Yandex
13 Haziran 2025 Cuma
İstanbul 25°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

'Kara Kıta'nın uzay devrimi

Uğur Güven

Uğur Güven

Gazete Yazarı

A+ A-

Dünyanın dört bir yanı uzaya doğru hızla ilerlerken, son yıllarda Afrika kıtasında da gözle görülür bir hareketlilik yaşanıyor. Bu gelişmelerin en sembolik adımı ise 2019 yılında resmi olarak kurulan Afrika Uzay Ajansı (African Space Agency - AfSA) oldu. Merkezi Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan bu ajans, kıtanın ulusal uzay programlarını koordine etmeyi, veri paylaşımını artırmayı ve Afrika’nın uzaydaki bağımsızlığını pekiştirmeyi hedefliyor. Peki, Afrika neden uzay çalışmalarına yöneldi? Ne kadar ilerideler? Dünya uzay çalışmalarına nasıl katkı sağlayacaklar? Ve en önemlisi, Türkiye bu yapılanmadan nasıl dersler çıkarabilir? Bende bu hafta Afrika Uzay Ajansının çalışmalarını yakından takip etmek için Afrika’ya uçtum ve bu yeni kurulumun ne anlama geldiğini siz değerli okurlarıma anlatmaya çalışacağım.

UZAY YARIŞINA GEÇ KATILAN AMA HIZLI KOŞAN BİR KITA

Afrika genelde yoksulluk ve doğal güzellikleri ile anılsa ve Afrika'nın uzay serüveni birçoklarına uzak bir ihtimal gibi gelse de kıta ülkeleri uzun süredir çeşitli uzay projelerine yatırım yapıyor. Güney Afrika, Nijerya, Mısır, Cezayir ve Kenya gibi ülkeler yıllardır kendi iletişim ve gözlem uydularını yörüngeye yerleştiriyor. Özellikle Güney Afrika, 1999 yılında kurduğu Uzay Ajansı (SANSA) ile bu alanda bölgesel bir lider konumuna geldi. Johannesburg yakınlarındaki dev radyo teleskop projeleri, yalnızca Afrika’ya değil, küresel bilime de ciddi katkı sunuyor. Nijerya ise 2003'ten bu yana uzaya dört uydu gönderdi. Bunların arasında 2011’de fırlatılan NigeriaSat-X, tamamen Nijeryalı mühendisler tarafından geliştirilen ilk uydu olarak kıta tarihinde özel bir yere sahip. Mısır da 2019’da EgyptSat-A uydusunu Rusya ile işbirliği içinde fırlattı. Esasında Uhuru (Özgürlük) adındaki uydu İtalyan-ABD işbirliğiyle 1970 yılında Kenya’dan fırlatılmıştı ve bu bile kıtanın bir nevin uzay çalışmalarına uzak olmadığını gösteriyor. 30 yıl önce öğrencilik yıllarımda Uhuru uydusunu duyduktan sonra ülkemiz adına niye bizim böyle bir çalışmamız 1970’li yıllarda olmadı diye hayıflanmıştım. Bu gelişmeler, Afrika’nın yalnızca pasif bir kullanıcı değil, aynı zamanda üretici olma yolunda da kararlılıkla ilerlediğini gösteriyor.

Afrika'nın uzay çalışmalarına neden bu denli önem verdiğini anlamak için kıtanın karşı karşıya olduğu zorluklara bakmak yeterli. Geniş ve zorlu coğrafyasında tarım alanlarının verimliliğini artırmak, kuraklık ve sel gibi doğal afetleri önceden tahmin edip zararlarını en aza indirmek, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini tespit etmek, yasa dışı balıkçılık ve madencilikle mücadele etmek ve milyonlarca insana iletişim ve internet erişimi sağlamak gibi hayati konularda uzay teknolojileri devrim niteliğinde çözümler sunuyor. Uydulardan elde edilecek veriler, çiftçilerin daha bilinçli ekim yapmasını, acil durum ekiplerinin felaket bölgelerine daha hızlı ulaşmasını ve hükümetlerin kaynaklarını daha etkin yönetmesini sağlayabilir. Kısacası Afrika için uzay, bir lüks değil, kalkınmanın ve refahın anahtarlarından biri olarak görülüyor.

Bu pragmatik yaklaşım, Afrika'nın uzay çalışmalarındaki ilerlemesinin de temelini oluşturuyor. Kıta, şimdiden 50'den fazla uyduyu yörüngede yönetiyor. Özellikle Güney Afrika'nın öncülüğünde dokuz Afrika ülkesinin katılımıyla yürütülen Kare Kilometre Dizisi (Square Kilometre Array - SKA) projesi, dünyanın en büyük radyo teleskobu olarak evrenin sırlarını aralamada küresel bilim camiasına paha biçilmez katkılar sunmaya hazırlanıyor. Bu proje, Afrika'nın sadece uzay teknolojilerini kullanan değil, aynı zamanda üreten ve bilime yön veren bir aktör olma potansiyelini de gözler önüne seriyor. Ayrıca, kıtanın ekvatora yakın konumu, roket fırlatmaları için jeostratejik bir avantaj sağlayarak fırlatma maliyetlerini düşürme potansiyeli taşıyor. Bu durum, gelecekte Afrika'yı uluslararası uzay görevleri için cazip bir merkez haline getirebilir.

AFRİKA UZAY AJANSI’NIN STRATEJİK HEDEFLERİ

Afrika Uzay Ajansı'nın kurulmasıyla birlikte kıtadaki dağınık uzay çalışmalarının tek çatı altında toplanması amaçlanıyor. Bu ajans, Afrika Birliği’nin 2063 vizyonu çerçevesinde hayata geçirildi. Ajansın dört temel hedefi var: tarımda verimliliği artırmak için uzay tabanlı veriler sağlamak, iklim değişikliğine karşı erken uyarı sistemleri geliştirmek, iletişim ve internet altyapısını iyileştirmek ve genç nesillerin bilimsel araştırmalara yönelmesini teşvik etmek. Bu hedeflerin altında yatan ihtiyaçları anlamak önemli. Afrika kıtası, büyük ölçüde tarıma dayalı bir ekonomiye sahip. Ancak iklim değişikliği, çölleşme ve düzensiz yağışlar, gıda güvenliğini tehdit ediyor. Uydu görüntüleri sayesinde toprağın nem oranı, yağış düzenleri, kuraklık riski gibi veriler elde edilerek tarım politikaları daha bilimsel bir zemine oturtulabiliyor. Aynı şekilde, sahil kentlerinde yükselen deniz seviyesi veya iç kesimlerdeki su kaynaklarının tükenmesi gibi sorunlara da uydu verileriyle daha erken müdahale edilebiliyor.

Afrika’nın uzayda yer alması, yalnızca kıtanın iç sorunlarını çözmekle kalmayacak, aynı zamanda küresel uzay ekonomisine ve bilimine de önemli katkılar sunacak. Ayrıca Afrika, ekvatora yakın konumu sayesinde roket fırlatma üsleri için de avantajlı bir bölge. Bu konum, yakıt maliyetlerini düşürüyor ve roketlerin daha verimli bir şekilde yörüngeye ulaşmasını sağlıyor. Bu nedenle, uluslararası uzay ajansları ve özel şirketler, Afrika’da fırlatma tesisleri kurma fikrine sıcak bakıyor. Gelecekte Afrika, küresel uzay taşımacılığı pazarında da söz sahibi olabilir.

TÜRKİYE İÇİN BİR DERS VAR MI?

Türkiye de uzay alanında son yıllarda önemli adımlar attı. 2018'de kurulan Türkiye Uzay Ajansı (TUA), 2021’de açıklanan Milli Uzay Programı ile ilk somut hedeflerini ortaya koydu. Ay’a sert iniş hedefi, yerli uydu projeleri ve uzay limanı çalışmaları bu programın temel taşlarını oluşturuyor.

Ancak Türkiye’nin bu yolculuğu hâlâ emekleme aşamasında. Afrika Uzay Ajansı’nın çok uluslu yapısı ve kıta genelinde ortak akıl geliştirme çabası, Türkiye için örnek alınması gereken bir yaklaşım olabilir. TUA da bölgesel işbirliklerini artırmalı, Orta Doğu, Kafkaslar ve Türk dünyası ile ortak uzay projelerine öncülük etmelidir. Ayrıca Afrika gibi genç nüfusa sahip olan Türkiye, bu potansiyeli bilim ve teknoloji üretiminde değerlendirmek için eğitim reformlarına ve toplumsal farkındalığa daha fazla yatırım yapmalıdır.

YILDIZLAR SADECE GÖKTE DEĞİL, KITALARIN ÜZERİNDE DE DOĞAR

Afrika’nın uzay yolculuğu, yoksulluğun ve krizlerin kıtası olarak anılan bir coğrafyanın, kendi kaderini gökyüzüne yazma çabasıdır. Afrika Uzay Ajansı'nın öncülüğünde kıtanın gençleri, artık gökyüzüne sadece hayal kurmak için değil, çözüm üretmek için de bakıyor.

Bu vizyon, yalnızca Afrika'nın değil, dünyanın da geleceğine ışık tutabilir. Türkiye gibi yükselen ülkeler için bu kıtanın uzaya uzanan elleri ilham verici olmalı. Çünkü yıldızlar, sadece gökte değil, azmin olduğu her yerde parlar ve Afrika aynı zamanda dünyadaki arkeolojik bulgulara göre insanlığın ilk çıktığı yer olarak uzay çağında ben de varım diyor.

Afrika Uzay Mısır Cezayir Kenya