Ticari zenginlikten 100 yıllık esarete: ABD’nin Zengezur stratejisi
ABD’nin Ermenistan üzerinden Zengezur Koridoru’nu 100 yıllığına kiralama girişimi, yalnızca bölgesel bir altyapı projesi veya askerî hamle değil; küresel ticaret yollarının içinde kalma ve kontrol etme, Çin’in Kuşak-Yol Girişimi’ne karşı stratejik bir fren ve BRICS’in ortak para birimi, dolarsız ticaret hedeflerinin önüne set çekme çabası olarak da okunmalıdır. Bu adım, Washington’un 21. yüzyılda klasik askeri işgal modeli zemininde; stratejik bölgeleri uzun vadeli kiralama, yüksek ek gümrük tarifeleri ve silah satışı üzerine inşa ettiği yeni bir güç modelinin güncel örneğidir.
Son gelişmelerle birlikte Zengezur Koridoru’nun yeni adı resmî olarak “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” olarak ilan edilmiştir. Koridorun merkezinde yer alan Trump Köprüsü’nün, özel bir Amerikan askeri şirketi tarafından 1.000 asker ile korunacağı açıklanmıştır. Bu durum, Türkiye, İran ve Rusya için yeni ve doğrudan bir güvenlik tehdidi anlamına gelmektedir. Koridorun yalnızca ticari bir hat değil, aynı zamanda askeri konuşlanma noktası haline gelmesi, bölgesel güç dengelerini değiştirme potansiyeline sahiptir.
ABD’nin stratejik bölgeleri uzun süreli kiralama pratiği yeni değildir. 1898’de Küba’daki Guantanamo Körfezi’nin 99 yıllığına kiralanması, 1966’da Hint Okyanusu’ndaki Diego Garcia Adası’nın İngiltere’den uzun süreli tahsisi, II. Dünya Savaşı sonrası Japonya’daki Okinawa’nın üs olarak kullanılması gibi örnekler, Washington’un küresel stratejisinde yerleşmiş bir modeldir. Bu model, doğrudan ilhak yerine uluslararası hukuk kılıfıyla uzun vadeli askeri-ekonomik hâkimiyet kurmayı amaçlar.
KUŞAK-YOL GİRİŞİMİ BAĞLAMI
Çin’in 2013’te duyurduğu Kuşak-Yol Girişimi (BRI), Asya, Avrupa ve Afrika’yı kara ve deniz üzerinden bağlayan dev bir lojistik ve ticaret ağıdır. Bu ağın kara güzergâhında Orta Asya ve Güney Kafkasya kritik konumdadır. Zengezur Koridoru, Azerbaycan’dan Nahçıvan’a, oradan Türkiye’ye ve Avrupa’ya uzanan stratejik bir geçittir. ABD’nin bu hattı kiralama girişimi, BRI’nın Kafkasya bağlantısını yavaşlatmayı ve Çin’in lojistik sürekliliğini kesintiye uğratmayı hedeflemektedir. Böylece Washington, Çin’in Avrasya’daki ekonomik nüfuzunu sınırlandırmak ister.
BRICS, ORTAK PARA BİRİMİ VE DOLARSIZLAŞMA
BRICS ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve yeni katılımcılar), son yıllarda ticarette ABD dolarına bağımlılığı azaltma ve ortak bir para birimi kullanma hedefini açıkça ortaya koymuştur. Dolarsızlaşma, Washington’un küresel finans sistemi üzerindeki hegemonyasını tehdit eden en ciddi gelişmelerden biridir. Zengezur Koridoru gibi stratejik hatların ABD kontrolüne geçmesi, bu ülkelerin dolar dışı ticaret için kullanabileceği güvenli ve hızlı lojistik ağları kısıtlama potansiyeli taşır. Bu bağlamda kiralama modeli, yalnızca askeri ve lojistik değil, aynı zamanda parasal hegemonya mücadelesinin de bir aracıdır.
GÜMRÜK TARİFELERİ VE SİLAH SATIŞI İLE TAMAMLANAN MODEL
ABD’nin yeni güç modeli üç ayaktan oluşuyor:
1.Stratejik bölgeleri uzun süreli kiralanmak,
2.Ticaret açığı bahanesiyle rakip ülkelere ek gümrük tarifeleri uygulanarak ticari baskı kurmak
3.Sözde güvenlik endişesi yaşayan ülkelerle uluslararası paktlar kurarak rekabet halinde olduğu ülkeler ile ilgili tehdit algısı oluşturarak bu ülkelere yüksek hacimli ve düzenli silah satışı yapmak.
Bu üçlü formül, hem doğrudan ve uzun süreli gelir sağlıyor hem de Washington’u siyasi, askeri, stratejik ve ticari açıdan avantajlı kılıyor.
BÖLGESEL TEHDİTLER VE İSRAİL BOYUTU
Bölgedeki ABD ticari ve askeri varlığı, Türkiye, İran ve Rusya açısından yalnızca ekonomik değil, güvenlik açısından da ciddi tehditler barındırmaktadır. Trump Rotası boyunca konuşlanacak askerî güç, enerji hatları, kara yolları ve lojistik merkezler üzerinde doğrudan baskı unsuru olabilir. Bu hat aynı zamanda İsrail için yeni bir zemin anlamına gelmektedir. ABD’nin bölgedeki askeri varlığı, İsrail’in Doğu Akdeniz ve Güney Kafkasya’daki operasyonel kapasitesini artırabilir ve Tel Aviv’e bölgesel hamleler için lojistik bir arka bahçe sağlayabilir.
TÜRKİYE AÇISINDAN ÇOK KATMANLI RİSKLER
Zengezur Koridoru bağlamında yaşanan güncel gelişmelerin Türkiye üzerinde oluşturacağı birçok olası olumsuz etkileri sıralamak gerekirse;
•Türkiye’nin “Orta Koridor” stratejisinde Kafkasya üzerinden kesintisiz lojistik geçiş hedefi, ABD’nin kontrolü altındaki bir noktada denetime takılabilir. Bu, Türkiye’nin Avrasya ile doğrudan kara bağlantısında bağımlılık yaratır.
•ABD’nin Güney Kafkasya’daki kalıcı varlığı, Türkiye’nin Azerbaycan ve Orta Asya ile yürüttüğü entegrasyon projelerinde üçüncü bir güç faktörünü sürekli devrede tutar.
•ABD, Çin’in Kuşak-Yol Projesi’ni hedef alırken, Türkiye’nin bu projedeki lojistik merkez olma avantajı da törpülenir.
•ABD kontrolü, koridoru kullanan Türk lojistik firmaları için ek vergi, gümrük veya geçiş ücreti anlamına gelebilir.
•ABD’nin çıkar çatışması yaşadığı ülkelerle Türkiye’nin ticaret akışında kesintiler yaşanabilir.
•ABD’nin bölgeye yerleşmesi, Moskova ve Tahran’ı Türkiye’nin pozisyonunu sorgulamaya itebilir; bu da Şanghay İşbirliği Örgütü veya Astana süreci gibi platformlarda Türkiye’nin diplomatik manevra alanını daraltabilir.
•Türkiye, bir yandan NATO/ABD ile diğer yandan Avrasya ortaklarıyla dengede durmak zorunda kalırken koridor üzerinde ABD kontrolü, bu dengeyi ABD lehine bozabilir.
Zengezur Koridoru’nun “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” olarak yeniden adlandırılması, Washington’un jeopolitik hedeflerini daha da görünür kılmıştır. Bu strateji, klasik askeri işgal için alternatif bir plan olan ekonomik-askeri kiralama, ticaret yollarını kontrol ve finansal hegemonyayı koruma üzerine kuruludur. Çin’in Kuşak-Yol Girişimi, BRICS’in ortak para hedefi ve dolarsızlaşma çabaları bu stratejinin ana rakipleridir. Gelecek yıllarda benzer kiralama girişimlerinin Afrika limanları, Pasifik adaları ve Orta Asya geçitlerinde de gündeme gelmesi olasıdır. ABD’nin amacı yalnızca rakiplerini çevrelemek değil, aynı zamanda küresel ticaretin ve paranın ana damarı üzerinde uzun vadeli kontrol kurmaktır.

