Pekin: Ordu açılıma karşı
Bir İslamcı kaynak. Önemlidir. Tespitleri, görüşleri etkilidir. Orduyu da konuştuk.
Dediği: “Ordunun tekrar etkili olduğu bir döneme girdik.”
Tespiti yeni. Durumdan rahatsız değil.
Hatta gerekli ve doğru buluyor.
***
Orta sağdan ünlü bir politikacı.
Devletin tepe üç koltuğundan birinde oturmuş.
Tecrübesi tartışılmaz.
Konumuz açılım ve ordu.
Tespitleri veciz.
Bir: “Açılım, devleti yeniden, başka şekilde kurma teşebbüsüdür.”
İki: “Ordu razı değilse mümkün olmaz. Oysa ordu karşı.”
Üç: “Açılım yürümeyecek.”
***
Burada geniş bir parantez açalım. Üçüncü bir isme kulak verelim.
Bir subay: İsmail Hakkı Pekin. Emekli korgeneral.
Ergenekon komplosuyla Silivri’ye atılanlardan.
Silivri çıkışı üç adım attı.
Önce: Aydınlık’ta yazmaya başladı.
Ardından: Talat Paşa Komitesi’nin Başkanlığını üstlendi.
Şimdi: Vatan Partisi sürecine katıldı.
O şimdi bir politikacı. Siyasi hayatımız için kazanımdır.
***
Şaşırtıcı değil son adımı.
Silivri’den Doğu Perinçek’e mektup göndermişlerdi (15 Şubat 2013).
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’la birlikte.
Vurguladıkları çare: “Örgütlü mücadele” olmuştu.
***
Pekin, birikimli bir general.
Ordudaki son görevi: Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı.
Askeri istihbaratın bir numarası yani.
Görev dönemi: 2007-2011 Eylül. Ergenekon sürecinin en çalkantılı yılları.
4 Genelkurmay Başkanıyla çalıştı.
Sırasıyla: Yaşar Büyükanıt, İlker Başbuğ, Işık Koşaner, Necdet Özel.
Yani: Tanıklıkları birinci eldir. Önemlidir.
***
Bir ambargo delindi: Birikim ve özel uzmanlık sayesinde.
Ekranlar nihayet geçen hafta Pekin’e açıldı.
Peş peşe 2 TV’ye davet edildi: CNN Türk ve Habertürk.
Habertürk’te dikkat çekici açıklamalar yaptı (Enine Boyuna programı, 15 Şubat 2015).
Söyledikleri kayda geçirilmeli: “Ordu açılıma karşı.”
***
(Ara not: Gerçi Genelkurmay Başkanı Özel de konuşmuştu.
Ama “karşıyız” yerine dolaylı ifadeleri olmuştu.
“Çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz, o çalışmanın içinde yokuz.”
Uyarmıştı: “Kırmızı çizgiler aşılırsa gereğini yapacağımızı söyledik, gereğini de söyleriz” (30 Ağustos 2014 resepsiyonu.)
***
Pekin’le devam edelim.
Programda fazla üzerinde durulmadı.
Dün kendisiyle konuştum. Tekrarladı: “TSK açılıma karşıdır.”
Soru: Hükümet MGK’de gündeme getirmiş, kabul ettirmiş olamaz mı?
Bilgisi net: “Hayır.”
Soru: Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
Cevabı: “MGK gündemiyle ilgili Genelkurmay’a dosya hazırlardık.”
“‘Çözüm’ ya da ‘açılım’ hakkında bizden hiçbir dosya istenmedi.”
İkinci söylediği kesin ve iddialı:
Pekin: “TSK’nın ‘çözüm’ ya da ‘açılım’ üzerine hiçbir yazışması yoktur.”
***
AKP hükümeti TSK’dan hiç mi görüş almadı?
İki konuda almış. Uygundur demişler.
“Kürtçe TV yayını.”
“İmralı’ya, Öcalan’ın yanına 5 mahkûmun verilmesi.”
***
Öyleyse, “açılım” nereye gidiyor?
Pekin’in cevabı, Hakan Fidan’ın istifası hakkındaki yorumunda:
“İstifanın bir nedeni, ‘açılım’ın çıkmaza girmiş olması.”
***
Öyleyse, AKP-İmralı-Kandil üçgenindeki trafik niye?
Benim tespitim:
Bir: Çıkmazda olduklarını görüyorlar. Fakat yürüyormuş gibi yapıyorlar.
Çünkü: Tarafların ihtiyacı var.
İki: Seçime kadar böyle devam edecek. Tabii bir yol kazası olmazsa.
7 Haziran sonrası: Sonuçlara ve bölge koşullarına bağlı.