Son Yazıları
CHP ekonomi programı taslağı eleştirisi
CHP geçen günlerde parti programı taslağını yayınladı. Parti programının yaklaşık 50 sayfalık bölümünü ekonomi programı oluşturuyor. CHP, ekonomi konusuna ağırlık vererek kapsamlı bir taslak hazırlamış. Taslakta neredeyse ele alınmayan konu yok.
Program taslağında önce CHP bayrağındaki CHP’nin ilkelerini belirleyen Altı Ok yeniden tarif edilmiş. Zaten CHP’deki değişimi en kolay anlayabileceğimiz yer, Altı Ok’un değişen tanımlarıdır. Emperyalizme karşı mücadelenin merkezi olan, devrimci ve kurucu CHP’nin Altı Ok ilkelerinin, yani en son 1935 yılında yapılan 4. Kurultay’da tarif edilen Altı Ok tanımlarıyla bugün yapılan tanımlar arasında dağlar kadar fark vardır. Bu fark, en kolay “içinde bulunduğumuz çağa uyum” şeklinde açıklanıyor. Ancak aslında bazı ufak tefek farklar dışında, Mustafa Kemal’in Altı Ok’u tarif ettiği dönem ile içinde bulunduğumuz dönem arasında temelde bir fark yoktur.
Yazının DevamıYeni normal kalıcı mı?
Ekonomim adlı ekonomi gazetesinin Servet Yıldırım adlı köşe yazarı geçtiğimiz hafta bir köşe yazısı yayınladı. Koç grubu başkanı Sayın Ömer Koç’un yaptığı bir konuşmadan yaptığı alıntılar önemli idi.
Biraz sonra ayrıntısına gireceğim bu konuşma içeriği son yıllarda çok yapılan bir konuşmanın konusu. Dünya sisteminin değişim içinde olduğu meselesi. Dünyanın merkezi 15. yüzyıldan bu yana Atlantik’te iken, merkez bu kez Pasifik’e doğru kayıyor. Bu konuşmanın sahibinin yaptığı konuşmanın önemli olmasının nedeni, Koç grubu gibi dünyanın dört bir yanı ile ticari ilişki kurmuş ve tüm buralardan bir şekilde bilgi toplama ve etkilenme şansı olan birinin de bu kanıya varması ve tespitleri. Koç grubu başkanı ve kendisi gibi şahıslar aslında toplumun sinir uçları gibidirler. Bir çeşit kanaat önderleridir.
Yazının DevamıYeni Şafak manşeti seçenek mi?
Yeni Şafak gazetesi 10 Kasım 2025 tarihinde “Ekonomiye Can Verecek Altı Adım” diyerek bir manşet attı. Manşetin üstünde de “Bu tedbirler 6 ayda Türkiye’yi düze çıkarır.” yazıyordu.
Alınacak tedbirler sırasıyla şunlardı:
Yazının DevamıEnflasyon çok mu korkutucu?
Her siyasi sistem olayların ve toplumların gelişmesini kendi istediği şekilde yönlendirmek ve şekillendirmek ister.
Bu o siyasi sistemin sahiplerinin iktidarlarını sürdürmeleri için olmazsa olmaz politikalardır. Bugün dünyada hâkim olan sistem, biz istesek de istemesek de Atlantik sistemidir. Bu sistem de kendi medya araçları başta olmak üzere elindeki tüm araçlarla kendi sistemini sürdürmek ve süreklilik sağlamak için birtakım kendi için elzem olan uygulamaları bize dayatır.
Yazının DevamıPara karşılıksız basılır
Yazının başlığı insanları çok korkutuyor. Öyle bir koşullandırılmışız ki “para basma” diye bir şey duyduğumuzda, kulaklarımızı tıkayıp duymamazlıktan geliyoruz. Duymak zorunda kaldığımızda ise ağzımızdan ilk çıkan “Ama enflasyon artar!” cümlesi oluyor.
ABD’nin ve Atlantik Sistemi’nin bize dayattığı ekonomi modeli içimize o kadar işlemiş ki, bazı ekonomik kanunların var olduğunu, bu ekonomik kanunların yerçekimi ya da ısınan havanın yükselmesi, suyun buharlaşması gibi değişmez sonuçları olduğunu sanıyoruz. Halbuki, bu fizik yasalarının bile gerçekleşmesi için bazı koşulların oluşması gerek.
Yazının DevamıKKTC’de yarın seçim var
Evet ekonomi her şeyin başıdır. Çünkü uygarlık, paylaşım üzerine kurulmuştur. Üretenden ve üretilenden daha fazla pay alarak herkes kendi geleceğini oluşturmaya çalışır.
Ancak bazen her şey ekonominin önüne geçer. Ne asgari ücret ne planlı ekonomi ne de cari açık artık önemlidir.
Yazının DevamıCumhur İttifakı yine aynı hatayı tekrarlayacak
Liberalizmin rüzgarından kurtulamayan Cumhur İttifakı yine aynı hataları tekrarlıyor. Ekonomide bir türlü devletçiliği ağzına almaya cesaret edemeyen Cumhur İttifakı, başarılarını anlatırken, devlet yatırımları ile dünya çapında bir rüzgâr estiren savunma sanayi yatırımlarını öne çıkarıyor. (Savunma sanayi şirketleri ‘Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na ait. Bu yüzden rahatlıkla devlet şirketleri diyebiliriz.) Haklı gurur kaynağı olan savunma sanayi devlet tarafından yönetiliyor ve yatırımı yapılıyor.
Gerçekten önemli bir atak olan KAAN hakkındaki son gelişmeler, ne KAAN projesine ne de diğer savunma sanayi başarılarına gölge düşürür. Savunma sanayi yatırımlarına, sadece NATO’ya rağmen yapılan yatırımlar diye bakmak bile bu yatırımların değerinin ne kadar yüksek olduğunu gösterir.
Yazının DevamıAltın nereye kadar gider?
Altın daha ne kadar süre değer kazanır? Bu soru 2-3 yıldan bu yana 3 kuruş parası olanı da büyük serveti olanları da yakından ilgilendiriyor. Bu sadece Türkiye için değil, tüm dünyada sorulan soru. Çünkü altın beklenmedik şekilde değer kazanıyor. Artık düzeltme yapar, artık satabiliriz denilen yerde tekrar coşuyor.
Üç kuruş parası olan da acaba şimdi bir çeyrek alsam, 2 ay sonra ihtiyacım olursa bozsam ne olur diye dertleniyor. Kaçırabileceği birkaç yüz lirayı tasa ediyor.
Yazının Devamı300 BOEING ve TRÇ
Başlıktan da belli olduğu gibi bugün Türkiye iki tercih arasında sıkışmış durumda. Sayın Cumhurbaşkanı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dolayısıyla gittiği ABD’de Başkan Trump ile de görüştü.
Ticaret kökenli bir başkan olan Trump ziyarete gittiği ya da kendisini ziyarete gelen devlet başkanları ile yaptığı görüşmeler sonrasında, bu ülkelere sattığı malları söyleyerek bir övünç kaynağı çıkarıyor. Bunu bilen Cumhurbaşkanımız 300 adet Boeing uçağı satın alma projesini sanki bir geçmişi yokmuş gibi bu ziyarette gerçekleşecek bir ticaret gibi öne çıkardı.
Yazının DevamıABD’de işler nasıl gidiyor
Donald Trump 2025’in başında ABD Başkanı olarak ikinci kez göreve başladı. 9 aydır görev başında. Seçimler sırasında verdiği sözleri tutmaya çalışıyor. Ataklar yapıyor, geri çekiliyor. Kendi politikalarını uygulanır hale getirmeye çalışıyor.
Neydi Trump’ın sözleri?
Yazının DevamıLondra ve New York bankerleri
Orta Vadeli Program (OVP)’ı eleştirirken üzerine en çok vurgu yaptığımız konu; yapılan üç yıllık programın özünün “emperyalizme teslimiyet” programı olduğu yönünde idi.
Emperyalizme teslimiyet programının açılımı olarak da emperyalist merkezlere Türkiye’de üretilen katma değerin, faiz vs. yolu ile devri olduğunu anlatıyorduk. Bunu da şöyle sembolize ediyorduk: “Ürettiğimiz katma değer, Londra ve New York bankerlerine aktarılıyor.”
Yazının DevamıŞanghay İşbirliği Örgütü toplantısı
Atlantik Sistemi’ndeki gerilemeye paralel dünyada iki örgütlenme öne çıkmaya başladı. Son yıllarda BRICS’in öne çıkması, ŞİÖ (Şanghay İşbirliği Örgütü)’nün görünürlüğünü bir ölçüde flulaştırmıştı.
ABD’de Trump’ın iktidara gelişi yeni Atlantik Sistemi politikalarını gündeme taşıdı. ABD’de küreselcilerin iktidarına karşı Trump daha ekonomik araçlarla savaşmak yolunu seçtiği izlenimini verdi. Kendi sistemi içindeki ülkeler dahil, dünyada tüm ülkelere karşı ABD gümrük duvarlarını yükselterek şantaj yapmaya başladı.
Yazının Devamıİktidarın ekonomi politikalarına hatalı bakış
Bundan yıllar önce başlayan “Tayyip gitsin de kim gelirse gelsin” anlayışı hala toplum içinde ciddi oranda yandaş buluyor. Muhalefet, Cumhur İttifakı’nı iktidardan uzaklaştıramama nedenini;
- Toplumun eğitim düzeyinin düşüklüğü,
Yazının DevamıAtlantik Sistemi çökmekten kurtulabilir mi?
Rus Ria Novosti ajansı cevaplamam için gönderdiği sorularda;
1- Rusya-Ukrayna Savaşı bitiyor mu?
Yazının DevamıTürkiye kesin karar noktasına gidiyor
Türkiye kesin kararını vereceği yol ayrımına doğru gidiyor.
- Tercihin bir tanesi bölünmek, ikinci ve üçüncü İsrail olarak mazlum dünyanın baskılanmasına alet olacak küçük vekil devletler haline gelmek,
Yazının DevamıHükûmet iktidarını mı korumaya çalışıyor?
Geçen hafta yapılan Para Politikası Toplantısı sonucunda faizler 3 puan düştü. Ancak düşmesi gereken bence çok daha fazla idi. Perşembe günü PPK toplantı notları açıklandı. Tam bir karşı atağa hazırlık metni. Sanki şunu diyor, “çok baskı yaptınız, faizi düşürdük ama bizim taraf buna çok bozuldu, görün bakın biraz zaman geçsin yine arttıracağız.” neymiş efendim, temmuz ayında enflasyon hafif artış eğilimindeymiş.
Yine hafta içi açıklanan imalat sanayi kapasite kullanım oranı son 5 yılın en düşük seviyesinde yüzde 74,1. 5 yıl öncesi de pandeminin en yoğun yaşandığı 2020 yılı Ağustos ayına denk geliyor. Orada bile kapasite kullanım oranı yüzde 73’e düşmüş.
Yazının Devamı