olsun: ‘Dönemin egemen Roma'sında / eşsiz tiranlık moru / simgesiydi soyluluğun / ışık aldıkça parlayan / dillere destan menekşe rengi / güneşte bile solmayan / ipekli kumaş boyasının / tek kullananı olma takıntısıyla, / efsunlu rengi uğruna / kazındı soyu dikenli salyangozun... / Serapta'nın boya işliklerinde / canlı canlı kaynatılan murex iniltilerinin / lânetiydi belki de, / merdivenlerinde senatonun / Sezar'ın ipek kaftanına bulaşan / mor kanıydı kurbanların...’

Hüzünlü mü? Yok bre, sınıflı toplumların egemenlerinin normali!

İSO Sanayi İstanbul